Şiir Defteri

CÜBBELİ AHMET VE DİN (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
13.09.2020 / 03:15
495 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki Cübbeli Ahmet diye bilinen kişi, ortaokul mezunu olmasına karşın, İslami nicel bellek(hafıza), İslami nicel zeka, nicel mantık ve İslami nicel tarih konusularında(konularında) oldukça ileri bir durumda ki niteliğe ulaşmak için gerçek ki felsefe bilimi ve mantık bilimi öğrenmek yani üniversite okumak zorunludur yani çağımızdaki insan üniversiteye gitmeden de bilgiküpü(bilgi küpü), ayaklıkütüphane(ayaklı kütüphane) olabilir ancak felsefel, mantıklı ve bilimsel olamaz. Anlaşılan ki Cübbeli Ahmet İslam tarihini, ve ibadet olarak İslamiyet'i biliyor ancak dini tanımlayan, 'Din bilimdir(ilimdir), ahlaktır, utanmaktır, medeniliktir, nefssizliktir' diyen Din hadisileri'ni bilmiyor olmalı. Bir belediye otobüsünde; karşısına oturan mini şortlu bir bayana bir bay ya da yaşlı bay tepki göstermiş ve tekme atmış. Mini şort denilen yani gerçekte 'külot' olan şey oturunca daha da kısalır. Cübbeli Ahmet tepki gösteren o vatandaş için demiş ki 'Niye milletin başına bacağına bakıyorsun? Böyle bir yobazlık olmaz'. Baya yani şiddete yani hukuka aykırılığa tepki göstermiş de bayana yani ahlaka ve dine aykırılığa tepki göstermemiş. Açık ki o kişinin o bayana tekme atması Türkiye'de suçtur; açık ki böyle birşey İran'da, Suudi Arabistan'da, Afganistan'da, Pakistan'da suç olmazdı, ve üstelik o bayanı 'şeriat' gereği devlet de yani hukuk da cezalandırırdı. Yani Cübbeli Ahmet gerek hukuk açısından, gerekse de dini tanımlayan Din hadisileri'nin 'Din medeniliktir' tanımı açısından, şiddete karşı olması ve şiddete tepki göstermesi doğrudur ancak yanlış olan şey Cübbeli Ahmet'in 'Niye milletin başına bacağına bakıyorsun?' deyip farkında olmadan ahlakı yani Din hadisileri'ne yani dine aykırılık içinde olmasıdır yani farkında olmadan 'Neden ahlakı önemsiyorsun, neden ahlaka değer veriyorsun' yani dolayısı ile de 'Dine neden önem, değer veriyorsun?' gibi birşey demiş olmak durumuna düşmüş olmasıdır, ve bir de yine farkında olmadan 'Türk milleti' deyip sanki 'Türk milleti toplumsal alanlarda ahlaka, dine aykırı giysiler ile geziyor' demiş durumuna düşmüş olmalıdır ki Türk demek de, dinli demek de 'Önce ahlak' demektir ki ahlak da 'Önce toplum içindeki giyimde ahlak' ile başlar yani Cübbeli Ahmet öğrenmeli ki ahlaka aykırı giyinenler ne Türk'tür, ne dinli, ne Müslüman; bu nedenle ki Atatürk de, Muhammed de 'Önce bilim ve ahlak' dedi, ahlakdışılığı da, bilimdışılığı da dışladı yani Cübbeli Ahmet her Türkçe konuşanı da, kimliğinde her 'Türk' yazanı da Türk sanmasın, kimliğinde her 'Müslüman' yazanı da, her 'Allah'a inanı da Müslüman sanmasın. Yani, Cübbeli Ahmet dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun davranıp hem o bayanı, hem de o bayana tekme atan Müslümanı eleştirmeli idi; bunu yapmamakla, yalnızca bayı eleştirmekle ahlakı ve dini dışlamış, en büyük cehalet ve en büyük kötülük demek olan nefsin, üstelik de nefsin ahlakı yani utanmayı dışlayan en üst aşamasının yanında yer almış duruma düşmüş oldu. Zaten, dini tanımlayan, ve 'Din bilimdir, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin' hadisine karşın Cübbeli Ahmet'in, parası ve olanağı da olmasına karşın üniversiteye gitmek yerine ortaokul durumunda kalmak ısrarı da Cübbeli Ahmet'in dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırılığına bir başka göstergedir. Evet; Dini tanımlayan Din hadisileri 'Din bilimdir, bilim yoksa din de olmaz, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin' diyor. Yani açık ki bilim öğrenmek için didinmeyenlerin din konusunda akılhocasılığı(akıl hocalığı) yapmaya da hakları ve yetkileri yok. Yoksa işte böyle, ortalıkta çıplak dolaşanlara tepki göstermek yerine onlara tepki gösterenlere tepki göstermek durumu oluşabilir. Gerçek ki bilime sahip çıkmamak da, ahlaka sahip çıkmamak da dine sahip çıkmamaktır. Ahlak da zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, felsefenin, bilimin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin, akıl-ruh sağlığının, insanlığın, evrenin en üst soyut nitel aşaması olarak tanımladığım ahlaktır. Yani, mantık bilimi açısından, Cübbeli Ahmet'in 'İnsanların giyimlerine neden bakıyorsun?' demekle; uyuşturucu kullanan insanlara tepki gösterenlere 'İnsanların yediklerine içtiklerine neden bakıyorsun?' demiş gibi olmak durumuna düşmüş olmaktadır. 'Önce bilim ve ahlak' ancak daha önce de 'mantık' çünkü bilim ve ahlak demek 'Önce mantık' demektir çünkü mantık olmadan bilim de, ahlak da, din de, akıl-ruh sağlığı da, demokrasi de, laiklik de, özgürlük de, doğru hukuk da olmaz. Gerçek ki Müslümanlık mantıksızlık, tutarsızlık, cehalet ve nefs dünyası yani Din hadisileri'ne aykırılık dünyası demek olan tarikatlarden ve cemaatlerden kurtarılmalı, ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne yönelmelidir yoksa kırk tekkede kırk aş pişer, kırkı da aştan başka herşeye benzer. Gerçek ki ahlaka aykırılık yalnızca ahlaka ve dine değil; akıl-ruh sağlığına, medeniliğe, demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe ve insanlığa da aykırılıktır. . Atatürk de zaten 'Ben insanın(sıporcunun) ahlaklısını isterim(severim)' dedi yani ahlaka aykırılık Atatürk'e de aykırılıktır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 13.9.20/03.14
Düzenleme: 13.09.2020 / 03:17
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir