Şiir Defteri

DEPREMLER KORONA VE İYİLER HATALARININ KÖTÜLER KÖTÜLÜKLERİNİN BEDELİNİ ÖDERLER DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.01.2021 / 09:23
458 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Koronanın olsun, öteki hastalıkların olsun, en sevdiği şey mantıksızlıktır. Mantıksızlığı yaratan şeylerden biri bilgisizlik, biri de nefstir. Nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin nedeni ve amaçıdır(amacıdır), hem de önce akılı ve mantığı, sonra da ahlakı ve vicdanı yok eder. Bu nedenle ki felsefe, bilim, din, demokrasi, laiklik ve özgürlük yalnızca cehalete değil nefse de karşı olmalıdır. Bu nedenle ki korona salgınının egemenliği insanların, toplumların ve devletlerin mantıksızlıkları yani bilgisizlikleri ya da nefse kölelikleri kadardır. Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' dedi. Yani, 'İyi insan' olmanın bedeli 'Bilim ve ahlak' içinde insan olmaktır, 'kötü insan' olmanın bedeli de 'Bilim ve ahlak'a aykırı insan olmaktır. İyi toplum, ve iyi devlet de 'Bilim ve ahlak' içindeki toplum ve devlettir; kötü toplum ve kötü devlet de 'Bilim ve ahlak'a aykırı devlettir yani siyasi partilerin kendilerini 'iyi' olarak yalnızca ekonomi ile tanımlamak istemeleri yanlıştır yani ülkesine 'Bilim ve ahlak egemenliği' getirmeyen ya da istemeyen siyasi parti de, siyasetçi de yanlış yoldadır ve kötü insandır; 'Önce bilim ve ahlak' tanımına yani Muhammed'e ve Atatürk'e göre de. Simya kimya biliminin temelini, başlangıçını(başlangıcını); dini inançlar da dinin başlangıçını oluşturur. Bu nedenle; dinin inançların 'Deprem, hastalık salgını gibi kötülükleri ilahlar kötülüğü cezalandırmak için veriyor' savını inanç temelinden alıp bilim temeline oturtmak gerekiyor çünkü din demek yalnızca ahlak değil bilim de demektir yani deprem, salgın gibi konularda bu durum yapılabilir. Bu durumda bu konu 'İyiler hatalarının, kötüler kötülüklerinin bedelini öderler' durumuna getirilebilir. Bu durumun deprem ve korona salgını ile ne ilgisi var, denilebilir. Şöyle ki binalar bilimsel açıklamalara uygun yapılırlarsa ve fay hattı üzerine yapılmazlarsa depreme dayanıklı olmaktalar. Yani binalar depremde yıkılıyorlarsa bunun temel nedeni binaların yapım ve yer olarak bilime aykırılıklarıdır. Yani deprem binaları yıkıyorsa ya bilime uymayan kötü müteahitler yüzündendir ya da ülkede bilimsel bir devletin olmaması yüzündendir yani depremde bina yıkılmasının nedeni kötü müteahitlerin ya da kötü mal sahiplerinin kötülüklerinin bedeli durumudur. Denilecek ki depremlerde ölen iyi insanlar da var; açık ki onlar da bilimsel bir devlet istememe ya da bilimsel bir ülke istemeyen siyasi partilere oy vermek hatasının bedelini ödemekteler. Koronaya gelince. Aynı durum bu konuda da var. Koronaya yakalanmak bilimsel önlemlere, bilimsel uyarılara uymamak ile olur çünkü hiçbir virüs ve hiçbir hayvan insandan akıllı değildir. Yani bir insan koronaya yakalanmışsa bilime uymamış demektir. Koronaya karşı maske takmayan, zorunlu bilimsel kurallara uymayan insanların koronaya yakalanmaları açık ki bilime uymamanın yani kötülüklerinin bedelidir. Denilecek ki koronaya yakalanan iyi insanlar da var. Açık ki onlar da koronoya karşı bilimsel önlemleri en azından 1 saniye bile aksatanlardır yani onlar da hatalarının bedelini ödemekte durumu var. Ancak, koronanın bu bireysel yönünden başka bir de devletsel yönü var, şöyle ki bir ülkede korona ya da bir salgın hastalık yayılmışsa bunun temel, birinci nedeni genelde siyasetin, özelde ise devletin 'Bilim' üzerine değil 'Bilimdışılık ve nefs' üzerine kurulu olmasıdır ancak devletler ya da siyaset ne kadar bilimdışı olurlarsa olsunlar insanlar bilime uyarlarsa deprem konusunda da, salgın hastalıklar konusunda da sorun yaşamazlar. Yani, açık ki insanlar 'Bireysel hayatlarında(yaşamlarında) bilimi, bilimselliği, mantığı seçmemek' ile de; bilimci, bilimsel bir devlet ya da siyasi iktidar istememekle de deprem konusunda olsun, hastalık konusunda olsun, ekonomi konusunda olsun, işsizlik-yoksulluk-açlık konusunda da olsun hem kendi hatalarının hem de devletlerinin ya da siyasi iktidarlarının hatalarını yaşarlar, bedellerini öderler. Yani insanlar ne kadar 'İyi insan' olurlarsa olsunlar eğer 'Bilim ve ahlak' içinde bir devlet, toplum, ekonomi, sanat, eğitim, medya ve ülke istemiyorlarsa hata içindeler demektir ki bunun da bedeli dini inançlara göre 'ilah'lardan, gerçeğe göre de 'bilime aykırılık'tan gelmekte. Bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim(ilim) ve ahlak' dedi. Onlardan akıllı mısınız da 'Bilim ve ahlak' üzerine değil de 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir ülke istiyorsunuz çünkü ülkenin ekonomiden, sanata; turizımdan(turizmden), medyaya kadar durumu bilime ve ahlaka aykırı durumu bunu göstermekte; açık ki bunu uzaylılar istememiş. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 1.1.21/09.23
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir