Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / İstanbul'un Eski Evleri

Yazardan en yeniler

Acıma devri değil şimdi bilim aksi ne ? Bir yığın ev bir yığın dükkan bakım görmüşler İstanbul'un evleri hep eski tam aksine Bir vatandaş gibi her halden duvar örmüşler Duygusu akıyordu her halinden belliydi Yol üzerinde giden araçlarda az izdi Herkes zengin fakir kış gelince kışlık giydi Herkes umutlarını yitirmiş ümitsizdi Bağlama çalar, umut zaten bunun için var Şarkılar söyleyin siz en sonunda alkışlar Kitabı var herkesin yazma hevesindeler Şu günlerde, konuşma susma ses kasideler Bak zengin yine zengin fakir yine fakir en Bakar kalırdı insanlar kapısına bakkalın O eski günlerde nerde sakar şakir en Markete giden gelmez bir veda hoçcakalın Yanıyor gittikçe her gün şu tarihi evler Bir yandan gökdelenler ileri bir düzeyde Bütün resim hafiften yükseliyor alevler İstanbul'da dünyaca ünlü bu müzayede Yer senden sağlam ise merdiven sonsuz Taşır seni iskemle bir kademe göklere Yükseklik korkusunu aşanlardık balkonsuz Ne kadar ilerledik uçarsın hangi yere İşkin öğretmenine saygı duyulur özgür Tarihten haber yoksa bihaberdir geçmişten İlerki tarihidir bu senin bir ülkündür Evet içilir, bizce farksızdır bir içmişten Yalnızlık çökmüş yollar resmi hizmete mahsus Vedalaşma adının imzasını taşır gün Silinsin yazılar tek kelime konuşma sus Evet ikinci deprem bekleniyor dün bugün . Şiddetin her türlüsü sarayda yasak tada.. Sevgiye aşk denmiyor, arzuda bir şiddettir Çiğnersin sen lokmayı aslında sakarya'da Bu yenilik bir parti değil iyi niyettir Değdi güldüğümüze hakır hakır çokta naz Çok güldük, ya benzedik bir çiçeğe bayrağa Nazar olsa bilirim, düşmedik denize az Üzgün bir İstanbul'un eski evleri baya Dalga denizde durgun marmara atmosferi İndi güneş bir mızrak boyu kaldı kıymeti Trafik ise görseniz İstanbul'da çok seri Sarsan sansar güveni sararken güven sarstı Kelebek taşırsa sofra büyüğün deriz Çiçeği burnundayken kimbilir kaç lihteri Etkili olur bir söz nede güzel severiz Damlamaz gözümden hiç gözyaşı mahşeri Titretir gönül teli, ki ne cana bağlama Dokunur sinek küçük diye küçük bir yana Büyükler ölür yavrum daima sen ağlama Engel olur daha olmazsa o ağlayana Orta halli bu dünya, tabanı var bu işin Bir kere bak bakalım hakkın penceresinden Defterler dürüldü gark oldu bir an gidişin Paça sıva görsele cennet ve deresinden Sayfa açıldı, mavi denizin ortasında Milyon yıllar sığmadı, onu almadı geri Yansın bir daha Allah rızası olmasında Kırık fayda kabr, İs, tan, bulun eski evleri

İstanbul'un Eski Evleri

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler