Şiir Defteri

AHZAB SURESİ'NİN 72. AYETİNİN ANLAMI (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.11.2020 / 06:02
461 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki özelde Kuran'ın ve hadislerin, genelde ise dinin doğru anlaşılmasını siyaset, ve tarikat, cemaat denilen örgütlenmeler engellemektedir; 'Ezberle ve sorgusuz, kuşkusuz boyuneğ' türü durum oluşturulmaktadır. Bunu yapmak için de Kuran Arabça olarak okunmakta, dinletilmekte, öğretilmekte, ya da hem Kuran Arabça olarak öğretilmekte hem de dini tanımlayan hadisler öğretilmemektedir; bu nedenle de İslam dünyasında Din hadisileri'ne zıt, ve ezbere bir dünya oluşmaktadır; bakın, 21. yüzyılda İslam dünyasından insanlığa ne gibi bilimsel ve teknolojik buluşlar armağan edilmiştir? Bunun temel nedeni de ya bilimsel mantıklı olmamaktır ya da nefstir ki nefs dine en aykırı şeydir çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır(amacıdır), hem de önce mantığı, sonra da ahlakı ve vicdanı yok eder; bu nedenle açık ki birtakım tarikatlarda ve cemaatlerde ahlakdışı, dine aykırı olayların olmasının da, 21. yüzyıl gibi bir medeniyet zirvesi çağda, 'Din bilim(ilim) demektir, bilim yoksa din de olmaz, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, alimler peygamberlerin varisleridir, alimin uykusu bile cahilin ibadetinden üstündür' hadislerli İslam dünyasından alim, alime yerine bilimdışılığın, siyasi yolsuzlukların, merhametsizliklerin, ve terör örgütüleri(örgütleri) gibi şeylerin fışkırmasının nedeni budur. Gerçek ki dini doğru olarak, 'Din bilim(ilim), ahlak, vicdan, merhamet, dürüstlük, adillik, tarafsızlık, medenilik, nefssizlik ve inziva demektir' diyen Din hadisileri tanımlamakta; yani bu tanıma aykırılık dine de aykırılıktır. Ahzab suresi'nin 72. ayeti, Diyanet işleri başkanlığı'nın 'KUR'AN'I KERİM' sitesinde şöyle: 'Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir.'. Herşeyden önce açık ki Kuran'da 'yerküre' yazmaz, Arabçası olan, büyük olasılıkla 'dünya' yazar. Bu suredeki 'emanet' sözcüğünü 'ruh' olarak yorumlayanlar var oysa bu ayete göre bu teklif dünya öncesi dünyada yani Adem'e önerildiğinde ise o an yani o emanet göklere, dünyaya ve dağlara teklif edildiğinde ilk insan yani Adem kuşkusuz ki vardı ve canlı ve ruhlu yani ruhu üflenmiş olarak vardı yani Adem'e ruh gökler, dağlar kabul etmedikten sonra verilmiş değil. Eğer bu öneri, Adem ve Havva dünyaya kovulduktan sonra yapılmışsa hangi insana, kime yapılmıştır; peygamberlere yapılmış olamaz çünkü insan için 'zalim ve çok bilgisiz' deniliyor yani zalim ve bilgisiz birine Allah değerli bir emaneti vermez ancak bu durum eğer Adem'i ya da Adem ve Havva'yı kapsıyorsa bu durum da onlara da 'zalim ve bilgisiz' denilmiş olur. Benim savım ki bu emanet 'ruh' değildir ancak göklerin, dağların neden canları, ruhları olmadığını açıklamaya yaramaktadır ancak bu emanetin ne olduğu, ve kime verildiği ise belli değildir. Sorulmalıdır; bu ayetteki 'emanet' nedir; ve bu emanet ne zaman ve hangi insana verilmiştir, ve insana verilmeden önce neden göklere, dağlara teklif edilmiştir, ve neden 'İnsan zalim ve cahildir' denilmişken o emanet neden insana emanet edilmiştir çünkü zalim ve cahil birine hiçbirşey, hele ki çok değerli birşey hiç emanet edilemez; ve herşeye gücü yeten, sonsuz ve herşeyden üstün olan Allah neden birşeyi birilerine emanet etmek gereksinimi duymuştur? Din; dini tanımlayan Din hadisileri'nin de dediği gibi 'Önce bilim'dir, bilim de önce mantıktır. Yani, ezbere de olmaz, mantığa aykırı da olmaz, 'Ben öyle dedim, öyle anlayacaksın' olarak da olmaz. Din gerçekleri ve doğruları öğretmektir; bu nedenle ki hadis 'Din bilimdir, bilim yoksa din de olmaz' diyor. Açık ki Kuran, İslamiyet, din; cehalet ve nefs içindeki tarikatların, cemaatlerin, siyasetçilerin de; 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e düşmanların da; Din hadisileri'nin 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler bile hırsızdır' demesine zıt olan sultanlığı da; öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmekten çekinmemişler olaraktan Osmanlı sultanlarını baştaçı edenlerin de; dini tanımlayan Din hadisileri'ne zıtlık içinde olanların da içinden çıkabilecekleri konular değildir; onlar ki 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' ayetine karşın, insan ölümlü depremleri Allah'ın yaptığını söylerler, onların Kuran'dan anladıkları işte bu kadardır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.11.20/06.01
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir