Şiir Defteri

ARAF ARAB VE ARABLAR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
06.03.2019 / 06:15
738 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Küresel bir kötü güç ülkelerdeki değerli, doğru, sömürgecilik(emperyalizım/emperyalizm) karşıtı kök önderlere, kök liderlere bağlılığı(sadakatı), sevgiyi, saygıyı yok etmeye çalışmaktadır; örnek ki Rusya'da Lenin'e, Hindistan'da Gandhi'ye, Türkiye'de Atatürk'e; ve onların yerine akıldışı-ahlakdışı modayı, çıplaklığı, bilimsel mantık karşıtı güçleri, ve Madonna, Lady Gaga gibi akıldışı-ahlakdışı ünlülerini ve bunların taklitçilerini, ve modacıları geçirmeye çalışmaktadır. 'Müslümanım' diyenlerin çok sayıda olduğu ülkelerden yalnızca Türkiye bilim, teknoloji, demokrasi, medenilik, insanilik, hukuk, evrensellik, insan hakları ve bilimsel mantık konularında öndedir. Bunu da saygın, sayın, bilimsel, insani dahi Mustafa Kemal Atatürk sağladı. Örnek ki Atatürk olmasaydı bugün 'özgürlük' sözcüğü olmayacaktı ve özgürlük yerine örnek ki Arabça 'hürriyet' denilecekti ve özgürlük sözcüğünün anlamını anlamaktan hem Türkler hem de tüm insanlık yoksun olacaktı; anlam, içerik olarak özgürlük serbestlik, serbestlik te özgürlük sanılacaktı, ve özgürlük sözcüğünün doğru anlamı 'Özgürlük=Özün gür gelişimi, varlığı' anlamı olarak yalnızca Atatürk Türkiyesi'ndedir ki özgürlük sözcüğü olmasa idi hem özgürlük konusunda felsefe doğru yapılamayacaktı hem de yanlış ya da kötü şeyler yani akıldışı, ahlakdışı şeyler insanlığa özgürlük olarak öğretilecekti ancak özgürlük sözcüğünün varlığı akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı, bilimdışı şeylerin özgürlük değil serbestlik olduğunu kanıtlamaktadır yani hem Türkçe hem Türkiye hem insanlık hem felsefe ve bilim Atatürk'e ve Türkiyesine çokşey(çok şey) borçludur. Denilebilir ki 'Atatürk te hürriyet' diyordu; ancak Atatürk Osmanlı dünyası karşıtlığı, Osmanlı düzeni karşıtlığı, bilimcilik ve Türkçecilik özelliği ile hürriyet sözcüğü yerine özgürlük sözcüğünün üretilmesinin önünüaçmış(önünü açmış) oldu yani Mustafa Kemal Osmanlıcı olsaydı bugün özgürlük sözcüğü de olmayacaktı ve insanlık özgürlükten serbestliği anlamaya devam edecekti. Atatürk'ün özelde dil, genelde bilimsel mantık konusundaki yararlarından biri de bu yazının yazılmasına olanak vermesi ile oldu ki şimdi bunu anlayacaksınız. Atatürk olmasaydı araf sözcüğünün anlamı 'ara' olarak kalacaktı, ve 'Arafta kalmak' ta hep 'Arada kalmak' olarak bilinecekti ki Türk dil kurumu sözlüğü bugün bile bunu yazmakta ki o da zaten İslamiyet dini inançındaki araf yorumunu yazmakta haklı olarak; ancak görülmekte ki günümüzde 'arafta kalmak' sözcüğü İslamiyet dini inançının yaklaşımının dışına taşmış ve bildiğimiz 'arada kalmak' halini almıştır yani örnek ki bir konuda kararsız kalmış insanlara bile 'Arafta kalmış' denilmektedir. Yani bu yazıda 'Arafta kalmak' sözüne 'Arada kalmak' olarak yaklaşacağım yani bu durumda 'araf' ta 'ara' olacak. Ancak öncelikle söyleyeyim ki bu konuda yalnızca soyut mantık yani somut verileri dışlayıp düşünen mantık uygulandı yani bu yazı yalnızca bir kuramdır(teoridir), savdır, olasılıktır çünkü felsefenin ana, temel amaçı olasılıkları ortayakoymaktır(ortaya koymaktır), kanıtlamak değil çünkü kanıtlamak felsefeye değil bilime aittir. Peki; araf demek 'ara' demek ise Arab nedir? Araf sözcüğünü 'ara' olarak düşünen mantık bu durumda Arab sözcüğünü de 'Ara' olarak düşünmek zorundadır mantık gereği. Savım ki araf sözcüğü 'ara+f' olarak değil 'a+raf' olarak; 'arab/arap' sözcüğü de 'ara+b/p' olarak değil 'a+rab/rap' olarak düşünülmelidir. Bu durumda; araf sözcüğü 'Rafta olmamak, bir rafı yani ait olduğu biryeri olmamak, tarafsız olmak' anlamına gelir; bu mantıkla da Arab/Arap sözcüğü de 'Rab/p olmayan' yani 'Rabe/Rape/Rabbe/Rappe inanmayan' anlamına gelir. Bunun anlamı nedir? Bunun anlamı şudur: 'Arab/p' denilen kimseler ya da kavim Eski Mısır'ın 'Ra ilahına inanmayanlar' anlamına gelir ki Yahudilik-Hıristiyanlık(Hristiyanlık)-İslamiyet dini inanç çizgisi de zaten Ra'ya inanmayan inanç çizgisidir yani bu durumda 'Arab/p' demek 'Ra'ya inanmayan' demektir çünkü Eski Arablar zaten Ra'ya yani güneşe değil kendi yaptıkları putlara tapıyorlardı yani bu durumda Arabların Arablıkla tanımlanması İslamiyet dini inançından çok öncelere gider ki zaten Turan Dursun 'Rab/p' sözcüğünün 'Ra'dan yani güneşten geldiğini ileri sürdü yani bu durumda 'Arab/p' demek 'Güneşe tapmayan' demektir ki zaten Müslümanlar için güneş değil ay önemlidir ki bu nedenle de Güneş takvimi'ni değil Ay(Kamer) takvimi'ni kullanırlar, temel alırlar. Bu durumda üç olasılık vardır: 1- Arablar Mısırlı olmayan, Mısırlıların dışında bir kavimdir, 2- Arablar Ra'ya inanmayan Mısırlılardır yani Arablar gerçekte Mısırlıdır, 3- Arablar Mısır'ın içinde yaşayan ancak Mısırlı olmayanlardır. Atatürk yalnızca Atatürk değil bilime, bilimsel düşünmeye, felsefeye, Türkçeye giden ışıktır da. Atatürk olmasaydı; Türkiye bugün öteki Müslüman ülkeleri gibi bilimde, teknolojide, bilimsel düşünmede, bilimsellikte, mantıkta, özgürlükte, insan haklarında geri bir ülke olacaktı. Türkiye'de ahlaka aykırılığın varlığının nedeni Atatürk değil siyasetçilerdir. 'Hayatta en doğru yol gösterici bilimdir/ilimdir' diyen Atatürk eğer bilim Atatürk zamanında 'Sigara ve içki sağlığa zararlıdır, terk edilmelidir' deseydi, kullanmazdı ve yasaklardı bile. Bugün bu ülkede akıldışılık, ahlakdışılık varsa; bunun nedeni özgürlüğü serbestlik, serbestliği demokrasi olarak anlayan siyasetçilerdir. 'Ben sıporcunun/siporcunun/insanın ahlaklısını severim' diyen Atatürk; sütyen-külot herkesin içinde utanmazlık sergilemek halindeki ahlakdışılık rezaleti haline gelmiş pılajları, yüzme havuzularını(havuzlarını) bile yasaklardı ancak ne tuhaf ki bakın hale ki Atatürk karşıtıları, Atatürk'ü kötülemeye çalışanlar bile ülkemize bikinili yani sütyen-külotlu turist yani ülke ekonomiden bilime kadar her alanda o kadar geri ki daha çok döviz gelmesi için didinmekteler çünkü yoksa dövizi çıplaklardan akıl ve ahlak öğretmekten sağlarlardı; bakın ki sigarayı, içkiyi, Andımız'ı çalışanlar tuhaf ki pılajları, pılaj diye sütyen-külot herkesin içindeliği, akıldışı-ahlakdışı turizımı(turizmi), akıldışı-ahlakdışı modayı, akıldışı-ahlakdışı ünlülüğü, akıldışı-ahlakdışı medyayı, eşcinselliği, tıravestiliği(travestiliği), cinsiyet değiştirmeyi ve çocuklara yabancı adlar koymayı yasaklamaya hiç uğraşmamaktadırlar. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 6.3.19/06.10
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale

Bağlı Üyeler

  • Turkaydini07:40
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir