Şiir Defteri

ALLAH'I KÖTÜ GÖSTEREN SÖZDE MÜSLÜMAN TÜRÜ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.11.2020 / 06:03
505 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Farkındasınızdır ki kendileri ile ilgili güzel, iyi şeyleri hep 'Allah verdi' olarak tanımlayan Müslümanlar var. Örnek ki bebekleri olunca sevinirler, 'Allah verdi' derler; ev sahibi olduklarında, sevinirler, 'Allah verdi' derler; araba satın aldıklarında, sevinirler, 'Allah verdi' derler; bir kazadan, beladan kurtulduklarında, sevinirler, 'Allah kurtardı' derler yani dünyevi bir başarı kazandıklarında 'Allah verdi' derler oysa dinin görevi, amaçı(amacı) insanlara, bireylere dünyevi başarılar, dünyevi zaferler, dünyevi mülkler, dünyevi hazlar, dünyevi mutluluklar vermek değildir, ancak konu topluma geldiğinde, Allah'ı bir 'Gazab, azab, felaket, kötülük, zarar verici varlık' olarak gösterirler, örnek ki salgın hastalıkları, depremleri, kuraklıkları. Gerçek ki bu durum toplumlara, dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, güvenilirlik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir' Din hadisileri'nin öğretilmemesinden, üstelik de bu hadislere yani bu din tanımına aykırı şeyler öğretilmesinden ileri gelir ki bunun da nedeni öncelikle siyasi partiler yani siyaset, özel sektör, ve tarikat, cemaat gibi şeylerdir çünkü açık ki bunların varlıkları da, çıkarları da dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, güvenilirlik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir' Din hadisileri'ne aykırı özelliktedir; örnek ki Din hadisileri 'Sultanlarla düşüpkalkan alimle bile hırsızdır' deyip sultanlığı, hükümdarlığı kötülemesine karşın sultanları, hükümdarları öven, baştaçı eden, ve kendilerine 'Müslüman, İslamcı, dinli, dinci' diyen siyasi partiler, siyasetçiler, ve sultanlıkla/hükümdarlıkla yönetilen ve kendilerine 'Müslüman, İslamcı, dinli, dinci' diyen devletler var. Ağızlarını açıyorlar 'Depremi Allah verdi' diyorlar, ağızlarını kapıyorlar 'Koronayı Allah verdi' diyorlar. Sonra da 'İslamiyet dünyanın en güzel dini' diyorlar, 'Allah güzeli sever' diyorlar. Bu mu yani güzellik? Demek ki kendini dinli sanan birilerinin 'güzellik' kavramında, 'güzellik' anlayışında bir sorun var. Kim kime der 'Bana güzellik olarak bir kötülük yap' diye ki Allah ya da din insanlara güzellik olarak kötülük yapsın? Allah; bebeği, malı, mülkü Allah veriyorsa, dini tanımlayan Din hadisileri'ne bile aykırı insanlara, Müslüman olmayan insanlara bile bebek, mal, mülk verirken, toplumlara neden kötülük versin, kötülük yapsın? Dini tanımlayan Din hadisileri diyor ki 'Din önce mantıktır', bu nedenle ki akılı(aklı) olmayanlar yaptıklarından sorumlu tutulmazlar. Yani hiçdeğilse bu durumu genelleştirmeyin, mutlaklaştırmayın çünkü bu denilenler Allah'ı, İslamiyet'i ve Müslümanları kötülemektedir. İslamiyet size 'Bilim öğrenin, bilim Çin'de de olsa öğrenin' diyor; Allah'ı, İslamiyet'i, dini kötüleyin demiyor. Biri sizin evinizi yıksa ya da size hastalık bulaştırsa onu över misiniz; peki öyle ise neden Allah'ı kötü şeylerle anmaya çalışıyorsunuz? Bırakın, Allah'ın işi Allah'adır, sizin işiniz sizedir; her işinize, herşeye Allah'ı karıştırmayın; siz dini tanımlayan Din hadisileri'ne uyun, gerisine karışmayın. Yani bir de çok tuhaf; Allah ya da din insanlara olan kötülüklerle övünen, mutlu olan insanları nasıl sevebilir; apartmanlar, evler müteahitin ya da belediyenin inşaat bilimine yani bilime yani dini tanımlayan Din hadisileri'ne yani dine uymaması sonuçu(sonucu) yıkılmışsa bunun nedeni olarak Allah'ı ya da dini nasıl sorumlu gösterebilirsiniz; örnek ki Japonya'da, 7 şiddetindeki depremde konutlar yıkılmıyorsa falan ülkedeki 4 şiddetindeki depremde konutlar neden yıkılıyor; Abd'de ortalama yaşam(hayat) süresi 80-90 iken Afrika'da neden 30-40; hasta olsanız ameliyatınızı en gelişmiş bir ülkede, en gelişmiş bir hastahanede değil de Afrika'daki ilkel bir hastahanede mi olmak istersiniz, peki her iki yerde de Allah yok mu; neden herşeyinize, her işinize, herşeye Allah'ı karıştırıyorsunuz, Adem ile Havva'yı bile Cennet'ten kovmuş Allah sizi neden baştaçı(baştacı) etsin, ve kovuldukları bu yalan dünyaya önem, değer versin, sizinle ilgilensin, üstelik alim/alime/derviş/evliya bile değilseniz? Siz değil misiniz ahlaka, dine aykırı sözde sanatçılara bile 'Diva, Sanat güneşi, Mega' diyenler; öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmüş, dine de, Türklüğe de, insanlığa da aykırı sultanları baştaçı edenler; zinayı, eşcinsel evliliği, ahlakdışı modayı, ahlakdışı pılajları(plajları), genelevleri, barbarları, pavyonları, sıtriptiz(striptiz) kulübülerini(kulüplerini) serbest bırakanlar peşlerinden koştuğunuz ve 'Müslüman' dediğiniz siyasetçiler, siyasi partiler değil mi? Durum böyle iken dini anladığınızı, bildiğinizi ve dinli olduğunuzu nasıl söyleyebilirsiniz? Bilirsiniz; Muhammed öldüğünde, Ebubekir 'Her kim, Muhammed öldü derse öldürürüm' demişdi; açık ki her kim, Allah'ı kötü gösterirse Müslüman değildir. Öyle ki bu cehalet 'Güzel ahlak', 'Bilimin kötüsü' gibi sözler de demekte çünkü bilmemekte ki ahlak zaten güzeldir, ve ahlak önce güzeli değil doğruyu arar ve ister; ve bilimin zaten kötüsü olmaz çünkü bilim zaten doğru, iyi ve güzel şey demektir. Din demek; dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, güvenilirlik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir; din bilim(ilim) demektir, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, bilim yoksa din de olmaz; din ahlak demektir, ahlak yoksa din de olmaz; din utanmak demektir, utanmak yoksa din de olmaz; din vicdan, merhamet demektir, vicdan ve merhamet yoksa din de olmaz' diyen Din hadisileri'nin tanımladığı, açıkladığı, öğrettiği, sevdirdiği din demektir. Dini inanç ise bilime aykırılık olduğu için; cehalet, nefs içindeki insanların da; barbarlık, vahşilik içindeki insanların da kendilerini tatmin, mutlu etmek için dadandıkları bir dünyadır ki örnek ki terör dine aykırı olmasına karşın dini inanç savlı terör örgütülerini(örgütlerini) de, siyaset dine aykırı olmasına karşın dini inanç savlı siyaseti de, hükümdarlık dine aykırı olmasına karşın dini inanç savlı hükümdarlığı da yaratan bu durumdur oysa Din hadisileri'nin tanımladığı din 'Önce bilim(ilim), mantık, ahlak, vicdan, medenilik, ve nefssizlik' dediği için cehalete de, nefse de, barbarlığa da kapalıdır. Açık ki dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, güvenilirlik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir' Din hadisileri'ni bilmeyen Müslümanlar var. Bunlar; örnek ki koronayı, depremleri Allah'ın gönderdiğini söylerler; 'Koronayı Allah gönderdi, depremi Allah gönderdi' derler, hastalıkları ve doğal felaketleri hep 'Allah'ın gazabı' olarak gösterirler, ve suçluların Cehennem denilen yerde işkence göreceklerini söylerler, kuşkusuz ki bu durum Allah'ı, ve İslamiyet'i kötü göstermek demektir, ve dünyada 'İslamofobi' denilen şeyin üremesinin nedenlerinden de biridir, ve bir de bir siyasi parti yandaşı iseler, o partiyi seçmemiş illerdeki deprem gibi doğal olaylara sevinirler; bir de içlerinde, öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı sultanılarını(sultanlarını) övenler, baştaçı edenler bile var; gerçek ki bu durum yalnızca Din hadisileri'ne yani dine değil akıl-ruh sağlığına da aykırıdır çünkü din insanları ve toplumları cezalandırmak değil, onlara dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğretmektir. Gerçek ki İslamiyet'i asıl kötüleyenler, Din hadisileri'ne aykırılık içindeki sözde Müslümanlardır. Din cezalandırmaz, din kötülük yapmaz; din dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, güvenilirlik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik, ve bunlarla inziva demektir' Din hadisileri'ni öğretir. Açık ki her felaketi, her belayı Allah'tan saymak Allah'ı da, İslamiyet'i de kötü gösterir, ve İslamiyet'in evrenselleşmesini önler. Gerçek ki Allah'ın üstelik de Müslümanlarca kötü gösterilmesi genelde İslam düşmanı dünyayı, özelde ise Türkiye düşmanı dünyayı mutlu etmektedir, sevindirmektedir. Gördünüz işte; 16 yaşındaki bir kız çocuğu erotik bir müzik kılibi(klibi) ile müzik dünyasına sokuldu, 15 yaşındaki bir kız çocuğu da bikini, mayo yani sütyen-külot ile 'Türkiye güzellik kraliçesi' seçildi; bunlar Müslüman, dinli denilen Türkiye'de yapıldı. Zina suç değil, eşcinsel evlilik yasak değil, bikini/mayo diye ortalıkta sütyen-külot dolaşmak suç değil, bunlar Müslüman, dinli denilen Türkiye'de; peki bu dine aykırılıkları yani dinsel açıdan bu felaketleri kim veriyor, Allah mı, kuşkusuz ki hayır; gerçek ki bunlara izin veren siyasi iktidar; yani yapanlar suçlu da, izin verenler suçlu değil mi, yapanlar dine aykırı da yasaklamayanlar/serbest bırakanlar dine aykırı değil mi, peki depremde kaç siyasetçinin evi yıkılmış; öyle ise neden siyaset yasaklanmıyor ve ülke Muhammed'in ve Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmiyor, ülkeler bilim ve ahlak ile yönetilseler ne depremlerde evler yıkılır, ne salgın hastalıklar olur, ne ahlaksızlıklar olur, ne suçlar olur, herkes gül gibi ve Din hadisileri'ne uygun olarak yaşar gider; öyle ise neden bu 'Tavşan kaç, tilki tut' durumu? Bir de hem 'Depremi Allah veriyor' diyorlar, hem de depremlerde 'Allah'ım beni koru' diyorlar, depremi depremde senin evine de Allah veriyorsa Allah seni neden korusun, alim misin, alime misin, evliya mısın, derviş misin, dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun biri misin, oysa depremde yıkılan camiler de var, Kabe bile depremde yıkıldı. Savım ki Batı dünyası bilimde, teknolojide ve uygarlıkta ileri giderken İslamcı dünyayı bilimde, teknolojide ve uygarlıkta geri bırakan şey İslam dünyasının 'Din hadisileri'ne uzak ya da aykırı kalmasıdır' yani savım ki eğer İslam dünyası Din hadisileri'ne sarılırsa dünyanın bilim, teknoloji, uygarlık, barış, huzur, güven merkezi, ve önderi, lideri olur. Unutmayın ki insanlar için de, toplumlar için de, ülkeler için de, insanlık için de dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırılıktan daha büyük bela yoktur. Din hadisileri'ne uygunluk varsa din vardır, yoksa din yoktur; Din hadisileri'ne uygun isen dinlisin, değilsen dinsizsin demektir çünkü dini tanımlayan Din hadisileri böyle diyor. Gerçek ki dini tanımlayan Din hadisileri'nin yani dinin doğrusunun öğrenilmesini engelleyen şey siyasi parti, siyasetçi, özel sektör, kapitalist, akıldışı-ahlakdışı moda dünyası, akıldışı-ahlakdışı ünlü, akıldışı-ahlakdışı medya, tarikat, ve cemaat gibi şeyerdir çünkü Din hadisileri yani din bunlarn tümüne karşıdır. Bilime ve ahlaka aykırılığı yasaklayın; yalnızca ülkenize değil, tüm dünyaya, tüm insanlığa Din hadisileri'nin güneş gibi doğduğunu göreceksiniz; dini tanımlayan Din hadisileri'ne uyun, tüm dünyanızın aydınlandığını göreceksiniz. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 1.11.20/06.03
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir