Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ANHEDONİ HASTALIK DEĞİL NORMALLİKTİR SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Türkiye'de savım ki dört temel sorun var: 1- Yabancı hayranlığı, 2- Bilimdışılık, 3- Ahlakdışılık, 4- Türkçesizlik. Yabancı hayranlığı görünmekte ki Orta Asya'dan gelmekte çünkü bir Türk hükümdar Çinli bir bayan ile evlenebilmek için yağmur getiren Yağmur dağı'nı Çin'e vermiş, Çin de dağı parçalayıp götürmüş, ve Türk vatanı yağmursuz kalıp kuraklık içine girmiş, ve Türkler vatanlarını terk edip dünyaya yayılmışlar. Bu hayranlık Osmanlı sultanlığında, yabancı bayanlarla evlenmek, öteki ülkelerin vatanlarına saldırı, ve Fıransızca(Fransızca) hayranlığı, Fıransa(Fransa) hayranlığı, Alman hayranlığı gibi durumlarla görülmüştür ki bu hayranlığın Alman hayranlığı bölümü bu sultanlığın da başınıyemiştir(başını yemiştir). Türklerdeki bu yabancı hayranlığı Cumhuriyet yani Türkiye dönemindeki yabancı hayranlığının Avrupa bölümü, ilk kez, Atatürk sonrası dönemin ilk Milli eğitim bakanı Chp'li Hasan Ali Yücel ile görülmüştür çünkü bu kişi Batı kılasiği(klasiği) denilen kitapları çevirtip haldırhuldur ya da harılharıl Türkiye'ye doldurmuştur. Bu yabancı hayranlığının Usa(Amerikan) bölümü ise Amerikancı Demokrat parti yani Adnan Menderes ile görüldü, ve o günden bugüne kadar da artan bir güç, hız, yoğunluk ile sürmekte; Menderes döneminde, akıldışı-ahlakdışı Abd için Kore'ye asker gönderilmişti, şimdiki hükümet döneminde ise Afganistan'daki Kabil havaalanı Usa adına, Usa için, Dolar(dolar) karşılığında korunmakta, ancak yabancı hayranlığının Avrupa kanatı da boş durmamakta, Türkiye'yi Avrupa birliği denilen akıldışı-ahlakdışı dünyaya üye etmek için çırpınmakta, ve bu akıldışı-ahlakdışı dünyanın İstanbul sözleşmesi adlı tuhaflığını Türkiye'ye yamamak için uğraşmakta. Bu yabancı hayranlığı modada, müzikte, ve ünlülükte de tırmanmakta; bu dünyanın putu akıldışı-ahlakdışı Usa durumunda. Bu yabancı hayranlığı dilde de sürmekte, ve Türkçeye, Türkçeleri varken 'Hijyen, etik, aktivite, misyon, vizyon, aktivasyon, motivasyon, plasman' gibi sözcükler doldurulmakta. Bu yabancı hayranlığı hukuka da yansımakta, ve akıldışı-ahlakdışı Batıda akıldışı, ahlakdışı ne varsa hukuk olarak serbest bırakılmakta; örnek ki zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, sütyen-külot ortalıkta dolaşmak, sıtriptiz(striptiz) kulübü, diskotek, sexshop serbestliği gibi. Bu yabancı hayranlığı eğitime de yansımakta, ve ülke yabancı okullar, akıldışı-ahlakdışı modalı öğrenciler, akıldışı-ahlakdışı modalı öğretmenler, akıldışı-ahlakdışı modalı akademisyenler, akıldışı-ahlakdışı üniversite mezunuları dolmakta. Bu yabancı hayranlığı pısikoloji(psikoloji) adlı sözde bilime de yansımakta; ülke pirsingli, dövmeli akıldışı modalı; ortalıkta bikini diye sütyen-külot, mini şort diye külot, tayt pantolon diye dar ve uzun külot, mini etek dolaşmalı ahlakdışı modalı, astroloji-medyumluk-fal gibi bilimdışı şeylere inanan pısikolojiciler(psikolojiciler) kaynamakta. Zaten siyaset demek Türkiye'ye ihanet, Türkiye'ye saldırı demektir çünkü Atatürk'ün de dediği gibi Türkiye 'Önce bilim ve ahlak' demek iken siyaset akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı bir dünyadır. Yani üç yan deniz ancak dört yan yabancı hayranlığı durumu. Bu yazımın konusu yabancı hayranlığının pısikoloji bölümü. Görünmekte ki pısikoloji 'Bilim ve ahlak' üzerine kurulmalı iken bunlara aykırılık üzerine kurulmakta, öyle ki Oedipus, Narkissos gibi mitler bu sözde bilime kaynak, esin, tanım bile olmakta. Bir yanı bilim, biryanı bilimdışılık; biryanı doğa, biryanı insan olan bu tuhaf bilim Türkiye'de de öylesine dışa ve Batıya bağımlı bir durum göstermekte ki pısikoloji alanında Batıda ne çıkarsa hemen kapmakta. Bu durumlardan biri de Türkiye'de 'Anhedoni' denilen şey. Büyük olasılıkla doğrusu 'Unhedony'dir ki okunuşu 'Anhedoni'dir. 'Hedony' zevk yani 'hedonizm' denilen şeyin temeli, 'un' ise olumsuzluk ön eki. Anhedoni yanlısı pısikolojiler diyorlar ki 'Anhedoni ruhsal bir hastalıktır çünkü mutsuzluk, ve sıpor(spor), müzik, cinsellik, yemek-içmek, moda, pılaj, eğlence yeri dahil hiçbirşeyden zevk, keyif almamak durumudur. Bu durumda demek ki anhedoni denilen şey hastalık değil olması gereken normalliktir bence çünkü: 1- İçi lav, kor, ateş yani barbarlık, vahşilik, insanlıkdışılık birşeyle dolu dünya üzerinde 2- İçi bağırsak, bok, pislik, tiksinçlik, iğrençlik, mide bulandırıcılık, insanlıkdışılık dolu bir bedenle 3- Akıldışı ya da ahlakdışı sanatçıların akıldışı ya da ahlakdışı müziklerinden zevk almamak 4- Amaçı akıldışı-ahlakdışı bir insanlık ve dünya türü olan modadan zevk almamak 4- Durumu içi bağırsak, bok, pislik, tiksinçlik, iğrençlik, mide bulandırıcılık, insanlıkdışılık dolu bir bedenle; içi bağırsak, bok, pislik, tiksinçlik, iğrençlik, mide bulandırıcılık, insanlıkdışılık dolu bir bedenin sevişmesinden, cinsel ilişkisinden zevk almamak hastalık değil normalliktir bence. Bu durumda; bilime, ahlaka, ve nefssizliğe sarılıp hayattan zevk almamak hastalık değil olması gereken, doğru birşeydir. Zevk ya da haz ya da nefs savım ki hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin nedeni ve amaçıdır, hem de akılı, mantığı, ahlakı, vicdanı, akıl-ruh sağlığını engeller. Savım ki akıl-ruh sağlığı demek önce bilim, ahlak, ve nefssizlik demektir. Peki bunlar pısikoloji denilen bilimde nerede? Açık ki kendine bilimi ve ahlakı değil de akıldışı-ahlakdışı Batıyı örnek, amaç, ve pusula yapmış pısikoloji bilimi büyük bir mantıksızlık, tutarsızlık, çöküş içindedir çünkü savım ki bilim beyinin nicel zirvesidir, ahlak ise beyinin nitel zirvesidir yani ahlakı dışlamak beyinin, ruhun yarısını dışlamaktır. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 24.6.21/12.49

ANHEDONİ HASTALIK DEĞİL NORMALLİKTİR SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler