Yüzleşme
Biçimlendirip dondurduğumuz
derinlikten mahrum çok karakterli kişiliğimiz ve
üzerine başka hakikat tanımayıp putlaştırdığımız benliğimizdir bizi
yamaçlardan boşalıp inen heyelan gibi kontrolsüz ve tahrip edici kılan.
Bir ömür
darbe yedikçe kemikleşen
iman, fikir ve kanaatlerimizin
süfli maksatlara
kurban edilmesinin
veril/e/meyen hesabı
yapıl/a/mayan izahı
ve azmanlaşan/
azmanlaştırılan mazlumların
dibi tortu tutan ruhlarıdır
bizi can evimizden vuran etkisizleştirip
atıl kılan.
Yorgun düş/ürül/en irademiz
Yıkılmak üzere olan uçurumun kenarında
sendeleyen bir irade
Sorunlarla yüzleşemeyen,
yüzleşemediği için de
işe yaramayan bir irade.
Umudumuzu bağladığımız/
bağlayacağımız
nedenlerin acımasızca
bir bir yok edilmesinin
yürek burkan acısıdır
geriye kalan
geriye bırakan.
Geçmişin
ya esiri olduk
ya da müessiri
Neticeyi sebep gören cümleler kurduğumuz
diplomasız hekimlerin her derde deva reçetelerine bel bağlayanları memnun eden
coşkulu nutuklar irat ettik.
Gölge kelimeler kullandık biteviye zulmü meşrulaştıran
güneşe el feneri tutan küstahların iflah olmaz hadsizliğini gölgede bırakan.
Hasan ÜNAL