Şiir Defteri

BEN ONU HARVARD ÜNİVERSİTESİNDEN 6 YIL ÖNCE YAZMIŞTIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
21.10.2019 / 00:58
727 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
'Harvard üniversitesi'nden' yazmıyorum çünkü onlar Harvard üniversitesi değil 'Harvard university' diyorlar. Harvard üniversite özel bir üniversite. Türkiye Türklerinde ta Orta Asya'dan beri var olan bir 'Yabancı hayranlığı' var. Yani 'Hep yabancılar bilir, hep yabancılar yapar, hep yabancılar haklıdır, hep yabancılar başarılıdır' falan. Yani ille yabancılar yani Batı, Batılı söyleyecek. Öyle ki Batılı söylemişse hemen atın madeni bulmuş gibi sarılınır, hiç irdelenmez bile. Yerli medyada 'Abd'nin saygın eğitim kurumlarından Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, ayda en az 21 kez mastürbasyon yapan erkeklerde prostat kanseri gelişme olasılığının üçte bir oranında azaldığını ortaya koydu' başlıklı bir haber. Ben bunu Harvard üniversitesinden 6-7 yıl önce kadar ileri sürmüştüm, internette bir bılog(blog) sitesinde yayınladığım 'Prostat ve testis kanserleri savım' adlı yazımla. O yazım şöyle: 'PROSTAT VE TESTİS KANSERLERİ SAVIM Bayanlar için, memeler ne ise erkekler için de prostat ve testisler de odur bence. Yani bayanlar için, meme kanseri ne ise, erkekler için de prostat ve testis kanseri odur. Yani erkeklerin memeleri bence bacak aralarındadır. Yiğit, dobra, korkusuz sayılan bayanlara, 'göğüsten testisli' denilmesi gibi birşey bu. Bazı kişiler; erkekler ayakta, bayanlar oturarak çiş yaptıkları için bayanların prostat kanseri olmadıklarını öne sürerler. Ben bu sava tanık olmuş idim. Bazı kişiler de hastaları; hastahanelere ya da doktorlara değil; dualara, muskacılara, üfürükçülere, dinlerin kutsal kitaplarını okumaya yönlendirirler ve böylece hastalıklardan kurtulunacağını öne sürerler. Ne acı ki bu yönlendirmeyi yapanların içlerinde, üniversite okumuş kişiler de vardır. Bu durumda; insanları hastalıklar konusunda aydınlatmak büyük bir önem taşımaktadır. İnsanlar herşeyi doktorlardan beklememeli, hastalıklar konusunda az da olsa bir genel kültüre sahip olmalıdırlar. Ben bu yazımda bunu yapmaya çalışacağım. Prostat kanseri, yaşlılarda daha çok ortaya çıkmasına karşın, testis kanseri gençlerde daha çok görülmekte imiş. Ben prostat kanserini; yaşlanan erkeklerin ya da orta yaşdan itibaren bazı erkeklerin, cinsel boşalımdan uzak kalmalarına; testis kanserini ise genç erkeklerin, elle boşalma alışkanlıklarının aşırılığına ya da kadınları olmadığı için, el ile hiç boşalmamalarına bağlıyorum. Orta yaşlı erkeklerden çok, orta yaşlı kadınlar cinsel ilişkiden kaçarlar gibi bir durum var. Bu da erkek eşin, cinsel boşalımını yapamamasına yol açıyor. Bazı kadınlar da cinselliği pek sevmedikleri için, eşlerinin cinsel boşalmalarını aksatıyorlar ya da önlüyorlar. Bu durumdaki evli erkekler ile orta yaş ve üstü erkekler; başka olanakları yok ise el ile cinsel boşalma yapmalıdırlar bence çünkü prostat sıvısı, prostatda ve kanallarında kuruyup, oraları tıkamasın ve iltihaba ve kansere yol açmasın. Genç erkekler ise el ile boşalmayı aşırıya kaçırmadan yapmalıdır ve el ile hiç boşalmıyorlar ise haftada bir olsun el ile boşalmalıdırlar bence. Bu durumda; bayanlar nasıl ki meme denetimlerini yapıyorlar, kansere karşı; orta yaş ve üstü erkekler de idrar durumlarını; genç erkekler de testislerini denetlemelidirler. Prostat konusunu hemen hemen bilmeyen kalmadı ama sanıyorum ki testis kanseri üstüne bilgisi olanlar çok azdır. Bu neden ile, özellik ile gençleri, testis kanseri konusunda aydınlatmak, bilgilendirmek gerekir ki bu durumda gençlere birinci görev düşmektedir çünkü internette bu konuda çok bilgi var. Eğer; testislerden birinde ya da ikisinde ağrı, az da olsa var ise; sağ el ile sağ testis, sol ile sol testis simetrik olarak incelenir iken testislerde ya da testisde yumru, ur, yamukluk gibi bir durum algılanıyor ise; aynada, testislere bakıldığında, testis derisinde ve görünümünde bir gariplik var ise hemen hastahaneye ya da doktora gidilmelidir. Testis kanserinde de, öteki kanserlerde olduğu gibi, erken saptama hayat kurtarır. Testis kanseri; basit, önemsenmeyecek, gülüp geçilecek birşey değil. Testisler her ay bir kez olsun incelenmelidir. Prostat kanserine karşı; eğer yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, kanama ve ilgili başka sorunlar yok ise; doktor önerisi ile günde bir aspirin, tok karına, bol su ile içilebilir. Yüksek tansiyonlularda, aspirin, tansiyonun düşmesini önlediği, kanamaya yol açtığı için, ölüme yol açabilir. Herkes aspirin içemez, bu çok önemlidir. Yani el ile cinsel boşalmayı ayıp, gereksiz, zararlı, çirkin, ruhsal hastalık saymak yanlıştır; başka yol yok ise bu olmak zorundadır. Bu bağlamda diyebilirim ki; hem el ile boşalmanın ayıp, hastalık, yanlış, çirkin sayıldığı, hem de evlenme yaşının yüksek olduğu toplumlarda prostat kanseri de yaygın olacaktır. Öte yandan; hem el ile boşalmanın ayıp, kötü, yanlış, çirkin, hastalık sayıldığı, hem de geç evlenilen toplumlardaki genç erkeklerde de testis kanseri yaygın olacaktır, bence. El ile boşalmanın; prostat kanserinden, prostat iltihabından koruduğuna ve aşırısının da testis iltihabına ya da testis kanserine yol açabildiğini düşünüyorum. Yani el ile boşalma gerçekte bir öcü değildir. Ölçülü kullanılır ise bu hastalıklardan koruyabilir. Benim savım budur. Bu yazı bir öneri ve sav yazısıdır; kuramsal ve yol gösterme amaçlıdır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 29-Haziran-2012'. Ancak bu konuda büyük bir sorun da var. Şöyle ki çok masturbasyon kemiklere ve akıl-ruh sağlığına zarar verebilir. Yani Harvard'ın ileri sürdüğüne göre hemen hemen her gün masturbasyon yapması gerekir, evli ise hergün ilişkiye girmesi gerekir ki buna kaç kadın razı olur acaba? Yani açık ki Harvard hem eksik araştırma yapmış hem de abartmış bence. Harvard yalnızca pırostata(prostata) değil başta kemik olmak üzere başka organlara, ve bir de akıl-ruh sağlığına bakmalı; yani Harvard bu savına büyük olasılıkla sınırlama ve koşullama getirmek zorunda kalacak. Örnek ki 'Limon tansiyonu düşürüyor' deniliyor ve yüksek tansiyon hastasıları(hastaları) hapır hupur limon yemeye başlıyor ancak limonun günlük 3-5 damlasından fazlası da tansiyonu daha da yükseltir, sonra da hastahanelik oluyorlar. Yani insanlara, topluma, insanlığa bilgi verilirken tüm konular düşünülüp öyle verilmelidir. Bir de 'Abd'nin saygın eğitim kurumlarından' denilip Abd'ye ve Harvard'a dalkavukluk ve yabancı hayranlığı yapılıyor. Yahu Abd'nin de, Harvard'ın da nesi saygın; örnek ki Harvard mezunu Obama'ya bakın, nesi saygın? Bakın bir konuyu bile doğru düzgün ortaya koyamıyor; yani ona inananlar her gün masturbasyon yapmaya ya da sevişmeye kalkacaklar ve büyük olasılıkla da ya bedensel olarak ya ruhsal olarak belalarını bulacaklar. Yani böyle üniversite, bilimsellik mi olur. Bir konuda doğru olan birşeyi başka konularla da değerlendirmek gerekir. Aynı Şeyi Canan Karatay da yapıyor; 'Günde 10 yumurta bile yiyebilirsiniz, yumurtada kollestrol yok' diyor ancak yumurtanın karaciğere ve böbreklere verebileceği zararı gündeme getirmiyor. Bu durum da uzmanlaşmanın, uzmanlığın kötü sonuçlarından biri olsa gerek. 'Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin' sözünün yerini artık 'Gavur değiliz ki sözümüz dinlensin' almakta gibi. Bilgilere açık ol ancak sazan olma; irdele, incele, araştır, düşün. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 20.10.19/
Düzenleme: 21.10.2019 / 01:01
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir