Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ASGARİ ÜCRET ALDATMACASI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Asgari ücret öyle az, öyle gerçeğe aykırı, öyle akıldışı, öyle yalan belirlendi ki yeni asgari ücret olan 2.020 Tl'yi işçilerden çok patronlardan alkışladı, belki de Türkiye tarihinde ilk kez bir asgari ücret kapitalistler tarafından üstelik te ayakta alkışlandı! Ev kirasıları da %20 aratacak. Yani ev kirası 1000 Tl ise, asgari ücrete zammın 200 Tl'si hemen kiraya gidecek. Öteki gereksinimlerde fiyat artışı ise daha çok. İnsanlar siyasi partilere, derneklere üye olup aidat ödeme hakkına; o gösterişli otellerde tatile çıkmak hakkına; ülkeyi ve dünyayı gezmek hakkına; hergün gazete, dergi, kitap satın almak hakkına; çocuklarına zenginlerin çocukjlarına sahip çıktıkları gibi sahip çıkmak hakkına; ev satın almak hakkına, araba satın almak hakkına sahip değiller mi? Asgari ücret 1 yıl önce, olması gereken düzeyde mi idi ki asgari ücrete yapılan zam normal olsun? Asgari ücret milli gelire uygun bir halde, olması gereken yerde değildi ki zaten bir yıl önce. 100.000 Tl'ye %20 zam yapmak ile 2.000 Tl'ye %20 zam yapmak bir mi olur? Cumhurbaşkanının maaşına %26 zam yapıldı diye asgari ücrete de %20 zam yapmak yeterli mi olur; cumhurbaşkanının zaten hem harcamaları devletten, hem maaşı asgari ücretten daha yüksek. Yani bu durumda; cumhurbaşkanının maaşına %26 zam yapılmışsa asgari ücrete en az %50 zam yapılmalıdır ki adaleti sağlamaya yakınlaşılabilsin. Bir de şu var: Milli geliri üretenler, çalışıp didinenler hem emekçiler iken; hayatlarını üstelik te şatafat içinde yaşayan kapitalistler milyonlar, milyarlar kazanırlarken emekçiler nasıl oluyor da fakirlik, yoksulluk içindeler? Ve hukuk, adalet buna nasıl gözyumuyor; eğer adaletse, doğruluk ise, gerçekçilik ise? Asgari ücret kapitalistlere göre, kapitalistlerin çıkarlarına göre değil; milli(ulusal) gelire göre belirlenmelidir. Kapitalistlerin kazançlarını belirleyen bir sistem, koşul yokken asgari ücreti belirleyen bir sistem, koşul neden var? Neden işçiler asgari ücret kadar almak zorundalar da, kapitalistler alabildikleri kadar aşırı almak hakkına sahipler? Bu vatan, bu ülke kapitalistler için mi var, millet için mi? Devletin servetilerini(servetlerini) kapitalistlere, özelleştirme adı altında satıp, devleti üretmiyor, kapitalistleri üretiyor gösterip ülkeyi, milleti, halkı, işçileri kapitalistlerin ellerine esir, köle etmeye kimin hakkı var; nasıl oluyor da işçi 1 almak hakkına sahipken kapitalist 1000 almak hakkına sahip? Bu vatan, bu ülke, bu millet, bu devlet, bu ekonomi kapitalistler için mi kuruldu; emekçiler kapitalistler için mi çalışıyor, yaşıyor, varlar? Ekonomi ve demokrasi diye sunulan şey felsefe, bilim, teknoloji, insanlık üzerine değil de kapitalistlere kölelik; kapitalistleri kırallar(krallar), işçileri köleler gibi yaşatmak üzerine mi kurulu yoksa? Kapitalistlerin 1 günlük harcamalarını işçiye 1 aylık haracama olarak veremezsiniz. Göçebe devleti, çadır devleti, ağa devleti, derebeyi devleti değil Türkiye. Kapitalistler ne alıyorsa millet te onu almalı yoksa bir ülkede asla dostluktan, kardeşlikten, demokrasiden, insan haklarından, dinden imandan söz edilemez. Unutulmasın ki bir vatan toprağında o vatanın milletinin her bireyinin eşit hakkı vardır. Görülüyor ki kapitalizım(kapitalizm) ya da Özel sektör+Siyaset düzeni toplumun beyinini(beynini), düşünmesini, akılını(aklını) yok etmeden ya da en aza indirmeden ya da köleleştirmeden var olamaz. Tek doğru çözüm yalnızca Felsefe+Bilim+Din hadisileri düzenidir. O gün gelinceye kadar; değil kuzu ile kurt, kuzu ile kuzu bile dost olamaz; ve insanca dünya, insanca insanlık asla kurulamaz. Ve tarih, hayat, ülkeler, toplumlar, dünya; kapitalistler ile siyaset arasında dostluk maçıları(maçları) ya da danışıklı döğüşler olur. Evet; işçiler ne alıyorsa kapitalistler de onu almalı; yatırım yapmazlarsa yapmasınlar, devlet yapar; zaten bir ülkede kapitalistler devletten güçlü ise o ülkede devlet yok demektir, devlet demek kapitalistler demektir, kapitalistler demek devlet demektir ki siyaset bunu gözlerden saklamak içindir yalnızca yani kapitalizım bir kurttur, siyaset te kuzu postuna girmiş kurt. Sanmasın dünya tufanı bitdi(bitti); ona son tufanını felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri getirecek, Nil ırmakına(ırmağına) özenle atılmış Musa gibi. Size önerim: Patronların, patroniçelerin çocuklarına da, milletvekililerine de asgari ücret ödensin. Ekonomiyi üreten işçiler köle gibi, patronlar kırallar(krallar), patroniçeler kıraliçeler(kraliçeler) gibi yaşasınlar, oh ne güzel. İşçiler de, vatan da olmasa patronlar, patroniçeler olmazdı. Yani tuhaf ki beş kişilik ailesini geçindiremeyen işçi; binlerce patronu, binlerce patroniçeyi ve milyonlarca memuru, milyonlarca memureyi geçindiriyor. Enflasyon geçici bir süre yapay bir baskı altına alındı ve düşük gösterildi, ve asgari ücrete zam bu yapay hale göre yapıldı, yaptırıldı. Yani enflasyon 2019'da büyük olasılıkla %20'den çok fazla olabilir ki belki de gerçekte şu an bile %20'den fazladır? Yani gerçekte asgari ücrete yapılan %20 zam sıfır zam bile değil, eksi yüzde yirmi zamdır. Gerçek şu ki bir ülkede patronlar, patroniçeler mutlu ise o ülkede işler halk lehine doğru ya da iyi gitmiyordur. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 27.12.18/09.20

ASGARİ ÜCRET ALDATMACASI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler