Şiir Defteri

ÇOCUKLAR KAYBOLMADAN ÖNCE BÜYÜKLER KAYBOLUR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
27.02.2021 / 05:10
380 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Türkiye'de, 2010-ocaka göre 1657 çocuk kayıpmış. Anımsanacağı gibi; 'Domuz gıribi abartılıyor, gerçekte normal gıripten(gripten) ölenler, domuz gıribinden ölenlerden çok daha fazla', büyük mantıksızlığını burada da kullanacak olursak, yine büyük bir mantıksızlık edip, dememiz gerekir ki: 'Tırafik(Trafik) kazalarında ölen çocukların sayısı, kaçırılmış ya da kaybolmuş çocuk sayısından daha fazla'. İnsan akılı(usu) bu; yalnızca yedi delikli değil yetmiş yanarsönerli de; yalnızca yuvarlak değil gıres(gres) yağlılanmış da. Ama benim aklım ne yuvarlak ne yağlı olduğu için köşeliliğinin tutsaklığı içinde çırpınmayı sürdürecek, her konuda olduğu gibi bu konuda da. 1657 çocuk ne demektir? Hep hane(aile, ev, konut) hesapları yapılır 'Bir ailede, ortalama 3 kişi olsa, şu kadar aile, şu kadar insan yapar' diye. Aynı hesabı burada da yapalım: 1657 çocuk, her aileden bir çocuk kaybolmuş olsa, 1657 aile yapar en azından ki akrabaları hariç. 1657 aile, ortalama üçer kişiden 4971 kişi yapar ki ortalama bir ilçenin, kasabanın nüfusuna eşittir bu sayı. 4971 kişi; ikişer gözden 9942 göz yapar; siyahlı, kahverengili, elalı, yeşilli, mavili? Ve 4971 kişi, birer yürekten(kalpten) 4971 yürek yapar. Tüm bunları toplarsak; 1657 çocuk; kendilerinin ki hariç ağlayan, acı çeken, yalvaran 9942 göz, 4971 yürek daha demektir. Yani kaybolan, neredeyse bir ilçe nüfusu kadar çocuk, ve arkalarından ağlayan, acı çeken, üç-dört ilçe nüfusu kadar göz ve yürektir. 1657 kaybolan çocuk demek ayrıca; kaybolan, 1657 öğrencili bir okul demektir. Ve sabahlara söylenemeyecek 1657 'Günaydın', ve annelere söylenemeyecek, 1657 'Sağol anneciğim.''... Geçenlerde bir sitede, bir bılogda(blogda), bir yazı okudum. Bir bayan bılogçu, kaybolan çocuklarla ilgili bılogunun, Avrupa'da bir yayın organında yer aldığını anlatıyordu, büyük bir mutlulukla, sevinçle. Oysa anlamadığı şey şuydu: O yayın organı, o bılogu, Türkiye'yi övmek için değil Türkiye'yi kötülemek için kullandı. Yani demek istediği şuydu, o yayın organının, Batılılara: 'Türkiye'ye gitmeyin, orası çok tehlikeli biryer'. Ama demek istediği başka bir şey daha vardı: 'Organa gereksiniminiz varsa, organ bulmak için en kolay yerlerden biri de Türkiye'dir, Türkiye'ye yönelin'. Yani bir yerde de farkında olmadan, Batılı organ mafyalarına akıl veriyor, yol gösteriyordu. Bu bayanı, bu bılogu dolayısıyla kınadım ve uyardım ama bu yorumumu bile yayınlamadı. Çünkü mutluluğunun, sevincinin gölgelenmesini istemedi. O hala, iyi, doğru, mutluluk verici, övünülecek bir şey yaptığını sanıyordu. Eleştirilere kapalı, yalnızca övgülere açık biri sanırım; tıpkı çocuklarının tandıra düşüp öleceklerini düşünemeyip, üstlerine ocakta kaynamakta olan süt kazanının dökülüp çocuklarının ölebileceklerini düşünemeyip, çamaşır makinalarına ve buzdolaplarına çocukların birbirlerini sokup birbirlerini öldürebileceklerini düşünemeyip, boşanmalarının ya da zinalarının çocukları üstünde yıkıcı etkileri olup çocuklarının en azından duygusal ölümlerine yol açabileceklerini düşünemeyip önlem almayan birçok anne, baba gibi? Neden çocuklar daha çok yoksul ailelerden kayboluyor? Düşünemedikleri için. Onların mazeretleri, bahaneleri(savunuları) hep şudur: 'Ben öyle sanmıştım, ben böyle sanmıştım, ben öyle sanmamıştım, ben böyle sanmamıştım'. Düşünmek ve sanmak farklı şeylerdir. İnsanların öğrenemedikleri ilk şey belki de budur dünyada; bakmak ve görmek arasındaki fark değil. Ben farkındayım; çocuklar kaybolmadan(yitmeden) önce büyükler kayboluyor bir ülkede. Afrika, Irak, Afganistan? Buraları bir düşünün; siyasetçiler, büyükler, yetişkinler hep savaş, kavga, döğüş içindeler. Kaçırılan çocukların neden kaçırıldıklarına bir bakın: Organ, fuhuş, çalıştırmak. Yani hep büyükler, yetişkinler; büyüklerin 'mutluluğu' için. 28 şubat, Ergenekon, darbe suçlamalarına bir bakın; hep büyükler kirli bir kavganın içindeler. Acımasızca işlenen tırafik suçlarına bir bakın. Gıda maddelerine bir bakın. İnsanın birşey yiyeceği gelmiyor. İçlerinde ne olduğu belli değil. Pazardan 1 Kg kestane alıyorsunuz, içinden ancak on tanesini yiyebiliyorsunuz bazen, çünkü geri kalanı kurtlu, çürük olabiliyor. Undan, nişastadan yapılan peynirlerle karşılaşabiliyoruz, bir zamanlar plastikten yapılmış pirinçlerle karşılaşıldığı gibi; içine su doldurulmuş etlerle karşılaşabiliyoruz. Siyaset, tutku, hırs, zevk, mutluluk, rahatlık, para, mal, ticaret, ün, cinsellik için her kötülük, düzenbazlık, ahlaksızlık, onursuzluk, gurursuzluk, delilik, çirkinlik, iftira yapılabiliyor. Çocukların yanında sigara, içki içenlere bir bakın. Hep bencilce, sorumsuzca zevkler peşindeler. Tv kanallarına bakın. Çocuklar, yarışma adı altında yozlaştırılıyorlar, sömürülüyorlar; ahlaksızlığa itiliyorlar, alıştırılıyorlar. Çocuk güzellik yarışmalarına bir bakın. Kız çocuklarını, boyayıp süsleyip, kadınsı giydirip bir an önce kadınlaştırmak, cinsel mala dönüştürmek için adeta didiniliyor. Sokaklara bir bakın. Eşcinseller, fahişeler rahatça, salına salına gezebiliyorlar. Çocuklar kaçırılıyor dünyada. Büyükler, yetişkinler için. Çünkü dünyayı, büyükler yönetiyorlar. Çocuklar kayboluyor dünyada. Çünkü daha önce büyükler kaybolmuş? Evet, çocuklar kaybolmadan önce büyükler kayboluyor. Büyükler kaybolmasalar, çocuklar da kaybolmayacak? Büyükler kayboldukları için, küçükler de kayboluyor. Bence yakın ve geçici çözüm olarak, çocuklara, vericili, deri altı kimlik çipi takılmalı. Uzak ve kesin çözüm için ise: Büyükler artık kaybolmamalı... Büyükler artık kaybolmasın. Görmüyor musunuz? Büyükler mutlu oluyor, çocuklar mutsuz oluyor. Görmüyor musunuz? Büyükler ısınıyor, çocuklar üşüyor. İnsan, yaşarken fark edemez, var olmadığını. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 2010-mart
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir