Şiir Defteri

ALLAH HADİSE'YE NEDEN YARDIM ETSİN (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
02.01.2020 / 00:21
739 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
'Açıkgöz', 'tilki' gibi sözcükleri soyadı yapmak açık ki Türk kültürüne de, İslam kültürüne de aykırıdır çünkü bunlar Türk kültüründe de, İslam kültüründe de iyi anlama gelmezler, hele ki hayvan adlarını ad ya da soyadı yapmak İslam kültürüne tümden aykırıdır. Yani bu tür sözcükleri ad ya da soyadı yapmak konusu daha en baştan Türklüğe de, Müslümanlığa da aykırı bir durumdur yani bu tür sözcükler Türk kültürü için de, İslam kültürü için de övünç değil utançtır. Benim adım ya da soyadım böyle sözcüklerden olsaydı gözününyaşına(gözünün yaşına) bakmaz, değiştirirdim. Yani düşünün ki bir alimin ya da bilgenin soyadı 'Açıkgöz' ya da 'Tilki' ya da 'Kurnaz', çok tuhaf olurdu. İnsanlar, toplumlar ve devletler artık gerçekçi, doğrucu olmalı ve keyiflerine göre yaşamalılar. Yani hem Türklüğe ya da İslam'a aykırı ad ya da soyadı taşıyıp hem de Türklükten ya da Müslümanlıktan söz etmek tuhaflığı gelişmekte ülkemizde, ve üstelik de bu tuhaflık giyim olarak da Türklüğe ve Müslümanlığa aykırı bir durumda gelişmekte. Bu durumda yalnızca bireylerin değil toplumun da dikkatli olması zorunlu olmakta yoksa 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' gibi durumlar oluşabilmekte; düşünsenize, 'Cennet' adlı bir dansöz, Cennet adlı bir pavyonda göbekatıyor(göbek atıyor) olabilir. Hem bikini yani sütyen-külot ortalıkta dolaşıp hem de Hıristiyanlık(Hristiyanlık) taslamak yoz Batıda olağan bir tuhaflık olmuş iken aynı durum özelde Türkiye'ye, genelde de İslam dünyasına pompalanmaya çalışılmakta. Bu nedenle ki Türklerin Türklüğe, Müslümanların Müslümanlığa aykırı adları ve soyadlarını terk etmeleri gereksinim göstermektedir; bu açıdan Türkleri ve Müslümanları bilinçlendirmek gerekmektedir yoksa dine aykırı, ahlaka aykırı kimseleri sanatçı diye, ünlü diye başlarına dikerler. Bilimde de, dinde de 'Ben yaptım oldu; sana ne, bana ne, kime ne' olmaz. Doğru sanat da bir duygu olmaktan önce akıl ve ahlaktır. Akılı ve ahlakı dışlamış sanat sanat değil eğlencedir. Düşünün ki çok güzel yağlıboya tablolar yapan Hitler'in sesi de çok güzel olabilirdi, çok güzel müzik söylüyor olabilirdi. Yani kumaşın yalnızca üzerine değil altına, yalnızca dışına değil içeriğine de bakmak gerekir. Gerçek ki tarihde devrimleri yapanlar, vatanlarını kurtaranlar ahlaklı ve ahlakçı insanlar, ahlaklı ve ahlakçı kitlelerdir ancak yine gerçek ki vatanları, ülkeleri yozlaştıranlar da ahlaka aykırı kimseler ve ahlaka aykırı kitlelerdir. Küresel ve derin bir güç bunu da anlamış olmalı ki özelde Türkiye'de, genelde ahlak temeli üzerine kurulu ülkelerde, en genelde ise dünyada ahlaka aykırı bir insan türü, kitle ve dünya düzeni yaratmaya çalışıyor, ve bunu da genelde akıldışı-ahlakdışı moda, özelde ise yetişkin insan dişisi ile yapmaya çalışıyor çünkü o küresel ve derin güç yaptığı deneyler, gözlemler ve araştırmalar sonucunda, yetişkin insan kitlesi içinde en zaaflı olan kesimin yetişkin insan dişisi kitlesi olduğunu da anlamış, öğrenmiş olmalı yani o gücün kuramı şu: 'Bir ülkenin yetişkin insan dişisi kitlesini moda ile çürütürsem o ülkeyi de çürütmüş olurum'. Örnek ki 'Bayanların zekalarının alışveriş sırasında %50'ye kadar düştüğünü ileri süren araştırmalar boşuna yapılmış şeyler değildir; alışveriş nedir bayanlar için, modadır yani öyle ise modayı yönetmek yetişkin insan dişisinin zekasını da yönetmektir, buna bir de akıldışı-ahlakdışı ünlüler/sanatçılar ve akıldışı-ahlakdışı medya ve akıldışı-ahlakdışı turizım(turizm) de eklenirse bu iş çok daha kolay olur. Yani çağımızın küresel ajanlığının formülü budur yani moda masum değil yetişkin insan dişisini ve bir ülkeyi yok etme ajanlığı sanatıdır, üstelik de oturduk yerden ve kurbanların kendi istekleri ile. Yani dünyayı, insanlığı yok edecek şeyin ateşleme düğmesi üzerinde artık 'Bomba' değil 'Moda' yazıyor. Ne Allah'ın, dinin anlamını biliyor ne özgürlük sözcüğünün. Kafasına göre takılıyor işte. Ve bilinçsizliğe, mantıksızlığa, bilimsellikdışılığa övgüler düzüyor, saygılar sunuyor. Hadise Açıkgöz isimli; dine ya da ahlaka aykırı giyinen, sözde, yoz bir yetişkin insan dişisi sanatçı var. Bir Müslüman onun internetteki görüntülerine ve Tv8'deki giyimlerine bakınca 'Allah'ım, bunun olduğu yerde din olamaz' der ancak tuhaf ki hayata ahlaka aykırı takılan böyle tipler bir de kendilerini dinli sanırlar, dinli görürler. Hadise Açıkgöz internetteki 'Sosyal medya' denilen özel alanına 'Hayal kuruyorum, günlerce, haftalarca düşünüyorum bazen? Ve yürüyorum? Hayal kurmak ne güzel bir şey değil mi? Bazen içim acır, bazen işin içinden çıkamam, kafam karışır işte tam O AN Allah bir şekilde yardım ediyor. Şükürler olsun müzik var, müzik özgürlük demek, yaşasın özgürlük.' yazmış. Kadın Belçika doğumlu; açık ki Belçika'da, dini tanımlayan Din hadisileri yani doğru din yani dinin ne olduğu öğretilmiyor olmalı ancak Türkiye'de en azından Diyanet var, onlarca milyon Müslüman var, televizyona çıkıp çıkıp ahkamkesen(ahlak kesen) ilahiyatçılar var, onlardan birşeyler öğrenebilirdi. Hadise'nin ' 'Hayal kuruyorum, günlerce, haftalarca düşünüyorum bazen. Ve yürüyorum. Hayal kurmak ne güzel bir şey değil mi? Bazen içim acır, bazen işin içinden çıkamam, kafam karışır işte tam O AN Allah bir şekilde yardım ediyor. Şükürler olsun müzik var, müzik özgürlük demek, yaşasın özgürlük' sözüne bakalım, ve hem onun ne kadar büyük bir cehalet, mantıksızlık ve tutarsızlık içinde olduğunu hem de bir sanatçının ne kadar büyük bir cehalet, mantıksızlık ve tutarsızlık içinde olabileceğini görelim, anlayalım, düşünelim: 1- 'Allah bana yardım ediyor' diyor. Bir insan İslamiyet kültüründen ya da bilgisinden ya da mantığından ancak bu kadar uzak, yoksun olabilir. Hem ortalıkta bikini, mayo diye sütyen-külot gezeceksin, dine aykırı/ahlaka aykırı sözde giysilerle toplum karşısına çıkacaksın hem de 'Allah, Kuran, İslamiyet, Müslümanlık' diyeceksin öyle mi? Belçika'da Hıristiyanlık(Hristiyanlık) böyle öğretiliyor olabilir ancak İslam dünyasında işler böyle yürümüyor; dışın ve için, bedenin ve ruhun birbirlerine uygun olmaları gerekiyor. Dini tanımlayan Din hadisileri diyor ki 'Din ahlaktır, edebtir, utanmaktır; bunlar olmazsa din de olmaz'. Yani insanı insanların ve medyanın alkışları, şakşakları değil dini tanımlayan Din hadisileri dinli yapar ancak. Durum Kedicik'lerin hem ortalıkta dine aykırı, ahlaka aykırı sözde giysilerle gezip de topluma Müslümanlık, İslamiyet öğretmeye kalkmaları gibi birşey. Yani, Allah Adam(Adem) ile Eva'ya(Havva'ya) yardım etmemiş; ortalıkta ahlaka aykırı, dine aykırı dolaşan sana neden yardım etsin; ne bu kibir, kendini beğenmişlik, benmerkezcilik, kendindenrazılık(kendinden razılık) böyle; yalar, dervişler bile Allah'ın adını bin dikkat ile anarlarken? 2- 'Müzik özgürlük' demek sözünden anlaşılıyor ki kadın genelde felsefe ve mantık, özelde ise özgürlük sözcüğünün anlamını da bilmiyor, ve serbestliği özgürlük, özgürlüğü de serbestlik sanıyor oysa özgürlük bilime ve ahlaka uygun var oluş demektir, insan dünyası açısından; herşeyi yapmak, canının istediğini yapmak, bilim ve ahlak tanımamak, nefse göre davranmak, cehalete göre yaşamak ise özgürlük değil serbestliktir; yani doğru demokrasi, doğru laiklik, felsefe, bilim, medenilik, din serbestlikten değil özgürlükten yani bilim ve ahlaktan yanadır yani gerçekte Hadise özgür değil serbest. Yani hem dinden anlamayıp topluma kendini dinli göstermek hem felsefeden ve mantıktan anlamayıp kendini sanatçı görmek bilimsel, medeni, özgür dünyaya aykırı şeylerdir. Peki, akıldışı-ahlakdışı giyimli sözde sanatçılar ve sözde ünlüler dinden imandan söz ederlerken Diyanet ne yapıyor? Sonunda 'Sigara haramdır' diyebilen Diyanet acaba neden hiç 'Akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı turizım, akıldışı-ahlakdışı ünlüler-sanatçılar, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, zinanın suç olmaması, toplumsal alanlarda ahlakdışı giyim, sıtriptiz/striptiz kulübü-sexshop-pavyon-gazino-diskotek-bar-bay/bayan karışık sıpor(spor) salonu, bay/bayan karışık masaj salonu gibi mekanlar da dine aykırıdır' demiyor? Sonra da bazıları işte böyle, kafalarına göre bir Müslümanlık anlayışı yaratıyorlar ve topluma da yayıyorlar. Sormak gerekiyor: Toplumsal alanlarda giyimde ahlak, edeb tanımayan Hadise Açıkgöz'e 'Din ahlaktır, edebtir, utanmaktır; ahlak, edeb, utanmak yoksa din de yoktur' diyen bir peygamberin ilahı neden yardım etsin? Belli ki bu durum Hadise Açıkgöz'ün gerçekdışı bir hayali ya da avuntusu olabilir ancak. Evet, akıldışı-ahlakdışı sözde sanatçılar, sözde ünlüler; size bilim adına da, din adına da, insanlık adına da, özgürlük adına da ruhen dur denilmeli artık. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.1.20/00.21
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir