Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / APTALCA TİPLEMELİ BANKA REKLAMLARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Gülmek insan ruhuna aykırıdır çünkü gülmek mantıklı düşünmeyi önler; bu nedenle ki insan ağlarken de, üzüntülü iken de mantıklı düşünebilir ancak kahkahalarla gülerken de, mutlu iken de mantıklı düşünemez. Bunu anlamış olan küresel birileri de insanlığa, dünyaya 'gülmek, güldürü' yolu ile de aptallık yaymaya çalışmakta olabilir. Buna 'Güldür ve aptallaştır' yöntemi de denilebilir, 'Parçala, böl, yönet' yöntemi gibi bir yöntem bu da. Tvde birtakım güldürü yayınılarında görmektesiniz işte; ahlakdışı sözlere, öyle ki belden aşağı küfürlere bile gülmekte yayın yerindeki izleyiciler; yerli filımlar(filmler) da küfür dolmakta. Açık ki ya bu durum saflıktır ya da bu durumun rastlantı ya da masumluk olmadığını anlamamak çünkü savım ki küresel birileri dünyaya akıldışılık ve ahlakdışılık yani aptallık yaymaya çalışmakta çünkü akıldışılık ve ahlakdışılık olan siyasetin de, akıldışılık ve ahlakdışılık olan özel sektörcü ekonomi türünün de, akıldışılık-ahlakdışılık olan modanın da buna gereksinimi var. Yani, 21. yüzyıl 'Çıplağa gül', 'Ahlaksızlığa gül', 'Aptallığa gül' çağı yani 'Gül çağı' ancak bildiğimiz gül değil bu gül yani gerçekte gül değil de gülün dikeni ya da Pamuk Pırenses'teki(Prenses'teki) güzel ancak zehirli elma. Nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır, hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı yok eder. Yani insanlığın en büyük öznel düşmanı nefstir. Yani insanın da, insanlığın da, ülkelerin de, toplumların da, akıl-ruh sağlığının da, demokrasinin de, dinin de, bilimin de en büyük düşmanı nefstir; ve ahlaka aykırılık da, bencillik de, sorumsuzluk da nefstir. Farkındasınızdır ki ülkede ne kadar ahlaka aykırı ünlü varsa, Tvde(televizyonda) baştaçı. Yani sanki ülkede 'Soyunun, çıplaklaşın, utanmazlaşın, ünlü olun' kampanyası ya da furyası var gibi. Açık ki bu kadar egemen birşey rastlantı ya da cehaletten olamaz. Yine farkındasınızdır ki bankalar reklamlarında(tanıtımlarında) uzun zamandır aptalca tiplemeler kullanmakta. Bu bir rastlantı ya da zararsızlık durumu değil çünkü hem dünyada akıldışı, ahlakdışı, küresel ve derin bir merkez insanlığa akıldışılık ve ahlakdışılık yaymakta hem de siyasi iktidarlar yüzünden özel sektör toplum mühendisliğine, toplumları kendi çıkarları için yönlendirmeye çalışmaya başlamış durumda ki bunun birinci nedeni de demokrasiye, bilime, ahlaka, insanlığa değil siyasete hizmet amaçındaki siyasettir, öyle ki bu nedenle de akıldışı, ahlakdışı ünlüler de toplumlarına ruh, akıl lideri, önderi yapılmakta, Abd'nin akıldışı-ahlakdışı ünlüleri ise tüm insanlığa, tüm dünyaya. Bu amaç için de öncelikle akıldışı-ahlakdışı moda kullanılmakta çünkü toplumsal alanlarda ahlaka aykırı giyimi giyebilen bir insan ya da toplum ahlaka aykırı başka herşeyi de yapabilir duruma gelebilir çünkü ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun en üst soyut nitel aşamasıdır yani zeka, akıl, mantık, beyin, ruh yozlaştırılırsa insan da, toplum da ne yaptığını bilmez duruma gelir; Batıda bu nedenle ki zinadan ensestliğe, fuhuştan pornoya kadar ahlakdışılık her dalı ile yayılmakta ve egemenleşmekte. Yani, 21. yüzyılın temel özelliği, bu merkez gereği, toplumlara ve dünyaya 'akıldışılık ve ahlakdışılık' yaymak olacak. Bundan da en çok yararı siyasetin, akıldışı işlerin, ahlakdışı işlerin, ve akıldışı-ahlakdışı ünlülerin kazanç ve yarar sağlayacağı açık. Bu alandan olarak, reklamcılık(tanıtımcılık) da toplum mühendisliğine, toplum yönlendirmesine, toplumsal beyinyıkamaya(beyin yıkamaya) yönelime yönelmekte; tanıtımlarında aptalca tiplemelerin, akıldışı tiplemelerin, ahlaka aykırı tiplemelerin sunuluşu toplumlarda aptallığı, akıldışılığı ve ahlaka aykırılığı yaymak amaçlı ya da işlevlidir; bu nedenle Tvde çırılçıplaklıklı yarışmalardan tutun da yemek yarışmasılarına, moda yarışmasılarına, sıporsal(sporsal) yarışmalara kadar çok şey kullanılmakta. Örnek ki Türkiye'de, tanıtımcılar tanıtımlarda 'Kadın yararına' sunumlar yapma kararı almışlardı; açık ki 'kadın' örnekleri de ahlaka, dine uygun yetişkin insan dişisi türü değil bikini, mayo diye ortalıkta sütyen-külot gezen yetişkin insan dişisi türü. Bu nedenle ki tanıtımlarda akıldışı tiplemeler ve ahlaka aykırı tiplemeler kullanılmakta; yine bu nedenle ki internet de bu amaç için kullanılmakta, yani internetteki erotik, ahlakdışı, utanmaz moda tanıtımları da, eşcinsellik sunumu içindeki moda tanıtımları da boşuna, amaçsız değil. Eskiden banka tanıtımları ciddilik içinde idi. Çağımızda, bankaların aptalca tiplemeli tanıtımları açık ki amaçsız, boşuna, rastlantı, şaşkınlık, masumluk gibi durumlar içinde değil; toplumu yönlendirme amaçı taşımakta. Örnek ki bayana şiddet uygulayan kişiler banka tanıtımlarında oynatılmıyor, kendilerine Tv yayınılarında iş verilmiyor ancak uyuşturucu kullanmak suçu işlemiş kişiler banka tanıtımlarında da oynatılmakta, Tv yayınılarında sunuculuk da yapabilmekte. Bu durumun iki amaçı ya da iki işlevi olduğu ya da toplumda şu iki algıyı oluşturabileceği açıktır: 1- Toplumda aptallığın yani mantıksızlığın yayılması ki bir ürün tanıtımındaki 'Saçma güzeldir' söylemi de bu duruma uygundur, 2- 'Kadına şiddet yanlış ve kötü ancak uyuşturucu kullanılabilir'. Banka tanıtımlarındaki bu durum; o bankaların yabancı bankası olmasından, ve Batıda uyuşturucu kullanmanın olağan olmasından da kaynaklanabilir ancak Türkiye buna uymak zorunda değil yani bu duruma açık ki siyasi hata da eşlik etmektedir ki zinayı ve eşcinsel evliliği bile serbest bırakan bir siyasetin başka konularda da hata içinde olması olağan olur yani hem Avrupa birliği'ne üyelik için başvurup, İstanbul sözleşmesi'ni imzalayıp hem de zinaya, fuhuşa, çıplaklığa, toplumsal alanlarda ahlaka aykırı giyimle bulunmaya, pornoya, uyuşturucu kullanmaya karşı çıkmak açık ki olmaz çünkü Avrupa demek zaten bunlar da demek. Yani, banka denilen şey ciddi birşeydir; finans denilen iş ciddi bir iştir; ekonomi denilen şey ciddi birşeydir; peki öyle ise banka tanıtımlarında ciddilik yerine bu saçmalık, bu ciddiyetsizlik neden? Demek ki bankaları yönetenler, banka sahipleri ciddi kişiler; toplumsal, bilimsel ve ahlakçı kişiler değil; bankacılık ciddi bir iş değil, diye düşünülebilir. Açık ki medya ile de ya farkında olarak ya da farkında olmadan, toplumda aptallık ve uyuşturucu kullanımı olağan gösterilmeye çalışılmakta olabilir. Zaten ahlak olmazsa mantık, mantık olmazsa ahlak olmaz; kapitalizım(kapitalizm) denilen sömürü ve barbarlık düzeninin de bilimsel ve ahlakçı bir toplum istemeyeceği açık. Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' dedi. Bu nedenle de Türkiye de, tüm dünya da bilim ve ahlak üzerine kurulmalıdır çünkü doğruya, iyiye, insancalığa giden tek yol bilim ve ahlaktır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 15.10.20/07.03

APTALCA TİPLEMELİ BANKA REKLAMLARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler