Şiir Defteri

BAL ARI SÜTÜ SARIMSAK VE SOĞAN ALDANMASI MI? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
16.06.2020 / 00:21
551 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Balı ve arı sütünü öve öve bitiremeyenler var. Peki acaba gerçek gerçekten öyle mi? Bal nedir? Balın %79.59'u şeker, %17.2'si su imiş yani balın 100 Gr'ının %79.59'u şeker, %17.2'si su imiş yani 96.79 Gr'ı bal değilmiş, şeker ve su imiş. Geriye ne kaldı? %3.21 kaldı. Yani balın övüle övüle bitirilemeyen şeysi bu %3.21 içinde yani 1 Kg yani 1000 Gr bal yenilirse 30 Gr falan. İnsan 1 Kg balı kaç günde yiyebilir? 10 günde yerse günde 3 Gr falan balın olağandışılığı ile tanışabilir. Yani 1 Kg'da toplam ve 10 günde 30 Gr'lık bir yarar için birsürü(bir sürü) para vermek ne kadar mantıklı ki iyi balın Kg'ı 100-200 Tl arası imiş. Yani bala para verildiğinde gerçekte şeker ve suya para verilmekte. Yani kilosu 100-200 Tl'ye alınan bala verilen para gerçekte şekere ve suya verilmekte. Gelelim arı sütü denilen şeye. Arı sütü ne imiş? Arı sütü, işçi bal arılarının ürettiği kremsi beyaz veya soluk sarımsı, ekşimsi, sütsü bir salgı imiş. Tadı ekşidir ve keskin bir kokuya sahiptir. Yaklaşık % 60-70'i su, % 12-15'i protein, % 10-16'sı şeker, % 3-6'sı yağ, % 2-3'ü vitamin ve tuz imiş; kalsiyum, bakır, demir, fosfor, silikon, kükürt ve potasyum gibi mineralleri; B-ailesi vitaminlerini, biyotin, inositol, folat, nükleik asitler, gama globülin; ve insan vücudunun üretemediği 8 temel amino asit de dahil olmak üzere 17 farklı aminoasiti içerirmiş. Gözdoldurucu(Göz doldurucu) gibi görünmekte ancak onun da %60-70'i su; %10-16'sı su imiş yani %80'i şeker ve su. Önce işin canalıcı(can alıcı) gibi görünen kısımına bakalım: 'İnsan bedeninin üretemediği 9 temel amino asit'. Bu temel 8 aminoasit; histidin, izolasin, lösin, lizin, metiyonin, fenilalanin, treonin, triptofan, valin. Ancak beden bunları 'Gidin arı sütünden alın, bunlar yalnızca arı sütünde var' demiyor. Bunların tümü de yumurta, inek sütü, peynir; yani yumurta, peynir yemek ile, ve süt içmekle bunlar alınabiliyor. Yani bunları almak için kilosuna 1000-20.000 Tl verilen arı sütüne verilen para da gerçekte suya ve şekere verilmekte. Arı sütündeki vitaminler ve mineraller ise 30'luk 10-20 Tl'lik ve günde yalnızca 1 tane içilmeleri gereken multivitamin hapları ile hem daha ucuza hem daha iyi karşılanırlar. Gelelim 'Balda mikrop olmaz, yaşamaz' savına. Bunu söyleyenler belli ki mikrop olarak yalnızca bakteriyi bilmekteler. Balda bakteri yaşamayabilir ancak sıpor(spor) olarak virüs bulunabilir, ve corona da virüstür. Gerçekte ise mikropları öldüren şey bal değildir, balın içindeki şekerdir çünkü şeker koruyucudur yani şekerde mikrop barınamaz; bu nedenle ki gıda sanayisinde şeker koruyucu madde olarak kullanılır; yani tuz bile küflenebilir ancak şeker küflenmez yani hüner balda değil, balın içindeki şekerde; yani 'Balda virüs olmaz, balda virüs yaşamaz' diye birşey yok, öyle ki asitte, ateşte bile varlığını, sıpor(spor) olarak sürdürebilen virüsler var. Gelelim balın 'bağışıklık' kazandırması konusuna. Bağışıklık ancak mikrop ile olur yani sıteril(sıteril) birşey bağışıklık kazandırmaz; örnek ki sokak köpekleri ve kedileri pis şeylere yiyip içtikleri için bağışıklık içindeler yani aynı bağışıklık gücünü ev köpeklerinde ve ev kedilerinde bulmak zordur. Bal da içindeki şekerden dolayı bakterileri etkisizleştirdiğinden, virüs de sıpor olarak bulunduğu için, sıteril durumdadır. Bağışıklığı üç şey sağlar: Aşı, iyi beslenme, ve antikor üretimi yani mikroplar; yani antikor üretimine neden olmayan yiyecekler, içecekler bedende mikropsal bir bağışıklık kazandırmazlar; bu nedenle ki örnek ki gıripten(gripten) 100 yıl önce kadar milyonlarca insan öldü; yani sıteril balı yemekle de, sıteril arı sütü ile de bağışıklık kazanılmaz ki zaten bunların içlerindeki şeker bunların yararlarını daha da azaltır çünkü şeker pıroteine ve vitamine zarar verir; düşünün ki gıripten ölen milyonlarca Afrikalı ve Aztek insanı da doğal besleniyorlardı ancak doğru ve iyi beslenmiyorlardı. Belki bilmeyenler vardır: Arılar da hastalanırlar, ve hastalıktan ölürler; öyle ki tüm kovanlardaki arılar bile hastalıktan ölebilirler. Gelelim sarımsağa ve soğana. Corona salgını var diye bunlara da akın oldu ancak açık ki bunlar da bağışıklığı güçlendirmezler de, sağlamazlar da çünkü bunlar da sıteril. Soğan mideye, sarımsak ise bağırsaklara daha çok yararlıdır; bunlar bir de karaciğere yağlanmasına olumsuz etki gösterip karaciğerin daha sağlıklı olmasını sağlayabilirler. Meyvalar(Meyveleri) ve sebzeleri çiğ yemek de eğer bunlar sıteril olacak kadar iyi yıkanırlarsa yani mikroplarından tümden arındırılarsa bunlar da bağışıklık kazandırmazlar. Yani aşı yoksa, ve pis, kirli şeyler yenilmiyorsa bağışıklığı sebzeler, meyvalar doğrudan değil ancak bedenin daha sağlıklı olmasını sağlayıp sağlayabilirler ancak iyi ve doğru beslenmedikten, sağlığa zararlı alışkanlıkları terk etmedikten sonra sarımsak, soğan gibi şeyler tek başlarına işe yaramayabilirler. Aşı, ilaç yoksa bağışıklık için temel yöntem iyi beslenmektir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 15.6.20/00.20
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir