Şiir Defteri

AVRUPA'DA KADINA ŞİDDETİN VE KADIN CİNAYETLERİNİN AZLIK NEDENİ KADINI KÜÇÜMSEMEK DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.04.2021 / 05:11
527 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Sanılmakta ki din, ve ahlak bilimdışı şeylerdir oysa dini tanımlayan Din hadisileri'nin de dediği gibi din 'Bilim, mantık, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva' demektir; ahlak da savım ki 'Zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, kişiliğin, akıl-ruh sağlığının, demokrasinin, laikliğin, felsefenin, bilimin, özgürlüğün, insanın, insanlığın, evrimin, ve evrenin soyut nitel tek zirvesidir; yani insanı, toplumları, insanlığı, dünyayı dinden, ve ahlaktan uzak tutmak bunlardan uzak tutmaktır yani açıkça insanlıkdışılıktır. Dinin, ve ahlakın tanımından da anlaşılmakta ki genelde suçlar, özelde ise yetişkin insan dişisine karşı suçlar ancak ülkelerin, devletlerin 'Bilim ve ahlak' yönetilmesi ile yani 'Bilim ve ahlak' birlikteliği ile olur ki zaten bu nedenle Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' diyor. Akıldışı, ahlakdışı, barbar, küresel, ve derin bir merkez dünyaya, insanlığa, ve Türkiye'ye akıldışılık ve ahlakdışılık pompalamak için uğraşmakta yani Türkiye'yi Atatürk'ün de, Muhammed'in yani dinin de 'Önce bilim ve ahlak' yolundan uzaklaştırmaya çalışmakta; bunun için de en başta akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı Amerikan ünlüsü, eşcinsellik, cinsellik, porno, bilgisayar oyunu, astroloji, medyumluk, falcılık, medya, reklam, yarışma, festival, turizım(turizm), ve yetişkin insan dişisi gibi araçları yani nefsi kullanmaya çalışmakta çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin nedeni ve amaçıdır, hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı, insanlığı yok eder. Bu akıldışı-ahlakdışı dünyanın Türkiye'ye dayatmalarından biri de açık ki İstanbul sözleşmesi denilen şey. Neymiş? İstanbul sözleşmesi uygulanırsa Türkiye'deki kadına şiddet, ve kadın cinayeti gibi olaylar sona erermiş; sanki Türkiye'de bu tür şeyler yasak, suç değil. Öncelikle şu ki Avrupa birliği içindeki ülkelerde de kadına şiddet, ve kadın cinayeti gibi şeyler var. İstanbul sözleşmesi'nin Avrupalı insan ruhundaki barbarlığı, şiddet arzusunu, ilkelliği yok edemediği İspanya'daki Boğa güreşi'lerinden de, Avrupa birliği'ndeki faşizan partilerden de; zinanın, fuhuş ticaretinin, genelev ticaretinin, porno ticaretinin, uyuşturucunun, sıtriptiz(striptiz) ticaretinin, ve kadın sütü satışının da, kadın sütü peyniri satışının da serbest olmasından da belli. Yani açık ki Avrupa kendini 'medeni' sanan bir barbar durumunda. Bu durum da Avrupa birliği'nde kadına şiddet, ve kadın cinayeti gibi şeyler Türkiye'ye göre az ise bile bu durumun açık ki 'kadına saygı'dan ileri gelmediğini göstermektedir çünkü açık ki bu durum 'Kadına' yani yetişkin insan dişisine 'değer vermek'in değil 'değer vermemek'in sonuçu(sonucu) olabilir ancak diye görünmekte yani 'Çok olan şey suça neden olmaz, az olan şeyler suça neden olabilir' durumu; yani olasılık ki zina, fuhuş, porno, çıplaklık, toplumsal alanlarda sevişmek, toplumsal alanlarda ahlaka aykırı giyimlilik serbestliği gibi durumlar yani hem yetişkin insan dişisinin içinde bulunduğu akıldışılık-ahlakdışılık durumu hem de 'Elini sallasan ellisi' durumu yetişkin insan erkeği türünde 'Yetişkin insan dişisinin değersizliği' etkisi uyandırmakta olabilir, yani 'Hiçkimse kolayca ulaşabileceği şeyler için suç işlemez' durumu oysa Türkiye gibi ülkelerde evlenebilmek bile oldukça zorluk göstermektedir yani 'Birini bile zor bulabilmek' durumu olmaktadır, bir de nişan, düğün, ve ev donatmak giderleri. Düşünün ki Avrupa birliği hem insanlık onuruna, hem de dişilik onuruna aykırı birşey olan genelevleri kapatmak yerine müşteri olarak yalnızca kadınların gidebildiği, kadınlara özel genelevler bile açmaya izin vermektedir. Açık ki Avrupa birliği ancak Sodom, Gomora, Pompei, ve Romalılar için ileri bir dünya olabilir. Bu durumda açık ki o küresel merkez Türkiye'ye İstanbul sözleşmesi'ni dayatmakla yetinmeyecektir çünkü Türk ceza kanunu'nun yani Türkiye devleti'nin önleyemediği birşeyi bir sözleşmeye imza atarak önlemek tuhaf bir durumdur. Bu durumda açık ki İstanbul sözleşmesi'nin arkasından 'Kadına şiddeti, ve kadın cinayetilerini tek başına İstanbul sözleşmesi yetmez; porno, fuhuş da serbest olmalı' gibi istekler, dayatmalar gelecektir büyük olasılıkla ki zaten zinayı, eşcinselliği, eşcinselliği, pekçok ahlakdışı işyeri türünü, ve toplumsal alanlarda akıldışı-ahlakdışı modayı serbest bıraktırmış durumda. Yani büyük olasılık ki Avrupa'da kadına şiddet, ve kadın cinayeti olmasa bile bu durum açık ki genelde 'İnsana saygı'dan, özelde ise 'Kadına saygı'dan değil genelde 'İnsana saygısızlık'tan, özelde ise 'Kadına saygısızlık'tan gelmektedir çünkü ahlaka aykırı Avrupa'nın durumu zaten insana saygısızlıktır çünkü insana saygı Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak'tan geçer ki Avrupa birliği'nin yalnızca ahlakdışı değil akıldışı, bilimdışı, çağdışı bir dünya durumunda olduğu astroloji, medyumluk, falcılık gibi akıldışı, bilimdışı şeylerin serbest olmasından, ve hükümdarlık ile yönetilen devletlerinin olmasından da bellidir. Yani 'Kim kime akıl veriyor; Avrupa gelsin akılı 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'ten alsın. Gerçek ki Türkiye'nin temel sorunu; Türkiye'yi Atatürk'ün de dediği 'Bilim ve ahlak'tan uzaklaştıran siyaset türüdür; ve Türkiye'nin çözümü de ne Batıdadır, ne Doğudadır, Türkiye'nin de, insanlığın da tek çözümü Atatürk'ün ve Muhammed'in de dediği gibi yalnızca 'Bilim ve ahlak'tadır. Bu nedenle; siyaset yasaklanmalı, Türkiye 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmeli; ve öncelikle de zina, ahlakdışı moda, ahlakdışı mekanlar, yani ahlaka aykırı herşey yasaklanmalıdır. Gerçek ki insana da, yetişkin insan dişisine de en büyük saygısızlık, değersizlik 'Bilim ve ahlak'tan uzak tutmak ile olur; bilime, ve ahlaka aykırılığı serbest bırakmak ile olur. Kadın ticaretine izin veren Avrupa birliği ne insanlık önderidir, ne de Türkiye'ye önder olabilir. Türkiye'nin de, insanlığın da tek bir önderi vardır; o da Atatürk'ün de, Muhammed'in de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır. Bilime ve ahlaka aykırı bir dünya ne insanlığa ne Türkiye'ye önder, ve çözüm olabilir, kendine bile hayrı olmaz. Görüyorsunuz işte; 'medeni' denilen Avrupa birliği'nde faşizan siyasi partiler var, hükümdarlıklar var, koronaya karşı alınan önlemlere tepkiler var yani nesi medeni bunun? Medenilik ne Batıdır, ne Avrupa'dır. Tek medenilik 'Bilim ve ahlak' birlikteliğidir. Açık ki İstanbul sözleşmesi denilen şey Türkiye'ye, insana, ve yetişkin insan dişisine iyilik etmek için değil kötülük etmek içindir. Avrupa'da değil 'Bilim ve ahlak'ta birleş. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.4.21/05.11
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir