Şiir Defteri

D VİTAMİNİ VE GÜNEŞ SAVI TUZAK MI? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
25.02.2019 / 02:44
685 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ben genelde; felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı şeylere; özelde ise mantıklılık ve tutarlılık içermeyen şeylere destek vermem. Dini inançlar, dini inanç yanlısı siyasetçiler, dini inanç yanlısı kapitalistler ve dini inanç yanlısı eğitim sorgulama yapmayan insanlar, toplumlar ve nesiller isterlerken; dini tanımlayan Din hadisileri yani din sorgulama yapmayı zorunlu yapar. Bu nedenle ki dinin inançın içinde din, dinin içinde de dini inanç yoktur çünkü dini inanç inançtır ancak din Din hadisileri'nin de dediği gibi 'Önce bilim'dir. Çağımız toplumları bilgi ve haber yolu ile yanıltma çağıdır da. Bu nedenle de masum görünen herşeyin arkasında gizli nedenler olabilir. Örnek ki okullardan Andımız'ın 'Çocuklar üşümesin' diye yani 'çocuklar düşünüldüğü için' kaldırıldığı açıklandı ancak biryandan(bir yandan) bebeklere ve çocuklara zorunlu olan sağlık aşısıları(aşıları) zorunlu olmaktan çıkarıldı, biryandan öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini bile öldürtmekten çekinmeyen Osmanlı hanedanlığı, Osmanlı sultanıları(sultanları) baştaçı yapıldı. Yine; sözde 'doğayı korumak için naylon poşet ücretli yapıldı' ancak öteyandan(öte yandan) bebeklere ve çocuklara zorunlu olan sağlık aşısıları zorunlu olmaktan çıkarıldı; biryandan 'Doktor vermeden antibiyotik sağlığa zararlı' diye antibiyotik reçeteye bağlandı, öteyandan bebekler eve çocuklara zorunlu sağlık aşısıları annenin, babanın keyifine bağlandı; belli ki sorun döviz sorunu çünkü bu şeyler döviz ile geliyor çünkü antibiyotiklerden daha zararlı olan ağrı kesiciler reçetesiz satılmakta, ve bakkallarda bile satılmakta. Bu halin Türkiye'deki teknik adı 'Algı operasyonu'. Birsüredir(Bir süredir) de ülkemizde bir 'D vitamini' konusu güneş ile yani güneşlenmek ile yanyana getiriliyor. Güneşlenmek denilince akıla(akla) ne geliyor; pılajlar(plajlar) ve otel açık havuzuları(havuzları) geliyor. Yani D vitamini için herkesin içinde külota kadar soyunmak ve serilmek gerekiyor. Yani açık ki D vitamini ile pılajlar, oteller, turizım(turizm) ve çıplaklık yani ahlaka aykırılık yani utanmazlık yanyana getirilmeye çalışılıyor. Bu arada; küresel bir derin güçün(gücün) insanlarda utanmayı, ahlakı, edebi, akılı, mantığı yok etmeye çalışmakta olduğu da açık çünkü dünyayı akıldışı-ahlakdışı bir moda, medya ve ünlülük anlayışı sarmakta ki bu hal bir rastlantı olamaz yani açık ki birileri insanlığı eski, barbar, ilkel, vahşi çağlara geri döndürmeye çalışıyor ki bunun amaçı da ya köle bir insanlık ya da bir dünya savaşı yaratmaktır. Yani kuram, mantık böyle söylüyor. D vitaminine Pırof(Prof) Canan Karatay 'Vitamin değil hormon' diyor. Yani D üzerine ahkam kesenlerin D vitamin mi, hormon mu, buna karar vermeleri gerekiyor. Bu konuda cehalet öyle büyük ki bu şeyin güneşten geldiğini sananlar bile var. Sağlık konusunda; bilgi içinde cehalet o kadar büyük ki konudan biraz bilgisi olmayanlar kolayca aldanırlar; örnek ki falan sebzede 'Şu vitaminler, bu vitaminler var' deniliyor, ancak o vitaminler o sebze çiğ halde iken olabilirler yani pişirildikleirnde o vitaminler kalmayabilir; örnek ki 'Kuş burunu(burnu) meyvası(meyvesi) c vitamini dolu' deniliyor; iyi de sen onu suda kaynatıp içiyorsun, ısı ile ölmeyen C vitamini onda var mı acaba; bildiğim kadarı ile, yalnızca patates, kaynatılınca yok olmayan C vitaminine sahip. D vitamini/hormonu yağda depolanan birşeydir; yani bu durumda, deri altlarında gıram(gram) yağ olmayanların güneşlenmelerini anlamak zordur; açık ki güzel görünmek, cinsel olarak çekici olmak için güneşlenmektedirler yani D şeyi için külota kadar soyunup herkesin içinde güneşlenmekle akıl-ruh sağlığı arasında zıt bir ilişki var demektir yani vucut sağlığı mı önce gelir, akıl-ruh sağlığı mı? Bence akıl-ruh sağlığı önce gelmelidir; yani ahlakı yani akılı-mantığı dışlayıp beden olarak sağlıklı olmanın nesi sağlıklılık? Gerçek ki D şeyi konusunda araştırılması, incelenmesi, çözülmesi gereken birçok konu vardır ki bu şey konusunda o küresel kötü gücün, ve özel sektörün sazanı, kefali olmamalı. D vitamini/hormonu, kalp atışının düzenli olmasını sağlar, bağışıklığı güçlendirir, kas zayıflığına karşı korur, kalsiyumun emilimi için gereklidir, tiroit bezi ve sağlıklı kan pıhtılaşması için gereklidir. D eksikliği ise yüksek tansiyon, kanser, kronik yorgunluk, şeker hastalığı, göz altı morlukları, depresyon, kalp hastalığı ve romatizma gibi sorunlara neden olabilir. Oysa göz altı morlukları karaciğer hastalığından, böbrek hastalığından da olabilir. D vitamini/hormonu fazlası; bu şey yağda erdiği için depolanır ve birikir, bu da D zehirlenmesine neden olabilir. Yani doktor önerisi olmadan hergün olağandışı ölçüde D almak kötü sonuçlara neden olabilir. Araştırılması gereken o konular şunlardır: 1- Cengiz han ve dünyanın yarısını işgal eden askerleri külotlarına kadar soyunup güneşleniyorlar mıydı? 2- Tepeden tırnağa beyazlar içindeki Arab baylarında(erkeklerinde) D açısından bir sağlık sorunu var mı? 3- Tepeden tırnağa hep kalın giysiler içinde olan Eskimolarda D açısından bir sağlık sorunu yaygınlığı var mı? 4- Tepeden tırnağa kürk içinde olan aslan, kaplan, leopar gibi hayvanlarda D açısından bir sağlık sorunu var mı? 5- Güçlü kemik yapısı için önerilen yenilmesi önerilen balık hep suyun içinde değil mi? 6- Deniliyor ki D almazsanız; yeterince kalsiyum alsanız de kemikleriniz ve dişleriniz kalsiyumdan yararlanamaz. Bu bağlamdan olarak; en başta eskimolarda, tepeden tırnağa beyazlar içindeki Arablarda kemik ve diş sorunuları(sorunları) olması gerekir. 7- Öyle yaşlı insanlar, öyle yaşlı aileler var ki hayatlarında hiç güneşlenmemiş olmalarına karşın asla biryerlerinde kırık olmamış. Peki D almadan kalsiyum işe yaramıyorsa o insanlar neden öyleler? 8- Güneşlenme alışkanlığı olan insanlar ile kırık hastaları arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı mı? 'D vitamini(hormonu) kanser riskini azaltıyor' deniliyor; hangi kanser; bağırsak kanseri. İyi de bağırsak kanserinden koruyan birçok yiyecek, içecek var; yani bunun için herkesin içinde külotla dolaşmaya yani ahlakı yani utanmayı yani akıl-ruh sağlığını terke değer mi? Yani düşünün ki güneşleniyorlar ancak sigara içiyorlar, ne anlamı kaldı? Demek ki külota kadar soyunup herkesin içinde güneşlenmek sağlıktan çok güzellik, moda ve cinsellik amaçlı. Ve D yani güneşlenmek ile bağırsak kanseri arasında olduğu ileri sürülen ilişki de oldukça yüzeysel ve oldukça tahminsel bir durumda. Öteyandan fazla ya da yanlış güneşlenmek te deri kanserine neden olabiliyor yani bağırsak kanserinden korunmak için ahlaklı, edepli yollar varken, neden bir de deri kanseri olmak riski üstlenilsin? Kuşkusuz ki bilime karşı değilim ancak genelde bilimin, özelde ise D'nin insanları, toplumları çıplaklaştırmaya yani ahlaktan yani akıldan-mantıktan uzaklaştırmaya çalışan bir halin, ve ilaç şirketilerinin(şirketlerinin) oyuncağı, araçı olmasına, yapılmasına da karşıyım. Öteyandan; Afrikalıların dişleri, kemikleri güneş altında yaşadıklarından sağlam, güçlü olabilir ancak güneş nedeniyle Afrika'da katarakt da yaygın; ve Afrika dünyanın en geri kalmış bölümü durumunda; yani D ile beden sağlığı arasında iyi bir ilişki var da acaba akıl-ruh sağlığı arasında ters bir ilişki mi var? Yani güneşlenmek bahanesi ile herkesin içinde külota kadar çıplak olmak pek te akıl-ruh sağlığına uygun bir durum değil de. Yani acaba bir derin güç beden sağlığı iyi olan ancak akıl-ruh sağlığı iyi olmayan yoz, köle, robot, insanlıktan uzak bir insanlık türü mü yaratmaya çalışıyor? D ve kalsiyum yeteri kadar alınsa da balık yenilmiyorsa; balıkta yenilse beden hareket etmiyorsa kemikler zayıf olabilir; flor alınmıyorsa dişler zayıf olabilir. Ben yukarıda yazdığım 8 sorunun yanıtlanması, araştırılması gerektiğini düşünüyorum yoksa D'nin maddi sömürü, ve insanlıkdışı bir insanlık yaratmak için kullanıldığını düşünmek zorunda kalacağım. Ben insanların ve toplumların önce akıl-ruh ve ahlak, edep sağlıklarını düşünmeleri gerektiğini savunuyorum. Evet amaç sağlığı korumak mı yoksa milleti beden yani ahlak ya da para olarak soymak mı? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 25.2.19/02.38
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir