Şiir Defteri

AŞK VE KARSANTILI AYŞE (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
28.03.2021 / 09:17
455 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Tarihte yalnızca iyiler ünlü olmuyor, kötüler de ünlü oluyor, örnek ki Hitler. Ve veri ki tarihte yalnızca ünlü yetişkin insan dişisi erkekler değil yetişkin insan dişisi caniler de var; örnek ki 'Kanlı kontes' diye de bilinen, ve 50'ye yakın genç kızı öldürmüş Elizabeth Bathory. Tarih üniversite mezunu iyileri bile ünlü yapmazken ilkokul bile okumamış kötüleri ünlü yapabiliyor. Bunlardan biri de Karsantılı Ayşe. Karsantı; Adana ilinin, şimdiki adı Aladağ olan bir dağ ilçesinin 1987'ye kadarki adı. Karsantılı Ayşe bu ilçenin Mansurlu adlı dağ köyünden. Kıytırık kalaslardan yapılma darağaçındaki(darağacındaki) cesedinin üzerinde asılı, neredeyse kadının boyunca bir kağıda ve büyük olasılıkla hem kadının hem de onun idamını izleyen çocuk, ve yetişkin karışık kitlenin ilk kez gördüğü çok güzel bir yazı biçimi ile yazılı, 6 mayıs 1938 tarih ve 3900 sayılı resmi gazete'de yayımlanan idamına ilişkin 1047 nolu kararda şu yazıyor: 'Karaisalı kazasının Karsantı nahiyesine bağlı Mansurlu köyünden Kasım Ali Hasan'ın karısı dudu ile oğlu Ali'yi zehirlemek suretile taammüdle öldürmekten suçlu Kasım Ali'nin yanında hizmetçi adı altında metresi bulunan Ali kızı 1319 doğumlu Ayşe Gelget hakkında Seyhan Ağır ceza mahkemesince hükmolunan ölüm cezasının değiştirilmesini ve hafifleştirilmesini müstelzim bir sebeb görülemediğinden teşkilâtı esasiye kanunu'nun 26 ncı maddesi mucibince bu cezanın infazına karar verilmiştir. (2 mayıs 1938)'. Aladağ kaymakamlığı'nın internet sitesinde Aladağ konusunda şöyle yazıyor: 'Aladağ Ramazaoğulları ile birlikte 1516 yılında Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştır. 1719 yılında ise Karsantıoğulları beyliği kurularak bölgede hakin unsur olmuşlardır. 1865 yılına kadar bu hakimiyet sürmüştür. 1865'ten sonra Karsantı Nahiye olmuş ve Adana Vilayeti'ne bağlanmıştır. Bugünkü ilçe merkezinin gelişimi de böylece başlamıştır. 1918 yılında Çukurova'nın Fransız ve İngilizlerden tarafından işgali ile bölgede Fransız denetimine girmiştir. Fakat kısa süre sonra 30 Mart 1920 tarihinde Milli kuvvetler tarafından kurtarılmış ve Milli mücadelenin merkezlerinden biri olmuştur. Cumhuriyet dönemi ile yol çalışmaları başlamış olup 1929 yılında Karaisalı'ya bağlanarak nahiye olmuştur. Karaköy Adını almıştır. 1973 yılında belediye teşkilatı kurularak Karsantı adını almıştır. 1987 yılında ise ilçe olmuştur.'. Mansurlu konusunda da Vikipedi'de şu yazıyor: 'Mansurlu, Adana ilinin Aladağ ilçesine bağlı merkez mahallelerindendir. Mahallenin isminin Toros Dağları'nda yaşayan yörük Türkmen aşireti beylerinden Mansur Bey'den aldığı düşünülmektedir. Aladağ Hükûmet Konağı, Aladağ İlçe Nüfus Müdürlüğü, Aladağ Adliyesi, Aladağ Evlendirme Dairesi, Aladağ Atatürk İlkokulu, Pınar Madencilik Anadolu Lisesi mahalle sınırları içerisindedir.'. Ancak bir fotoğrafçı, belki de hayatında ilk kez gördüğü idamı fotoğraf fotoğraf çekmeseydi Karsantılı Ayşe ünlü olmayacaktı. O zamanlar idamlar ilin merkezi biryerinde, çocuklar dahil herkesin gözü önünde yapılıyordu, çocuklar dahil insanlar da filım(film) çekimi varmış gibi izliyorlardı. Bu kadının da darağaçında asılı ölüsüne ait fotoğraflar var, o fotoğrafçı nedeni ile. Aşk cinayeti. Belki de tek yanlı bir aşkın cinayeti çünkü öldürülen kadının kocası da Karantılı Ayşe'ye aşık olsaydı, karısını boşar ve Karsantılı Ayşe ile evlenirdi ya da Karsantılı Ayşe'yi kuma olarak alırdı. Yani bu idam kararı gerekçesinde bir tuhaflık var gibi, tıpkı Kaçak dizisindeki Dr Kimble'ın durumu gibi, öyle ki geçenlerde bir mahkeme kararı gördüm, kiracılarının evine zorla girip içindeki kiracıları dövmeye kalkan ve onlara hakaretler ve tehditler eden doktorun yargılandığı davada mahkeme 'Tarafların, aralarındaki husumet nedeni ile kavga etmiş oldukları anlaşıldığından' diye karar vermiş oysa saldıran kişi eve zorla giren doktor, evdekiler ise saldırıda kendilerini savunanlar, yani olay 'husumet' değil 'evi zorla tahliye ettirmek' mahkeme yani yargıç bir neden, gerekçe bulmak zorunda ya; bir de köylü insan hizmetçiyi ne yapsın, ancak ilçelerde eskiden var olan birşey vardı: Köylü bir genç bayan tarlası, bağı, bahçesi olan ailenin yanında kalıp onlara işlerinde 'Boğaz tokluğuna' denilen şeyle ve yatılı olarak yardım edebiliyordu yani bu durumda öldürülen kadının ailesi toprak sahibi, varlıklı biri olmalı durumu var; ya da Karsantılı Ayşe belki de bu ailenin yanında yetişmiş kimsesiz biri idi, ya da kadını ve çocuğu aşk yüzünden değil para, altın, mal, mülk için öldürmüş olabilir çünkü aşk için olsa kadını ve çocuğu öldürmesine gerek yoktu, 'Yeni eş' ya da 'kuma' olabilirdi, yani kocanın bu cinayet isteğinden de, aşktan da haberi bile olmayabilir. Konuya 'Aşk' diyelim. Karsantılı Ayşe idam edildiğinde 35-36 yaşında imiş; bugün yaşıyor olsaydı 115-116 yaşında falan olacaktı yani 115-116 yaşında buruşburuş bir nine diyelim, o zamanki köy ve hayat koşullarına göre. Ve, 115-116 yaşındaki Karsantılı Ayşe'ye 'Gel seni sevdiğinle evlendirelim' denilse kahkahalarla ya da kıkırkıkır gülüp geçekti; yani Karsantılı Ayşe 80 yıl daha beklese yani 80 yıl daha aşık olmadan beklese ya da 80 yaşına kadar beklese bugün kuramsal olarak, evinde keyif içinde yaşıyor olacaktı. Yani demek ki insanlar aşk için saçmalıklar yapmak yerine sevdikleri kişi 80 yaşına gelinceye kadar bekleseler 'Ben buna aşık olmam' diyecekler. Gerçek ki zaman en genel, en basit, en sermayesiz, herkese açık en iyi dosttur ve en iyi koruyucudur ki buna 'sabır' da denilmekte. Yani insan aşık olduğunun yalnızca aşık olduğu andaki durumuna değil örnek ki o kişinin 80 yıl sonraki durumuna da bakmalı. Açık ki bu açıdan aşk 'Aceleci bir yanılsamadır, aceleci bir sanıdır'; sonunda da 'Acele eden, ecele gidiyor'. Kaldı ki aşık olunan kişinin 80 yıl sonraki durumunu(halini) düşünmeye de gerek yok; insan dünyanın en güzelleri olsa da insanların içi lav, kor, ateş dolu bir dünya üzerinde, içleri bağırsak-bok-pislik-iğrençlik-tiksinçlik-mide bulandırıcılık içinde yaşayan beden olduğunu düşünse bile/de duruma daha mantıklı bakabilir; yani altı ateş, içi bok, gel de buna aşk de, güzellik de, mutluluk de, 'Sensiz yapamam, sen benim canımsın, sen benim herşeyimsin, ben mutluluğu sende buldum, bir gülüşün ömüre(ömre) bedel, senin için Roma'yı yakarım' de. Yani, birşey yapmadan önce 80 yıl sonrasını düşünün. Konunun bir de İslami yönü var, daha önce de bu konuda internette yazdığım, ve uyardığım gibi. Bu kadına neden 'Ayşe' adı koyulmuştur; açık ki İslam'ın peygamberinin 'Aişe/Ayşe' adlı karısının adından dolayıdır. Düşünün ki çocuğa, peygamberin karısının adı diye 'Ayşe' koyuluyor ancak Ayşe bir kadını ve 4 yaşındaki çocuğunu zehirleyip öldüren bir cani oluyor. Hep diyorum 'Çocuklarınıza inanç olarak ya da kutsallık olarak onur duyduğunuz insanların adlarını vermeyin'. Aynı durum 'Muhammed, Hatice, İsa, Ömer, Ali, Ebubekir, Osman, Hamza, Meryem, Mustafa, Ramazan, Berat, Cennet, Melek, Cebrail, Mikail, Rahman, Hafız, Kerim, Musa, Yusuf, Mehdi için de geçerli. Kuşkusuz ki insana, toplumlara, ve insanlığa en doğru yolu gösteren; dini tanımlayan Din hadisileri'nin 'Din bilim, mantık, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, tarafsızlık, güvenilirlik, sakinlik, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir' diye tanımladığı dindir. O çocuk da yaşasa bugün 84-85 yaşında olacaktı. 'Dostum yok' deme; insanın en iyi dostu olan, Din hadisileri'nin tanımladığı 'din', ve 'zaman' var; bu ikisi insana da, insanlığa da dost olarak yeter. Ey Karsantılı Ayşe; o çok beğendiğin yüzün ve bedenin şimdi hiçkimsenin yüzüne bile bakmayacağı, tiksineceği, aşığının bile istemeyeceği bir iskelet. Sana kalan tek şey boyunundaki(boynundaki) idam kağıdı. Çocuklar dahil herkesin önünde, dermeçatma, özen bile gösterilmemiş, ucuzuna kaçılmış bir darağaçında, ipte sallanan, köylü giysili, köylü bir bayan. Kiminin dirisi ünlü olur, kiminin ölüsü; Karsantılı Ayşe de ölüsü ünlü olanlardan. Gerçek ki aşk 'Saçmalığın acele etmiş halidir(durumudur)'; 'Aşk acele etmiş bir aptallıktır'. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 28.1.21/09.17
Düzenleme: 28.03.2021 / 09:36
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir