Şiir Defteri

AKIL VE RUH SAĞLIĞI TANIMI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
15.02.2019 / 14:38
819 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki pısikoloji(psikoloji) yani pısi(ruh) bilimi pısikolojiyi bilmemektedir; bildiğini sanmaktadır. Pısikoloji Yunanca bir sözcüktür ve bu sözcüğün 'Psi' hecesi Yunancadaki '?' harfidir. Nedir bu harf; ilah ya da zebani mızrağı mı yoksa Yahudilik dini inançındaki gibi bir şamdan mı? Var olan pısikoloji toplumun yanlışlarından biri de toplumu sağlıklı, bireyleri sağlıksız sanmasıdır yani geneli sağlıklı, özeli sağlıksız sanmasıdır oysa pısikoloji herşeyden önce toplumun, ülkenin akıl-ruh sağlığı durumuna bakmalıdır. Yani genele uymak akıl-ruh sağlıklığı kanıtı da, ölçütü de değildir. Pısikoloji herşeyden önce; cehalet ve nefs içindeki bir topluma ya da kitleye karışmanın ya da böyle bir toplum içinde mutlu olmanın toplumsallaşma(sosyalleşme) ve akıl-ruh sağlıklılığı demek olmadığını bilmelidir. Pısi biliminin(lojinin) gerçek pısiko(loji/bilim) olmadığını, yanlış yolda olduğunu; ayrıntılarla değil genel hal ile göstermeye çalışacağım. Gerçek ki bazıan(bazan/bazen) sorunları ayrıntılara girmeden, ayrıntılara inmeden genel hal ve genel mantıkla çözmek gerekir. Pısikolojinin genel hali göstermektedir ki bu bilim bilim olmaktan, bilimsellikten oldukça uzaktır çünkü örnek ki: 1- Öncelikle şu ki varolan pısikoloji mitolojiden, ilahlardan, ilahelerden, kişilerden, gerçekte var olmayan insansı varlıklardan yani akıldışı ve bilimdışı şeylerden de temel, öz, güç almaktadır; örnek ki Luna(Lunatics hastalığına adını veren mitolojik ay tanrıçası), Oedipus(Erkek çocuğun, annesine aşkı hastalığına adını veren mitolojik kişi, Ekho(Eko/Bir şizofreni türüne isim babalığı yapan mitolojik bir kişi), Elektra(Elektra kompleksi'ne adını veren mitolojik bir kadın), Atreus(Atreus kompleksinin isim babası olan mitolojik bir kişi), Andromeda(Mitolojik bir kıralın ve mitolojik bir kıraliçenin kızı), Ephialtes(Mitolojik bir dev), Eros(Mitolojik bir ilah), Medeia(Annenin kendi öz çocuğunu bilinçsizce beslediği nefret duygusu ve öldürme arzusu hastalığına adını veren mitolojik kişi), Hebe(Şizofreninin çok ağır biçimine adı verilmiş mitolojik bir kadın), Hermaphroditos(Mitolojik bir kişi), Hypnos(Mitolojik uyku tanrısı), Iokaste(Kendi öz oğuluna hastalıklı bir bağımlılık halinde olmaya adını veren mitolojik bir kişi, Narkissos(Narsizım/Narsizm hastalığına adını veren mitolojik kişi, Klytaimnestra(Kocanın erkek akrabalarından biri ile sevişebilmek için kocayı öldürme isteğine hastalığına adını veren mitolojik bir kadın), Lesbos(Bayanlar arasındaki cinsel ilişki haline adını veren adaya adını veren mitolojik kişi), Pan(Panik hastalığına adını veren mitolojik kişi), Phaidra(Kendi oğuluna(oğluna) aşık olan kıraliçe(kraliçe), Orestes(Erkek çocuğun kendi öz annesini bilindışı olarak öldürme isteği hastalığına adını veren mitolojik kişi), Phobos(İki ilahın oğulu), Priapos(Bolluk ilahı), Proteus(Proteus testi'ne adını veren mitolojik bir ilah), Pskyhe(Bir kıralın kızlarından biri ki pısikiyatri/psikiyatri adı da onun adından gelmekte), Pygmalion(Miyolojideki bir heykeltıraş/heykeltraş). İlahlarla, ilahelerle, mitoloji ile, dini inançlar ile bilim yapılmaz, bilim olmaz. Bir bilimin ya da bilim olduğunu ilerisüren(ileri süren) birşeyin ilahlardan, mitolojilerden, akıldışılıklardan, bilimdışılıklardan öz, kaynak, güç, destek alması onun bilim olma savına gölgedüşürür(gölge düşürür). Ne demek yani; bir bilimi ilahlarla, ilahelerle, mitolojilerle, var olmayan şeylerle, akıldışı şeylerle, bilimdışı şeylerle açıklamaya çalışmak? Böyle bilim, böyle bilimsellik olmaz. Var olmayan şeylerle kendini var etmeye, kendini açıklamaya, kendini öğretmeye çalışan bir pısikolojinin açık ki herşeyden önce kendisi şizofreni içindedir yani herşeyden önce kendisi akıl-ruh sağlıksızlığı sorunu içindedir ki toplumu, insanlığı nasıl akıl-ruh sağlığı içinde yapacak? 2- Pısikolog nereden yetişiyor? Bilimle, bilimsellikle ilgisi, alakası olmayan yerlerden yani Edebiyat fakültesi, Dil-tarih-coğrafya fakültesi gibi yerlerden. Kuşkusuz ki bir bilim ilahlarla, ilahelerle, mitolojilerle açıklanmaya, anlatılmaya, tanımlanmaya çalışırsa gideceği, ait olacağı yer edebiyat olmaktan başka yer olmaz. 3- Pısikologlar ve pısikyatırlar var. Bikini, mayo, mini şort, mini etek, dövme, pirsing yani teşhir yani akıldışılık ve ahlakdışılık kültürü yani bir cehalet ve nefs türü olan moda köleliği içindeler; öyleleri de var ki bilimdışı, akıldışı şeylere inanıyorlar yani öyle ki ilahlara, cinlere, perilere, doğaüstü varlıklara, astrolojiye, fala, büyüye inanan pısikologlar, pısikiyatırlar, bilimciler, akademisyenler, öğretmenler var dünyada; öyle ki Hitler bile ülkesindeki tüm pısikologlardan ve pısikiyatırlardan 'Sağlam', 'Deli değildir' raporu alırdı, böyle ne bilim olur ne pısikoloji; hükümdarları, ülke yöneticisilerini(yöneticilerini) eleştiremeyen bir bilim bilim değildir; ne yani pısikolojinin görevi yalnızca sıradan vatandaşlar mı? Böyle bir hal herşeyden önce bilime, sonra da pısikolojiye yakışmaz. Ahlak yani utanmak beyinin, ruhun, felsefenin, bilimin, insanlığın, demokrasinin, laikliğin, doğru var oluşun en yüksek aşamasıdır. 4- Pısikoloji doğru yolda olsa idi zaten dünyada bu kadar çok akıl ya da ruh hastası olmazdı. Görülmekte ki pısikoloji ya bilim değildir ya da yanlış yoldadır. Pısikoloji akıldışı kimselere de, ahlakdışı kimselere de 'Akıl-ruh sağlığı yerinde' diyemez. Ortalıkta akıldışı ya da ahlakdışı dolaşan bir insan ya kötü yolda bir insandır ya da akıl-ruh sağlığı yerinde olmayan insandır. Ancak ne yazık ki hertürlü akıldışılık ve hertürlü ahlakdışılık moda, turizım, demokrasi, laiklik, dini inanç, özgürlük, bireysel hayat gibi adlar altında koruma altına alınmaktadır. Peki pısikologlar, pısikiyatırlar nerede; yaşam koçluğu ya da medyumluk ya da 'Sallabaşıalmaaşçılık/Salla başını, al maaşçılık' mı yapmaktadırlar ya da yalnızca sıradan insanlarla mı ilgilenmektedirler? Bir pısikologa ya da pısikiyatıra 'Ben hastayım' ya da 'Sorunlarım var' diye giderseniz sizde mutlaka hastalık bulur ancak gerçekten pısikolojiden anlıyorsa, öyle birşey demeden, örnek ki sıradan birşey sormak için gidin, bakalım sorununuzu ya da hastalığınızı anlayacak mı? Yani dünyada, pıskologa ya da pısikiyatıra gidenlerin temel hataları daha en baştan kendilerini sorunlu ya da hasta göstermeleridir ki bu da pısikologların ve pısikiyatırların işlerine çok yaramaktadır; 'Ben hastayım' dersen, kuşkusuz ki 'Sen hastasın' derler. Bence akıl ve ruh sağlığı yani pısikoloji bilimi şöyle tanımlanmalıdır: Felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri içinde olan akıl ve ruh akıl-ruh sağlığı içindedir; felsefe, bilim, ve Din hadisileri içinde olmayan, ve bunlara ulaşmayı da engelleyen akıl ve ruh ta sağlıklı değildir. Bu tanıma göre; çocuklar, bebekler de dahil, dünya nüfusunun en az %99'unun akıl ve ruh sağlığı içinde olmadığı anlaşılır çünkü doğru, gerçek akıl-ruh sağlığı öğrenilen bir durumdur yani felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile öğrenilen bir durumdur; dolayısı ile, bunlarla ilgisiz insanların akıl-ruh sağlıklarının yerindeolması(yerinde olması) da düşünülemez, olanaksız olur. Bu nedenle tüm ülkelerde, herşeyden önce pısikiyatırların, pısikologların, siyasetçilerin, ülkeleri yönetenlerin felsefe, bilim yani bilimsellik, ve Din hadisileri incelemesinden geçirilmeleri zorunludur. Yani sonuç olarak diyorum ki insan felsefe, bilim(bilimsellik), ve Din hadisileri içinde ise akıl-ruh sağlığı yerindedir; değilse, değildir. Yani konu, özet ve yöntem bu kadar basit, mutlak, kalıcı, evrensel ve sonsuz. Yani felsefe, bilim, ve Din hadisileri'ne uygunluk içinde yaşayan insanda ruhsal sorun yoktur; felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne aykırı halde olan insanların ruhsal sorunları vardır, pısikolog ya da pısikiyatır onlara 'Senin sorunun yok' dese de. Açık ki pısikoloji henüz bilim olamamıştır, ve henüz simya ile kimya arasındaki gibi bir ayırım(ayrım) noktasındadır, henüz büyücülük/falcılık/astroloji/medyumluk ile bilim arasındaki biryerdedir(bir yerdedir). Yani pıskoloji doğru olmak istiyorsa insanlara felsefe, bilim(bilimsellik), ve Din hadisileri'ni öğretmelidir. Doğru dış ve doğru iç noktalar arasındaki birşey hali ne olursa olsun doğru yerdedir; ve insanlığın da, insanın da en doğru noktasıları(noktaları) yalnızca felsefe, bilim, ve Din hadisileri'dir. Yani düşünün ki Hitler ya da Lady Gaga hayranı bir insan nasıl doğru yolda, doğru noktalar arasında olabilir. Yani hükümdar olmak ta, akademisyen olmak ta, ünlü olmak ta, zengin olmak ta, mutlu olmak ta, başarılı olmak ta akıl-ruh sağlığının yerindeliği demek değildir. Yani felsefe, bilim, ve Din hadisileri içinde ol da, ne olursan ol çünkü bunlar insanın yanlış olmalarını zaten önler, ve getirecekleri var oluş zaten mutlak olarak doğruluktur. Mantığın olduğu yerde akıl-ruh sorunu olmaz; akıl-ruh sorunu mantığın olmadığı yerdir, ve en doğru mantık Felsefe-Bilim-Din hadisileri kesişimidir. Bu açıdan ki doğru pısikoloji akıldışı ve ahlakdışı herşeye karşı olan pısikolojidir. İçi lav, kor, ateş dünyada; içi bağırsak, bok, pis, tiksinç, iğrenç şeyler dolu insanı pısikolojinin mutlu olmaya ya da sorunsuz olmaya yönlendirmeye çalışması zaten saçma birşeydir. Bu açıdan tek ölçüt felsefe, bilim, ve Din hadisileri olmalıdır; gerisi zaten saçmasapandır dünyanın, var oluşun. Pısikoloji herşeyden önce akıldışı, ahlakdışı, bilimdışı, insanlıkdışı düzenlere tepki göstermelidir. Yani felsefe, bilim, ve Din hadisileri içinde değilsen, ne olursan ol, yan haline, vay haline. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 15.2.19/14.28
Düzenleme: 15.02.2019 / 14:47
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir