Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / Alçaldıkça Yükselen- Yükseldikçe Alçalan!

Yazardan en yeniler

Yoksa İman İnsanlığın, hile, yalan, Kimi zaman olursun yılan, Kimi zaman yaparsın talan, Sapıklara olursun kalkan, İyilere olur her daim iftiran, Yoksa iman, senden üstün hayvan, Acizsin, zavallısın, Ezeli düşmanına tapan, Korkaksın, hadsizsin, yanardönersin insan, Sana tek değer veren Yüce Yaradan, Yoksa İman İnsanlığın, hile, yalan, Kimi zaman olursun yılan, Kimi zaman yaparsın talan, Sapıklara olursun kalkan, İyilere olur her daim iftiran, Yoksa iman, senden üstün hayvan, Acizsin, zavallısın, Ezeli düşmanına tapan, Korkaksın, hadsizsin, yanardönersin insan, Sana tek değer veren Yüce Yaradan, Alçaldıkça Yükselen, Yükseldikçe Alçalan! Zavallı İnsanoğlu, hep kendini diğer insanlardan üstün gösterme çabası. Oysa acizliğini, korkaklığını örtme çabası. Hangi işi yapıyorsa, o iş dünyanın en önemli işi olur.. Kendisinin olmadığı işler küçük önemsiz işler. Çok yanlış bu gidiş, bu düşünler. Oysa bütün işler(Görevler) önemlidir, kutsaldır. Eğer sen işinin hakkını verebiliyorsan, işin ehliysen sorun yok.. Ancak Kopyalarla, hilelerle diplomalı olduysan, işe torpillerle gerdinse, senin o işte başarılı olman mümkün değil. Senin o işe bir kattın değil zararın olur.. Bir insanda ya devlet korkusu olacak, yada Yüce Yaradan korkusu.. Yoksa insanlar işini düzgün yapmıyor.. İşe girene kadar, kırk takla, İşe kapağı attı mı tamam.. Uçar gibi yürür. İşini süründürerek yapar. Bu memleket neler gördü. Kırk günlük öğretmenler, yarım yamalak imamlar, liyakatten uzak memurlar, işçiler.. Ondan sonra vatandaşa, devlete hizmet edecek. Zarar verdiler yıllarca.. Bir işi bir kişi yaparken, zamanla iki, üç, beş kişi yapar oluyor. İş mi çok hayır.. Devletin malı deniz.. Bir zamanlar bir memlekette bir çiğ köfteciye uğradık, biraz konuştuk.. Memleket zor durumda tabii olarak! Başımızda bizim seçmemizi istedikleri kişiler.. Konu memleketin durumuna gelince İş yeri sahibi: Ben bir yıl önce kendi isteğimle emekli oldum.. Maaşım iyiydi ama dayanamadım olanlara. Gelen hamili kart yakınımdır işe alınır. Bir değil iki değil abartı yok. Bir kişinin yaptığı işi inanın on kişi yapıyoruz.. İşi bilen bir ben diğerleri gel- git.. İşle ilgilenen yok.. Memlekete yazık, yaptığımız bir iş, çalışan on. Aldığımız para haram olur deyip emekli oldum. Boş duramadık burayı açtık. Aradan bir iki yıl geçti Fabrika iflas etti. Olacağı buydu.. Bir tek bu mu? Her işte öyle .. Yamuk yönetimin doğru işi olur mu? Seçtik sandıklarımız başkalarının seçtikleriymiş meğer yıllar sonra öğrendik. Hala öğrenemeyenler var. Millet kendi istediğini seçti mi biraz karıştır. Üç beş görüntü? Yalan, hile, İftira. Memleket elden gidiyor ayakları, bir darbe.. Her şey düzeldi. Bir günde. O zamanın siyasetçisine sordular bir radyo da.. Nasıl oldu bu olaylar bir günde bitti efendim.. Siz neden bitirmediniz? Karışıklığı yapanlar darbeyi yapanlar iması.. Tabii ki düzelir. Deyi verdi, ağzından kaçtı mı, bilerek mi söyledi bilinmez. Sonuçta doğru sözdü. Darbelerle büyüdük. Lisede Matematik öğretmenimiz Yardımcı kitaplardan yazdırır. Sorular yarımcı kitaplardan. Öğretmen ilk okul mezunu bir ara oldu, Okul Müdürü. İngilizce öğretmenimiz, edebiyat öğretmenimiz, kendinden habersiz, sözde Türkçe konuşur. Kendinden en az 20 yaş küçük öğrencisiyle evlendi.. Bizde neler var neler.. Bizden diye sınavsız öğretmenler. Dinimizi çirkin göstermek için İmam Hatiplere atanan enteresan öğretmenler.. Diyanete mason, haham imamlar. Neremiz doğruydu. Pek bilinmez.. Bilinen tek şey, Dualarla ayakta duran tek mucize devlettik diye biliriz.. Gavurlardan onaylı. Onları sevenler onlara inanır. Bizim sözde Siyasiye soran gavur siyasetçinin biri.. Ne kadar güçlü bir devletiniz varmış Yüz yıldır, biz dışardan, siz içerden hala iflas etmediniz.. Neyse bize göre her meslek kutsaldır.. Kutsallık insandan kaynaklanır, insan insana insan gibi muamele ederse.. Adam çöp topluyor. İşinin hakkını veriyorsa aldığı maaşı helal huzuru var. En değerli insan.. Birde doktor var. İşi gücü para, helal haram, aramaz, devlet-millet bakmaz, huzuru asla bulamaz.. Dünya boşuna yuvarlak değil, İnsanoğlu dönüp dolaşıp topraktan aldığı emaneti toprağa verip Yüce Yaradanına hesap vermeye dönüyor. Dünya malı dünyada kalıyor. Haram, paralar, köşkler, eş, çocuklar sana faydasız. Dünya malını çevirseydin sevaplara, gelmezdin pişmanlıklara.. Ölüm var- Hesap var, Cezalar var-Mükafatlar var.. Her şeyin bir karşılığı var. Bedenimizde, bedene can veren ruhumuz var. Bedenimizi beslediğimizden daha çok ruhumuzu besleyelim. Beden toprak olur. Ruhumuz her daim sonsuza kadar bizimle.. Ruhlar ölmez.. Ruhunu besleyenlere, Yüce Yaradanına kullukta azimli, cesur olanlara, Efendimizin sünnetlerine uyanlara, Cennetlere talip olanlara selam olsun? Ömrümüzün bereketli günleri ibadetlerimizle daim olsun İnşâAllah. İblise tapanlara köle olup uyanmak isteyenler, tövbe etmek nasip olsun.. Zavallı İnsanoğlu, hep kendini diğer insanlardan üstün gösterme çabası. Oysa acizliğini, korkaklığını örtme çabası. Hangi işi yapıyorsa, o iş dünyanın en önemli işi olur.. Kendisinin olmadığı işler küçük önemsiz işler. Çok yanlış bu gidiş, bu düşünler. Oysa bütün işler(Görevler) önemlidir, kutsaldır. Eğer sen işinin hakkını verebiliyorsan, işin ehliysen sorun yok.. Ancak Kopyalarla, hilelerle diplomalı olduysan, işe torpillerle gerdinse, senin o işte başarılı olman mümkün değil. Senin o işe bir kattın değil zararın olur.. Bir insanda ya devlet korkusu olacak, yada Yüce Yaradan korkusu.. Yoksa insanlar işini düzgün yapmıyor.. İşe girene kadar, kırk takla, İşe kapağı attı mı tamam.. Uçar gibi yürür. İşini süründürerek yapar. Bu memleket neler gördü. Kırk günlük öğretmenler, yarım yamalak imamlar, liyakatten uzak memurlar, işçiler.. Ondan sonra vatandaşa, devlete hizmet edecek. Zarar verdiler yıllarca.. Bir işi bir kişi yaparken, zamanla iki, üç, beş kişi yapar oluyor. İş mi çok hayır.. Devletin malı deniz.. Bir zamanlar bir memlekette bir çiğ köfteciye uğradık, biraz konuştuk.. Memleket zor durumda tabii olarak! Başımızda bizim seçmemizi istedikleri kişiler.. Konu memleketin durumuna gelince İş yeri sahibi: Ben bir yıl önce kendi isteğimle emekli oldum.. Maaşım iyiydi ama dayanamadım olanlara. Gelen hamili kart yakınımdır işe alınır. Bir değil iki değil abartı yok. Bir kişinin yaptığı işi inanın on kişi yapıyoruz.. İşi bilen bir ben diğerleri gel- git.. İşle ilgilenen yok.. Memlekete yazık, yaptığımız bir iş, çalışan on. Aldığımız para haram olur deyip emekli oldum. Boş duramadık burayı açtık. Aradan bir iki yıl geçti Fabrika iflas etti. Olacağı buydu.. Bir tek bu mu? Her işte öyle .. Yamuk yönetimin doğru işi olur mu? Seçtik sandıklarımız başkalarının seçtikleriymiş meğer yıllar sonra öğrendik. Hala öğrenemeyenler var. Millet kendi istediğini seçti mi biraz karıştır. Üç beş görüntü? Yalan, hile, İftira. Memleket elden gidiyor ayakları, bir darbe.. Her şey düzeldi. Bir günde. O zamanın siyasetçisine sordular bir radyo da.. Nasıl oldu bu olaylar bir günde bitti efendim.. Siz neden bitirmediniz? Karışıklığı yapanlar darbeyi yapanlar iması.. Tabii ki düzelir. Deyi verdi, ağzından kaçtı mı, bilerek mi söyledi bilinmez. Sonuçta doğru sözdü. Darbelerle büyüdük. Lisede Matematik öğretmenimiz Yardımcı kitaplardan yazdırır. Sorular yarımcı kitaplardan. Öğretmen ilk okul mezunu bir ara oldu, Okul Müdürü. İngilizce öğretmenimiz, edebiyat öğretmenimiz, kendinden habersiz, sözde Türkçe konuşur. Kendinden en az 20 yaş küçük öğrencisiyle evlendi.. Bizde neler var neler.. Bizden diye sınavsız öğretmenler. Dinimizi çirkin göstermek için İmam Hatiplere atanan enteresan öğretmenler.. Diyanete mason, haham imamlar. Neremiz doğruydu. Pek bilinmez.. Bilinen tek şey, Dualarla ayakta duran tek mucize devlettik diye biliriz.. Gavurlardan onaylı. Onları sevenler onlara inanır. Bizim sözde Siyasiye soran gavur siyasetçinin biri.. Ne kadar güçlü bir devletiniz varmış Yüz yıldır, biz dışardan, siz içerden hala iflas etmediniz.. Neyse bize göre her meslek kutsaldır.. Kutsallık insandan kaynaklanır, insan insana insan gibi muamele ederse.. Adam çöp topluyor. İşinin hakkını veriyorsa aldığı maaşı helal huzuru var. En değerli insan.. Birde doktor var. İşi gücü para, helal haram, aramaz, devlet-millet bakmaz, huzuru asla bulamaz.. Dünya boşuna yuvarlak değil, İnsanoğlu dönüp dolaşıp topraktan aldığı emaneti toprağa verip Yüce Yaradanına hesap vermeye dönüyor. Dünya malı dünyada kalıyor. Haram, paralar, köşkler, eş, çocuklar sana faydasız. Dünya malını çevirseydin sevaplara, gelmezdin pişmanlıklara.. Ölüm var- Hesap var, Cezalar var-Mükafatlar var.. Her şeyin bir karşılığı var. Bedenimizde, bedene can veren ruhumuz var. Bedenimizi beslediğimizden daha çok ruhumuzu besleyelim. Beden toprak olur. Ruhumuz her daim sonsuza kadar bizimle.. Ruhlar ölmez.. Ruhunu besleyenlere, Yüce Yaradanına kullukta azimli, cesur olanlara, Efendimizin sünnetlerine uyanlara, Cennetlere talip olanlara selam olsun? Ömrümüzün bereketli günleri ibadetlerimizle daim olsun İnşâAllah. İblise tapanlara köle olup uyanmak isteyenler, tövbe etmek nasip olsun..

Alçaldıkça Yükselen- Yükseldikçe Alçalan!

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler