Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / DİN SPORU SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Savım ki merkezi akıldışı ve ahlakdışı Abd'de olan akıldışı, ahlakdışı, küresel ve derin bir merkez dünyaya, insanlığa, toplumlara, ülkelere akıldışılık ve ahlakdışılık yaymaya çalışmakta; bunun için de akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı ünlü, akıldışı-ahlakdışı sıpor yarışmasıları, akıldışı-ahlakdışı sıpor gösterileri, akıldışı-ahlakdışı medya, akıldışı-ahlakdışı bilgisayar oyunu gibi şeyler dışında bir de sıporu(sporu) ve sıporcuları kullanmakta çünkü açık ki bu merkez ahlaka aykırılık gibi sıporun da insan beyinine ve ruhuna zarar verebildiğini, kötülük edebildiğini anlamış olmalı. Bu merkez; insanlığa, özellikle şiddet sıporularını, kas teşhiri sıporularını, gösteri sıporularını, toplumsal alanlarda sıpor yapmayı, ve ahlaka aykırı biçimde sıpor yapmayı yani sıporda akıldışılığı, ahlakdışılığı ve barbarlığı koşullamaya çalışmakta; bu tuzağa düşmemek gerekir. Savım ki sıpor(spor) bedene, bedensel sağlığa, niceliğe, kütleye yararlı olsa da beyine ve ruha aykırıdır; öyle ki beyine ve ruha zarar bile verebilir, kötülük bile edebilir. Sıporun bedene de zararı, kötülüğü olabilir, ölçülü de yapılsa çünkü sıpor sırasında kaslardan açığa çıkan zararlı maddeler böbreklere giderler ve böbreklere zarar verebilirler. Yani sıporun ölçüsü konusunda yalnızca kemikleri, eklemleri, kasları, kalbi değil böbrekleri ve karaciğeri de düşünmek gerekir. Beden ve beyin birlikte olsalar da, biri olmadan öteki olamasa da birbirlerine zıtlık, karşıtlık, düşmanlık içindedirler de; buna felsefede 'Karşıtların birliği ve savaşımı' denilir, örnek ki gece ve gündüz birlikte günü oluştururlar ancak biri varsa öteki olmaz. Beden ve beyin tahterevallinin iki uçu(ucu) gibidir; bedene önem, ağırlık verilirse beden beyine ve ruha egemen olur; beyine önem, ağırlık verilirse beden güçsüzleşebilir, öyle ki sağlıksızlaşabilir yani beden-beyin tahterevallisinde bedene değil beyine ağırlık verilmelidir. İnsan, hayatı içinde neye önem veriyorsa, genetik durum ya da kalıtım durumu hariç olmak üzere, beyininde o şeye ait bölüm en geniş, en büyük yeri kaplar yani o şeyin yapılması için kullanılan bölüm beyine egemen olmaya başlar yani beyinin ve ruhun pusulası o bölüm ve o şey olur ki bu durum takıntı, ve saplantı denilen şeyleri de oluşturabilir. Beden yemek, içmek, sıpor gibi maddi şeylerle güçlenir ancak beyin, ruh felsefe, mantık, bilim, ahlak, erdem, kitap okumak, düşünmek gibi manevi şeylerle güçlenir yani 'Ne ekersen onu biçersin', 'Ne yaparsan o olursun', 'Neyi seversen o olursun' ki bu durumda beyine de, ruha da, bedene de zarar verici şeyleri seçmemek, yapmamak gerekir. Sıpor felsefeden, mantıktan, bilimden, ahlaktan uzak olarak yapılırsa da, süre olarak çok yapılırsa da yalnızca bedene değil beyine, ruha da zarar verir, kötülük eder çünkü insana ya olağanüstülük, kibir, teşhircilik, kabalık duygusu verebilir ya da beyinde fazla yer kaplamaya başlayabilir yani sıporun yalnızca felsefeye, bilime, ahlaka uygun olarak yapılması yetmez, zaman olarak da az yapılması gerekir yoksa beyine egemen olabilir ki bu durum da insanı akıldışı, mantıksız, barbar, vahşi, saldırgan, depresyonik, şizofren bile yapabilir. Bu nedenle ki Uzakdoğu sıporu denilen savunma sıporuları 'Do' üzerine kuruludur, bu nedenle ki 'Do kültürü' içermeyen savunma sıporuları akıl-ruh sağlığına da, insanlığa da aykırıdır, ve yasaklanmalıdırlar da; bu nedenle ki Karate do, Taekwando gibi sıporlar zararlı değilken 'Do kültürü' içermeyen boks, kickbox gibi sıporlar zararlıdır ki Bruce Lee'nin savunma sıporuna ve insanlığa zararı savunma sıporunda 'Do kültürü'nü dışlamış olmasıdır yani 'Do kültürü' içermeyen savunma sıporularından uzak durmak gereklidir. Yani, sıporun hem çok yapılmaması hem de insani değerlere uygun yapılması gerekir. İnsanlık nefs içinde olduğundan mantıksızlık içinde de çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin nedeni ve amaçıdır(amacıdır), hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı yok eder. Bu mantıksızlığın sonuçu da dinin akıldışılık, bilimdışılık, barbarlık, ilkellik ya da gelenek, görenek, töre olduğunu sanmakta oysa dinin ne olduğunu dini tanımlayan din hadisileri açıklamıştır. Din hadisileri yani din der ki 'Din akıl, mantık, bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, tarafsızlık, medenilik, beden sağlığı, akıl-ruh sağlığı, gösterişsizlik, yalınlık, teşhirsizlik, nefssizlik ve bunlarla inziva demektir'. Bu bilgiler ışığında; 'Din sıporu' diye tanımladığım sıpor dini tanımlayan Din hadisileri'ne yani dine uygun olan, aykırı olmayan sıpor durumudur. Yani, sıporu Din hadisileri'ne yani dine uygun yap, aykırı yapma, keyif için yapma, gösteri için yapma, gösteriş için yapma, gereksiz yere yapma, mantıksız yapma, vicdansızlık için yapma ve fazla yapma; sağlık için yap, kendini korumak için yap, başkalarını korumak için yap, ahlaka aykırılık için yapma, başkalarına kötülük yapmak için yapma, fazla yapma; ve toplumsal alanlarda yapma çünkü sıpor dışkılamak gibidir, yalnız yapılmalı çünkü teşhirciliğe de, başkalarını sıpora yanlış yönlendirmeye de neden olabilir tıpkı sigara gibi. Yani, din sıporu; sağlığı korumak için, kendini korumak için, başkalarını korumak için, dine uygun işlerde sağlıklı ve güçlü olmak için, ve dine yani Din hadisileri'ne uygun biçimde, Din hadisileri'ne aykırı olmayacak biçimde yapılır; bu nedenle ki toplumsal alanlar da sıpor yapmak da, gösteri/yarış için sıpor yapmak da, ahlaka aykırı giysilerle sıpor yapmak da, barbarlık için sıpor yapmak da, para için sıpor yapmak da, gösteriş için sıpor yapmak da, keyif için sıpor yapmak da, gereksiz yere sıpora yapmak da, aşırı sıpor yapmak da 'Din sıporu'na aykırıdır. Dünyayı aydınlatan güneş; insanlığı aydınlatan ise Din hadisileri yani dindir. Din hadisileri'ne yani dine aykırılık hem yanlışa ve kötüye hizmettir hem de akıl-ruh sağlığına, insanlığa aykırılıktır. Dinde birleş. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.11.20/06.10

DİN SPORU SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler