Şiir Defteri

ADALET HEYKELİ'NİN GİZLİ ANLAMI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
02.04.2021 / 11:45
527 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki genelde üniversite eğitimi; özelde de tıp eğitimi de, hukuk eğitimi de, öteki eğitimlerde de felsefe, mantık, sorgulamak, düşünmek, araştırmak, eleştirmek üzerine değil 'ezber' yani bellek gücü üzerine kurulu bir durum göstermekte. Bu nedenle ki üniversite dünyası düşünür, alim, alime, bilge yetiştiren yerler olmak yerine özel sektöre ve siyasete eleman yetiştiren, akıldışı, ahlakdışı, bilimdışı, insanlıkdışı bir durum görünümü içine girmekte; ve 'Üniversiteler geneleve benziyor' tanımlamasının oluşmasına neden olmakta, sanki sütyen-külotlu, ahlakdışı pılajlara(plajlara) ya da barlara, pavyonlara, diskoteklere benzetilse sorun değilmiş gibi bir durum oysa sorun şu: Açık ki üniversiteler üniversiteye benzemiyor. Gerçek ki Batıda olduğu gibi, fahişelik yapıp, metreslik yapıp üniversite okuyanlar da var oysa üniversite daha en baştan alimlik, alimelik yeridir. Demek ki 'Üniversiteler alim, alime yuvasına benziyor' denilmemesi bile üniversite dünyasının yanlış yolda olduğunu, üniversite olmadığını göstermekte. Açık ki bu durumun temel nedeni toplumsal alanlarda ahlakdışı modayı yasaklamayan siyasettir yani üniversite dünyası üniversite gibi olmaktan uzaksa bunun birinci nedeni siyasettir, ve siyasetin insancalık olmadığının görünümüdür. Adalet heykeli olarak, Eski Roma boşinançının(boşinancının), bilimdışı inançının, akıldışı inançının tanrıçası Themis'in heykeli nedendir? Themis nedir? Vikipedi şöyle yazmış: 'Themis, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia'nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae'nin annesidir.'. Yani bu heykel ile bile hukuk bilim olmadığını, bilimdışılık olduğunu, bilime aykırılık olduğunu daha en baştan göstermektedir ki hukuku bilimin değil bilime ve ahlaka aykırı bir dünya türü olan siyasetin yapmakta olması durumu da bunu göstermektedir. Yani bu heykel ile hukuk daha en baştan 'Ben bilim değilim' demektedir oysa Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' diyor. Neymiş? Bir sava göre; bu heykelin 'Elindeki kılıç adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, terazi adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını; kadın ve bakire olması bağımsızlığı; gözlerinin bağlı olması tarafsızlığını simgeler'miş.; bunlar da 'Hukukun evrensel ilkelerini simgeler' imiş. Bir sava göre de; 'Heykelin kılıçı(kılıcı) doğruluğun ve gücün simgesi; terazisi hukukta dengeyi, eşitliği ve adil yargılamayı; gözlerinin bağlı olması hukukta tarafsızlığı' simgelemekte imiş. Hukukun evrensel ilkelerini simgesel olarak taşıdığı için Themis heykeli adaleti ifade etmektedir. Ve 21. yüzyıl gibi bilim ve teknolojisi zirvesi bir çağda 'hukuk' diye, 'adalet' diye bu heykel kullanılmakta. Oysa gerçeğin ölçüsünün 'bilim', doğrunun ölçüsünün 'ahlak' olduğunu; 'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed 1400 yıl kadar önce, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk de 100 yıl kadar önce söyledi ancak anlaşılan ki genelde kapitalizımın(kapitalizmin), özelde ise siyasetin işine gelmemekte ki hukukun, adaletin simgesi olarak 'Bilim ve ahlak' değil bu bilimdışı, bilime aykırı heykel kullanılmakta. Sonra da kapitalizımdan, siyasetten, ve hukuktan 'gerçekçi ve doğrucu' çözüm bekle. 'Adalet heykeli' denilen heykelin gizli anlamını ben diyeyim: 1- Bu heykelin ahlaka aykırı giyimli, görünümlü olması 'Hukuk önünde ahlaklı insanın, ve ahlaksız insanın eşitliğini' göstermekte. Yargı önünde, bunun böyle olması kuşkusuz ki doğrudur çünkü hukuk yani doğruluk ahlakdışı insanların da haklarını korumak, masumsalar masumluklarını görmek zorunda; yani eğer ahlakdışı olmak suç değilse ahlakdışı biri olmak suç işlemiş olmak demek değildir, yani 'Tüm suçları ahlakdışı insanlar işler' diye birşey yoktur. Ancak sorun burada değil, sorun ikinci aşamada, yani bu durumun ilerisinde. 2- Hukuk önünde eşitlikten daha da ilerisi olarak; 'Hukukun yani siyasetin yani kapitalizımın ahlakdışılığa ve bilimdışılığa da haklar verdiğini, ve daha da vereceğini göstermekte' ki akıldışı-ahlakdışı Batıda 'Zina, fuhuş, eşcinsel evlilik, porno, çıplaklık, ensestlik, uyuşturucu, astroloji, medyumluk, falcılık' gibi şeylere serbestlik verilmesi de bunu göstermekte. 3- Hem 'Laik' olmak, hem de bilimdışı, laikliğe zıt birşeyi onurlandırmak çelişkidir çünkü laikliğin temeli bilimdir ki bu durum da hukukun, adaletin günümüzdeki mantıksızlığı yani bilime ve ahlaka aykırı yasaları, ve yanlış kararları ile de uyumluluk göstermekte. Yani; ahlaklı insan ile, ahlakdışı insana yargılama tekniği olarak aynı hakların verilmesi doğru birşeydir ancak ahlakdışılığa haklar, serbestlikler vermek de başka birşeydir ancak görülmekte ki Adalet heykeli gölgesindeki bilimdışı hukuk ahlakdışılığı desteklemektedir, korumaktadır, geliştirmektedir de ki yanlış olan da budur. Yani, Adalet heykeli ahlaklılık ile ahlakdışılığı yalnızca eşit olanaklandırmak ile kalmamakta; 'Hukukun efendisi ahlakdışılık' demekte, ve 'Hukukun ahlakdışılığı desteklediğini, koruduğunu, savunduğunu' da göstermekte. Açık ki Adalet heykeli konusunda ileri sürülenler ya saçmalık ya aldatmaca özelliğindedir; gerçekte, hukukun ahlakdışılığın yanında ve egemenliğinde olduğu gizlenmektedir. Gerçek ki demokrasinin de, laikliğin de, özgürlüğün de, akıl-ruh sağlığının da, hukukun da, adaletin de, devlet kurumunun da, doğru ekonominin de, doğru sanatın da, doğru turizımın(turizmin) da, doğru modanın da, doğru özel hayatın da doğru tek bir simgesi vardır, o da Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır. Yani durum ki Adalet heykeli hukukun ya da adaletin 'Bilimin ve ahlakın yanındayım' değil 'Bilimdışılığın ve ahlakdışılığın yanındayım' demesidir. Bu nedenle ki bu heykele saygı göstermek hem bilime hem hukuka hem demokrasiye hem laikliğe hem de akıl-ruh sağlığına aykırı bir durumdur. Bu heykel açık ki siyasetin yalnızca akıldışılık, bilimdışılık olduğunu değil barbarlık, ilkellik, ve hükümdarlık türü olduğunu da göstermektedir. Açık ki Themis heykeli hem cehalet, hem aldatmacadır. Yani, Themis heykeli gerçek ve doğru hukuka, gerçek ve doğru adalete 'Elveda'nın, uzaklığın sürmekte olması demektir ki bu da siyasetin ve kapitalizımın işine gelmektedir. Görülmekte işte; bilimsellikten, ve ahlaktan çok bilimdışılık ve ahlakdışılık haklar, serbestlikler, egemenlikler kazanmakta. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.4.21/11.45
Düzenleme: 02.04.2021 / 11:55
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir