Şiir Defteri

AKILLI İNSANDAN ANLAMAK İÇİN AKILLI OLMAK GEREKİR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
29.04.2019 / 00:16
638 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Vay 'Beş yaşındaki çocuk çok zeki imiş', vay 'On yaşındaki çocuk çok akıllı' imiş. Çocuğun heryanı(her yanı) zeka(anlak), akıl(us) olsa neyazar(ne yazar). Gerçek ki çocukları zeki, akıllı görmek genelde zekadan, akıldan; özelde ise felsefeden, bilimden ve dini tanımlayan Din hadisileri'nden anlamamakla olur ancak. Özelde Türkiye dünyasına, genelde ise Müslüman dünyasına 'Haddini bil, haddini bilmek erdemdir(fazilettir)' gibi yanlış bir akıl hali, mantık hali, ruh hali öğretmeye çalışan; felsefeden, bilimden ve dini tanımlayan Din hadisileri'nden uzak insanlar var. Onların bazılarının amaçları özelde Türkiye dünyasının, genelde İslam dünyasının düşünürler(filozoflar), alimler, alimeler, bilgeler, bilimciler, yazarlar, şairler, aydınlar, insanlık önderileri(önderleri) yetiştirmesini önlemeye çalışmaktır; bazıları da 'Haddini bil' kültürünün Türkiye dünyasında ve İslam dünyasında düşünürler, alimler, alimeler, bilgeler, bilimciler, yazarlar, şairler, aydınlar, insanlık önderileri yetişmesini önleme işlevine yaradığını yani Türkiye'ye ve İslam dünyasına kötülük etmeye yaradığını anlayamıyorlar. O insanlardan bazıları da hem felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden habersizdirler ya da uzaktırlar hem de insanlara, topluma, Türkiye'ye, İslam dünyasına akıl hocasılığı(hocalığı), çok bilmişlik, akıllılık, ilerilik, önderlik, üstünlük, büyüklük yapmaya kalkmaktalar; yok 'Akıllı insan şöyle olur, böyle olmaz', yok 'Alim insan şöyle olur, böyle olmaz', yok 'Bilge şöyle olur, böyle olmaz' diye sanki fetva verirler; üstelik de bunu yapanların içlerinde üniversite ya da fakülte okumamışlar bile vardır, kendinibeğenmişlik(kendini beğenmişlik) bu halde yani.. Onlara söz şudur: Akıllı insandan anlamak için felsefe, bilim, ve Din hadisileri bilmek gerekir. Felsefe dedimse; okullarda felsefe diye öğretilen felsefe tarihi, felsefe mazisi, felsefe magazini, felsefe laklakı değil; felsefe 'bilimi'. Bilim dedimse; yalnızca meslek öğreten; felsefe, bilimsel ruh, bilimsel kişilik, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik vermeyen; düzene uygun kafalar yetiştiren üniversiteler değil; felsefe öğreten, bilimsel ruh veren, bilimsel kişilik veren, ahlak veren, ahlak öğreten, insanlık öğreten bilim. Din dedimse; din diye Osmanlıcılık, Arabçılık, düzen yandaşlığı, siyasi yandaşlık, bilimdışı şeyler öğretmek değil; dini tanımlayan Din hadisileri öğretmek. Demek ki akıllı insanı anlamak, akıllı insan bulmak için önce fakülte bitireceksin, felsefe bilimi öğreneceksin, bilimsellik öğreneceksin, ve Din hadisileri'ni öğreneceksin; sonra 'Akıllı insan şudur, akıllı insan budur; akıllı insan şöyle olur, akıllı insan böyle olur; alim, alime şöyle olur; alim, alime böyle olur; bilge şöyle olur, bilge böyle olur' diyeceksin yani cehaletle, nefsle ve ezbere konuşmayacaksın. Yani akıllı insandan anlamak için önce akıllı insan olmak gerekir ki bu da ancak felsefe bilimi, bilimsellik ve Din hadisileri ile olur; yoksa durum lafazanlık, geyik, boşmuhabbet(boş muhabbet) ve dahi megalomanlık ya da narsistlik ya da kibir ya da dangalaklık olur. Yani 'Haddini bil' sözü gerçekte felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden anlamayanlar içindir tıpkı 'Alimler peygamberlerin(dinderlerin) varisleridir' sözünün(hadisinin) yalnızca ahlaklı ve nefssiz alimleri ve alimeleri kapsaması, içermesi gibi. Yani akıllı insandan anlamak da zor, akıllı insan olmak da zor. Yani akıllı insan olmak; falan dini inançtan olmak ya da falan siyasi partiye oy vermek gibi bir durum değildir. Örnek ki sultanları bebek kardeşlerini, çocuk kardeşlerini, çocuk torunlarını, öz annelerini, öz babalarını, öz evlatlarını bile öldürtmekten çekinmemiş; ekonomisi fetih adı altında öteki ülkeleri işgal etmeye ve sömürmeye dayalı Osmanlı hanedanlığı'nı savunanlar akıldan da, akıllı insandan da, felsefe biliminden de, bilimsellikten de, Din hadisileri'nden yani dinden de; düşünürlerden de, alimlerden de, alimelerden de, bilgelerden de anlayamazlar; aynı biçimde bundan, bikini, mayo yani sütyen-külot ortalıkta gezenler de, cinsel sunumlu giyinenler de, modaya köle olanlar da, pirsingliler de, dövmeliler de, sigara/içki/uyuşturucu kullananlar da, eşcinselliği savunanlar da, fahişeliği savunanlar da, zinayı savunanlar da; cinlere, perilere inananlar da; fala, büyüye, nazara, astrolojiye, bilimdışı/bilime aykırı şeylere inananlar da anlayamazlar. Yani; anlamak için önce 'olmak' gerekir. Bu işlerden anlamak; domatesden(domatesten), patatesden(patatesten), biberden, patlıcandan, arabadan, evden anlamak gibi bir şey değildir; ve yine örnek ki Ankaralı olmayanın Ankara'yı bilmesi gibi bir şey de değildir; ancak örnek ki ticaretten anlamayanın ticaretten anlamamasına biraz benzer. Evet; hadlerini bilmesi gerekenler felsefe, bilim, ve Din hadisleri'ni bilmeyenlerdir, ve üstüneüstlük(üstüne üstlük) bir de toplumlara akıl hocasılığı, önderlik, liderlik yapmaya kalkanlardır. Gerçek ki Din hadisileri'ni bilmeyenler doğru felsefeyi, doğru bilimi, doğru dini, akıllı olmayı, akıllı insanı da anlayamazlar; onların lideri, önderi yalnızca cehalet, nefs, gelenek, görenek, töre, önyargı, koşullanmışlık(şartlanmışlık), kıskançlık, düşmanlık gibi şeylerdir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 29.4.19/00.17
Düzenleme: 29.04.2019 / 00:36
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir