Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / BEKA VE TÜRKİYE (DENEME)

Yazardan en yeniler

Beka 'Sonsuzluk, kalıcılık, sonsuza kadar var olmak' demek. Beka sözcüğü Arabça bir sözcük sanılmasına karşın bence 'Beklemek' sözcüğünün kökü olan 'bek' sözcüğünde gelen Türkçe bir sözcük. Akp ve Mhp temel konuşma alanı olarak kendilerine ekonomiyi yani parayı ve malı, ve terör konusunu seçmişler. Çünkü nicel zekanın algılayabileceği ya da alanlar nicel alanlardır. Yani kalkıp da Akp'den, Mhp'den felsefe, bilim, evrensellik, dini tanımlayan Din hadisileri, Türkçe gibi soyut nitel konuları konuşmalarını beklemek anlamsız; yani onların konuları 'Şu kadar para kazandık, bu kadar para harcadık, o kadar terörcü öldürdük' gibi nicel konulardır. Bu nedenle onların ekonomi ve terör dışındaki konularda sözleri örnek ki 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz' ve bilim olarak ekonomi alanında da sözleri 'Sebze, meyva(meyve) fiyatı serbest ekonomiye girmez' gibi saçma, yanlış sözler olabilir ancak. Yalnızca onlar değil siyasetin tümü böyledir çünkü siyaset cehalet ve nefs demektir yoksa zaten siyaseti değil alimliği, alimeliği seçerlerdi. Özelde Türkiye'nin, genelde ise tüm ülkelerin beka yani baki yani kalıcı yani sonsuz olmaları herşeyden önce dünyanın yok olmamasına, dünyanın sonsuza kadar var olmasına bağlıdır ve bu nicelik olarak bağlıdır. Bir vatan ya da ülke ya da devlet para ve silah ile korunabilir. Ancak bu var oluş nicel bir var oluştur yani bir insanın para ve silah ile hayatta kalabilmesidir ya da yalnızca paradan ve silahtan zevk alması gibidir ki normal bir hal değildir yani bir cebinde silah, bir cebinde para dolaşan insanları düşünün ki insanlık, felsefe, bilim, din, insanca bir dünya açısılarından(açılarından) ne anlamları, ne önlemleri olabilir yani kovboy anlayışı gibi birşey. Oysa insan için en doğru var oluş biçimi olan felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri devletler, toplumlar, vatanlar için de geçerlidir. Yani doğru ve iyi insan nasıl ki felsefe, bilim, Din hadisileri içindeki insan ise doğru ve iyi bir ülke de, vatan da, toplum da, devlet de felsefe, bilim, ve Din hadisileri içinde olan ülkedir, vatandır, toplumdur, devlettir yani insan için de, devletler için de, ülkeler için de, toplumlar için de, vatanlar içinde doğru var oluş ancak felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile yani soyut niteliklerle olur; silah ve para ile yani somut niceliklerle değil. Bakın; Sodom, Gomora soyut nicelik içinde idiler ve yok oldular; Sıpartalılar(Spartalılar) somut nicelik içinde idiler ve yok oldular. Yani var olmak var, bir de doğru ve iyi var olmak var; var olmak silah ya da para ile olabilir ancak doğru ve iyi var olmak yalnızca felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile olur. Yani beka 'Ne olursa olsun ayaktakalmak(ayakta kalmak), ve doğru ve iyi olarak ayaktakalmak diye iki türlüdür, ve insanlığın, felsefenin, bilimin, dinin medeniliğin ikincisine gereksinimi var yani bir ülke, devlet, vatan, millet, toplum, halk sonsuza kadar kalmak istiyorsa önce insanlığa, felsefeye, bilime, dine, medeniliğe ne verebileceğini, katkısını düşünmelidir yoksa zaten Sodom da, Gomora da, Sıpartalılar da 'Birgün yok olalım' demediler. Siyasete baktığımızda; siyaset en masum hali ile ancak cehalet ve nefstir; en masum olmayan hali ile de yalan, hile, akıldışılık, ahlaka aykırılık, vicdana aykırılık, düşmanlık, barbarlıktır yani felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin yani doğru ülke, doğru vatan, doğru devlet, doğru millet, doğru toplum, doğru halk, doğru insan olmanın siyasetle hiçbir ilgisi, yoldaşlığı, arkadaşlığı, komşuluğu, dostluğu, kardeşliği, ortaklığı yoktur, olamaz da. Yani siyaset ile felsefe, bilim ve din zıt ve düşman şeylerdir; ateş ile barut gibi şeylerdir. Yani bakın; siyaset zinayı, eşcinselliği, çıplaklığı, fuhuşu, modayı serbest bırakabilir ancak bunlar felsefeye, bilime ve dine aykırı şeylerdir yani siyaset felsefe, bilim, din istemez; nereden gelirse gelsin, oy ister. Tarih yani gelecek konusunda insanların da, devletlerin de, vatanların da, milletlerin de, toplumların da, halkların da, siyasetin de söyleyebileceği, egemen olabileceği birşey yoktur; ancak sonsuza kadar var olmak konusunda felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne yani dine bağlı olmayı seçebilirler çünkü tarih bir çöplük gibi görünse de insanlık hep doğruları ister. Yani Türkiye'de felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzaklık olarak bir beka sorunu vardır, her ülkede olduğu gibi; ancak bu sorun siyasetle, ekonomiyle, seçimlerle, falan siyasi parti ile, filan siyasi parti ile, falan önlemlerle, filan önlemlerle; parayla, silahla yani nicelikle çözülebilecek bir sorun değildir; bu sorun ancak felsefe, bilim, ve Din hadisileri egemen devlet, ülke, vatan, millet, toplum, halk olmakla çözülebilir çünkü en doğruya ve en iyiye yalnızca bunlar götürür, insanlık ta ne kadar aptal görünürse görünsün doğruya doğru gider. Yani her ülke için beka sorunu felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzak olmakla başlamış demektir zaten; ve bu sorun ortadan kalkıncaya kadar da beka sorunu devam eder. Yani Türkiye'de beka sorunu felsefeden, bilimden, ve Din hadisileri'nden uzak olmakla vardır, ve var olacaktır; bir de siyasetçilerin bunu anlamaması ile de beka sorunu vardır, ve ülke felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile yönetilmediği sürece de hep var olacaktır. Yan ne Akp felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin ağası, ne Mhp, ne Chp ne başka bir siyasi parti. Gerçekleri ve doğruları gör artık ey Türkiye, ve ey insanlık. Felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin dışındaki dünya boşdünya(boş dünya); felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin dışındaki işler boşişler(boş işler). Yani bu işler siyasetçilerle, kapitalistlerle, seçim sandıkıları(sandıkları) ile, millet ile, toplum ile, halk ile olmaz; felsefe, bilim, Din hadisileri, düşünürler(filozoflar), alimler, alimeler, bilgeler ile olur. Siyasetçiler ve kapitalistler düşünür, alim, alime, bilge değil; kendilerini ölümsüz sanan, çağdaş giyimli, cehalet ve nefs içindeki hükümdarlardır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 16.2.19/14.11

BEKA VE TÜRKİYE (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler