Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / AKP'YE DE KAYYUM ATANMALI DEĞİL Mİ? (DENEME)

Yazardan en yeniler

Diyarbakır, Van, Mardin belediyesilerinin(belediyelerinin) Hdp'li belediye başkanları belediye başkanlığı başkanlığından alınmışlar ve yerlerine valiler kayyum olarak atanmış yani vekil belediye başkanı olarak. Neden? Çünkü bölücü terör örgütülerine(örgütlerine) yardım ve yataklık ediyorlarmış. Suç işlemişlerse kuşkusuz ki yapılmalıdır çünkü demokrasi siyasi partilere, siyasetçilere ve yandaşlarına suç işleme hakkı, serbestliği verilmesi demek değildir. İyi de hani cumhurbaşkanı Erdoğan 'Belediye başkanı adaylarını Mit'e tek tek araştırma yaptırdık, korkacak birşey yok' gibi birşeyler demişdi? İyi de Hdp ne zaman Pkk karşıtı olduki? İyi de Akp'ye de Fethullah Gülen örgütüne yarım ve yataklık yapmaktan kayyum atanması gerekir değil mi; eğer adalet, vicdan, laiklik, demokrasi, bilimsellik, özgürlük ve hukuk varsa? İşçi partisi, Aydınlık gazetesi ve Atatürkçü birçok kuruluş 'Fethullah Gülen cemaati terör ve ajanlık örgütüdür' derken Akp Fethullah Gülen ile kolkola gidiyordu; öyle ki Fethullah Gülen'in internet sitesinde Recep Tayyip Erdoğan'ın ve eşinin birlikte fotoğrafları bile vardı baş köşede. Rusya 'Gülen okulları Abd'ye casusluk yapıyorlar' deyip Gülen okullarını kapatırken Akp 'Olmaz öyle şey, Fethullah Gülen muhterem hoca efendimizdir, onu yedirtmeyiz' diyordu. 'Aldatıldık' demişdi, 'Ne istediniz de vermedik?' demişdi. 'Aldatıldım, aldandım, pişmanım' demekle suç yok olmaz, ortadan kalkmaz, suçsuz olunmaz, cezasız kalınmaz hukukta. Fethullah Gülen Türkiye'den Abd'ye neden kaçmıştı? Atatürk'e hakaret ettiği için. İşte Akp o Fethullah Gülen'in beraat etmesine neden oldu. Ve Akp Fethullah Gülen'i 'Ey muhterem hoca efendi, ne olur Türkiye'ye geri dön' diye çağırılarda bulundu. Hukuk Akp'ye, Akp'nin keyifine, Akp'nin çıkarlarına göre belirlenmez; hukuka göre belirlenir. Bu ülkede hukuk gerçekten varsa Akp'ye de kayyum atanmalıdır; Fethullah Gülen'le yıllarca işbirliği yaptığı, Gülen örgütüne yıllarca yardım ve yataklık yaptığı için. Fetö'cü hukukçular olmasa Akp çoktan kapatılırdı değil mi; o zamanlar Akp'nin Gülen ile ilişkisi 'Ne istediniz de vermedik?' düzeyinde idi? Çünkü laiklik karşıtı çalışmaların odağı olmuş. Akp'nin şimdiki hali ne; yine laiklik, Atatürkçülük, demokrasi karşıtlığının odağı durumunda değil mi? Yani Fethullah Gülen ve cemaati 15 temmuz darbe girişiminde ne idi ise, bundan 30 yıl önce de o idi yani önce melek değildi, sonra şeytan olmadı, o zaten hep şeytandı; Gülen'in hep tek bir amaçı(amacı) vardı: Atatürkçü, laik, bilimci Türkiye devleti'ni yıkmak, yok etmek. Fethullah Gülen bu Atatürkçü, laik, demokrasici, bilimci düzenle, ülke ile hiç uyuşmadı; Akp de öyle. Akp değil miydi; Atatürk'e ve İnönü'ye 'İki ayyaş' diyen; 'Lozan zafer değil hezimet' diyen; 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz, Dil devrimi ile bu milletin can damarı kopmuştur' diyen; Atatürk'e hakaret edenlere 'Hasta ziyareti' adı altında sevgi ve saygı ziyaretlerine giden? Devletin, milletin, kamunun, vatanın fabrikalarını, madenlerini, topraklarını 'Özelleştirme' adı altında bile olsa devlete, millete, kamuya, vatana ihanettir; devleti yönetenlerin görevi devletin servetini azaltmak, kapitalistlerin servetini çoğaltmak değildir; devleti fakirleştirmek, kapitalistleri daha zengin yapmak değildir. Yani Akp'nin Gülen ile birlikteliği daha en baştan 'Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek'tir çünkü Gülen cemaati'nin terör ve casusluk örgütü olduğu konusunda çok uyarılmıştı; özelleştirme dediği şey de vatanı bölmek demektir çünkü vatan kamu sektörü ve özel sektör diye ikiye bölünmüştür. Siyasi parti demek de zaten milleti bölmek demektir. Yani Akp'nin de söz konusu belediye başkanlarına yöneltilen suçlamalar açısından hiçbir dayanağı yok. Diyarbakır, Van, Mardin belediye başkanlıklarına kayyum atansın, onlar hakkındaki suçlamalar doğru ise ancak Akp'nin de yaptıkları da ortada, Akp'ye de kayyum atanmalı. 'Aldatıldık, aldatıldım' demek suçun itirafıdır zaten. Ve aldatılmak, aldanmak suçu yok etmez. Ne kadar Atatürk düşmanı siyasi parti, kuruluş varsa tümüne de kayyum atanmalı çünkü Atatürk düşmanlığı da, Türkçe düşmanlığı da, Lozan anlaşması düşmanlığı da zaten Türkiye aleyhine ajanlık demektir tıpkı moda, pılajlar(plajlar), eşcinsellik gibi. Ve daha önce internette bir yazımla ileri sürdüğüm gibi, bir gerçek de şu: Demek ki siyasi partiler olmadan da belediyeler yönetilebiliyor, yani bu durumda siyasi partiler, siyasetçiler olmadan da Türkiye, ülke yönetilebilir ancak felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri ve, bunlara uygun düşünürler(filozoflar), alimler, alimeler, bilgeler, bilimciler ile. Yani Türkiye'yi felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile yönetin; Atatürk düşmanı tüm yerleri de kapatın; Türkiye'nin sorunu kalmaz, ve üstelik de hem insanlık hem dünya önderi, lideri olur. Ağalık sistemi nasıl ki insani köy hayatı için bir engel ise siyaset de insanca dünyanın önünde engeldir; elli yıldır tanıksınız işte, Türkiye yine 'Amerika'nın mı, Avrupa'nın mı, Rusya'nın mı, Arabların mı, Osmanlı'nın mı peşine takılsak?' derdinde; yani tek fark şu: Elli yıl önce iple ip atlıyordu yani yerinde sayıyordu, şimdi ise altın zincirle. Hani Akp iktidarı Abd'li bir şirkete ekonomiyi denetlettirecekti ya; uluslararası, tarafsız bir hukuk kuruluşuna da, 16 yıldır Türkiye'de yaptıklarını, ve Akp hakkındaki suçlamaları denetlettirsin, inceletsin yiğitse, delikanlı ise, kahraman ise, gerçekten dürüst ise, bir reklamda denildiği gibi 'Efsane olmak' istiyorsa. Yani Akp yargılanmadan ya da Akp'ye kayyum atanmadan bu ülkede her yargılama töhmet altında kalır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 21.8.19/00.14

AKP'YE DE KAYYUM ATANMALI DEĞİL Mİ? (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler