Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ATATÜRK'E AYYAŞ DİYENLER (DENEME)

Yazardan en yeniler

Atatürk'e 'Ayyaş' diyen bir akıl-mantık yoksunluğu; ve öyle ki akıl-ruh sağlığı yoksunluğu; ve öyle ki kişilik yoksunluğu var. Türk dil kurumu 'Ayyaş=İçkiye düşkün, içkici, içici, bekri', 'Ayyaş Arabça sözcük' demiş. Ay sözcüğüne Türkçe diyen Tdk'nin ayyaş sözcüğüne Arabça demesi çok tuhaf. Türk dil kurumu yalnızca 'ayyaş' sözcüğünün halkı konusunda değil anlamı konusunda da yanılmakta bence, daha önce de internette yayınladığım gibi. Atatürk düşmanlığı ya Türk milleti dışında başka bir milletten olmaktır ya da akıl-ruh hastalığıdır ya da kişilik bozukluğudur bence. Atatürk'e hakaret etmek ise akıl-ruh-kişilik olarak zorunlu tedavi gerektiren bir haldir, yine bence. Bence; 'ayyaş' sözcüğü hergün ve sabahtan akşama kadar içen, içkinin başından kalkmayan insan anlamında. Atatürk ise böyle biri değildi. Yani Atatürk'e ayyaş demek tedavisi zorunlu akıl-ruh-kişilik sorunu halidir bence. İçkinin ölçülü yani medenice içilmesi Atatürk döneminde de, şimdi de var. Türklerde kımız içkisi içmek geleneği var yani bu durumda Atatürk'e ayyaş demek Türklere ayyaş demek gibi bir durum olur yani her sakallıyı dedesi sanmak gibi bir hal olur. Öteyandan; Atatürk döneminde; içki yani özellikle rakı içmek erkeklik, delikanlılık, mertlik, yiğitlik, 'adamolmak/adam olmak' anlamları taşırdı ki bu anlam azalmış ta olsa hala sürmektedir; öyle ki şarap içmek bile küçümsenirdi yani 'erkek adam' ille de rakı içmeliydi; öyle ki rakı içemeyen baya(erkeğe) kız verilmemesi, rakı içemeyen bayla da kızların evlenmemesi oldukça yaygın bir hal idi ki bu hale sigara da dahildir yani 'Kız mısın sen yav sigara, içki içmiyorsun?' kültürü, yaklaşımı egemendi ki bu kültür ya da yaklaşım türü örnek ki Çin'de bile var yani sigara ve rakı içmeyen baya 'tuhaf erkek' gözü ile bakılırdı. Ben sigaraya ve içkiye nefs olduğu için, ve nefs te zaaf olduğu için karşıyım yani sağlığa zarar vermeyen alkollü içki ve sağlığa zarar vermeyen sigara da üretilse, icat edilse yine karşıyım çünkü felsefe, bilim, din ve doğru insan olmak zaaflılık istemez; bu nedenle ben hertürlü(her türlü) zaafa da karşıyım örnek ki yemek nefsi zaafına, moda zaafına, mangal zaafına, deniz zaafına, kitap okumamak zaafına, cehalet zaafına, gezmekdolaşmak(gezmek dolaşmak) zaafına, alışveriş zaafına, çay-kahve içmek zaafına, gösterişli giyinmek zaafına, süt içmek bağımlılığı zaafına, türban takmayı din sanmak zaafına, bikini-mayo giymeyi Atatürkçülük-medenilik-özgürlük saymak zaafına, din diye lokma-helva-aşure-para-eşya-mal dağıtmak zaafına, tespih çekmek zaafına, başkalarının yanında burun karıştırmak-osurmak zaafına falan. Bu açıdan; Atatürk düşmanlığı da bir zaaftır yani ona da karşıyım; bu açıdan din düşmanlığı da bir zaaftır, buna da karşıyım. Yani önemli olan şey nefse yani zaafa karşı olmaktır yoksa içkiye, sigaraya karşı olmuşsun ancak başka zaafların varsa olmaz. Atatürk'e ayyaş iftirasını atıp hakaret etmek isteyenler gerçekte kendilerinin bozuk akıl-ruh-kişilik hallerini sergilerler ki onlar akıl-ruh-kişilik sorunu içinde olduklarından mantıksızlık ve tutarsızlık içindedirler ki sigara, içki içmek Batı yani Doğuya göre medeni dünyada medenilik sayılmaktadır ancak bazı Osmanlı sultanılarının yaptıkları gibi kundaklarındaki bebekleri, küçücük çocukları, öz anneyi, öz babayı öldürtmek te; 9 ya da 12 yaşındaki kız çocukları ile evlenmek te asla medenilik sayılmaz bir durumdur. Ve Atatürk'e hakaret edenler; bebeklere ve çocuklara zorunlu sağlık aşısılarını zorunlu olmaktan çıkarılmasına; özelleştirme adı altında vatanın, devletin, milletin fabrikasılarını(fabrikalarını), şirketlerini, kaynaklarını yerli kapitalist sömürgenlere ve yabancı kapitalist sömürgenlere satılmasına tepki göstermemek tuhaflığı, yozluğu, akıldışılığı, bilimdışılığı, tutarsızlığı, dine aykırılığı ile de açık ki içiçedir. Yani tarih, insanlık, bilim ve din Atatürk'ün sigarasını, içkisini affeder ancak bebekleri, küçücük çocukları kasıtlı olarak öldürmeyi de gelenek olarak öldürmeyi de affetmez; 9-12 yaşındaki çocuklarla evlenmeyi affetmez. Açık ki Atatürk düşmanlığı, Atatürk'e hakaret cehalet değil, açık ve ağır bir akıl-ruh sağlıksızlığı-açık bir delilik ya da açık bir ajanlıktır. Bu nedenle Türkiye, demokrasi, devlet akıldışılık, ahlakdışılık gibi bir de Atatürk düşmanlığını içinden temizlemek, içinden atmak zorundadır ki toplumun ruhu zehirlenmesin ve ülkenin yolu yanlış, kötü yerlere gitmesin. Atatürk'e ayyaş diyen zaten iftira içinde olduğundan dinli olmaz çünkü dinde bilimsellik vardır yani iftira yoktur. Zaten kundaklarındaki bebek kardeşlerini, küçücük kardeşlerini bile öldürten Osmanlı sultanılarını övenlerin, baştaçı edenlerin akıl-ruh-kişilik sağlıklarının yerinde olmadığı açıktır; bu nedenle ki Atatürk'e hakaret edenlerin hapishaneye gönderilmeden önce ruhsal tedaviye gönderilmeleri zorunludur yani Atatürk'e hakaret yalnızca ceza değil, tedavi de gerektirir. Yani bu hakaret öyle bir hakarettir ki gerçekliği de yok yani hırsız olan birine hırsız demek gibi birşey değil, hırsız olmayan birine hırsız demek gibi birşey yani her içki içene ayyaş diyeceksen her süt içene de yani 50-60-70 yaşındaki insana da sütçocuğu(süt çocuğu) demen gerekir, evliliğe de fuhuş demen gerekir; peki bikini, mayo, turizım(turizm), güneşlenmek, yüzmek diye herkesin içinde sütyen-külot çıplak dolaşanlara neden birşey demiyorsun? Yani açık ki Atatürk düşmanlığı da, Atatürk'e hakaret te ya akıl kaymasıdır ya akıl yokluğudur ya kişiliksizliktir ya ajanlıktır. İnsanları kendi dini inançına göre yargılamak, damgalamak, tanımlamak yanlıştır çünkü dinin inançlar bilimdışıdır; insanlar felsefeye, bilime, ve dini bilimsel olarak tanımlayan Din hadisileri'ne göre tanımlanmalı ancak. Peki kaçınız felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uygunsunuz? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 26.2.19/09.26
Düzenleme: 26.02.2019 / 09:39

ATATÜRK'E AYYAŞ DİYENLER (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler