Şiir Defteri

Türbanlı hakim doktor öğretmen akademisyen milletvekili bakan sanatçı eğitim olmaz savım (Deneme)

Yazan: Birturkbilgesi
10.09.2019 / 00:24
1208 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
İnanç özgürlük değil serbestliktir yani 'İnanç özgürlüğü' olmaz, 'İnanç serbestliği' olur ancak. İnanç serbestliği olunca da ahlaka aykırı herşeyin de serbest olması gerekir çünkü ahlaksızlık da inançtır. Yani insanlar ve insanlık inanç ile doğru ve iyi yere gidemez(ler). Bu nedenle ki Muhammed de 'Din bilimdir/ilimdir, bilim yoksa din de olmaz', Atatürk de 'Hayatta en doğru yol gösterici bilimdir/ilimdir' demiştir, ve bilim inanç da, serbestlik de değildir yani ne bilim ne de insanlar keyiflerine göre bilim yapamaz yani bilimde bu serbestlik yoktur ancak bilim özgürlüktür çünkü doğru, iyi, güzel, insani şeyleri savunur, en başta 'Öğrenmek, gerçekleri ve doğruları bilmek hakkı'nı. İnançta 'körükörünelik' denilen şey vardır ancak bilimde yoktur çünkü bilim sürekli olarak kendini eleştirir, ve yanlışlarında asla ısrar etmez oysa inanç 'İnadım inat, ben ne dersem o olacak' der, tıpkı siyaset, siyasetçiler ve hükümdarlar gibi, bu nedenle siyasetçiler ve hükümdarlar dini inançsız yapamazlar yani siyaset de, hükümdarlık da hem bilime aykırıdır hem de özgürlük değil serbestliktir, bu nedenle de siyasetle de, hükümdarlıkla da ülkeler de, dünya da, insanlık da bilimsel ve insanca olamaz, insanlık bunu anlamalıdır artık. Dini inanç özgürlük değil serbestliktir yani dini inanç özgürlüğü olmaz, ancak dini inanç serbestliği olur çünkü özgürlük doğru, iyi, güzel, olumlu, bilimsel, insani şeyleri içerir; serbestlik ise herşeyi içerebiilir; bu nedenle, herkesin içinde ortalıkta adına bikini, mayo denilen sütyen-külot ile dolaşmak; kamusal alanlarda, adına mini şort denilen külot ile dolaşmak, eşcinsellik, sigara, içki, porno, zina, fahişelik, falcılık, astroloji, medyumluk, ahlaka aykırı sanatçılık gibi şeyler özgürlük değil serbestliktir. Ancak dini tanımlayan yani 'Din bilimdir/ilimdir, ahlaktır, vicdandır, merhamettir, dürüstlüktür, medeniliktir, nefssizliktir, inzivadır' diyen yani dini tanımlayan, ve Din hadisileri diye tanımladığım ve internete yazdığım hadislerin belirttiği din anlayışı, din yaklaşımı özgürlüktür çünkü doğru, iyi, güzel, insani şeyleri içermektedir. Yani medeni, bilimsel, insani dünya da nasıl ki suçları işlemek serbestliği yoksa; dini inançlar da mutlak bir serbestliğe sahip olamazlar yani özgürlük sınırsızlık ve sonsuzluk hakkına sahiptir ancak serbestlik sınırsızlık ve sonsuzluk hakkına sahip olamaz. Bunu şimdi somut ve mantıklı olarak göreceğiz. Dini inançların temel sorunu yalnızca bilimle değil, insanlık ile de. Dini inançlar açık ki bile aykırı inançlardır, öyle ki bu aykırılık sıradan bir aykırılık değil, bilimi yok etmeye bile yönelebilecek, uzlaşmaz bir aykırılıktır. Örnek ki dini inançlara göre dünya düzdür, ve dini inançlar bunu sonsuza kadar savunmak zorundalar çünkü kutsal kitaplarında öyle yazıyor. Dini inançların insanlık ile aykırılıkları ise iki temel alanda: 1- Dünyadaki şeriat anlayışında, 2- Öteki dünya dedikleri dünyada şeriat anlayışı. Şeriat 'Şeri at' yani 'Kötülüğü at, kötülüğe karşı savaş, kötülüğü durdur, kötülüğü yok et' anlamında; ve dini inançlar bunu insanlığa aykırı biçimde yapmaya çalışıyorlar örnek ki taşlayıp idam; el kesmek, kafa kesmek, ayak kesmek; göze göz, dişe diş gibi. Bu hali ile dinin inançlar Hammurabi kanunları'nı anımsatmaktadır(hatırlatmaktadır), ve Hammurabi ilah değildir; İslami açıdan bakarsak, Hammurabi Allah'a inanan biri değildir. Yani 'Dini inanç özgürlüğü' adı altında ve 'Gelenek, görenek, töre' adı altında birileri de Satanizm'i, birileri de Hammurabi'yi ve başka şeyleri savunmak isteyebilirler, Yamyam'lar da 'Bizim geleneğimiz, göreneğimiz, töremiz, bize atalarımızdan kalan budur' deyip insan eti yemek isteyebilir. Dini inançların Öteki dünya olarak insanlığa aykırılıkları da benzer durumda ve daha vahşet içinde; İslami açıdan bakarsak, örnek ki Cehennem denilen yer, yani Müslüman demek, Cehennem'i de savunmak demek. Bu açıdan bakıldığında türban ile kamusal alana çıkmak, 'Ben Cehennem'i savunuyorum, ben Cehennem'i istiyorum' diye açıkça savunmaktır. Böyle bir durum ise demokraside de, laiklikte de, bilimde de aykırı ve yanlış bir durumdur. Yani bu durumda; türbanlı bir hakim(yargıç), savcı, avukat, hukukçu da; türbanlı bir doktor da; türbanlı bir öğretmen de; türbanlı bir akademisyen de; türbanlı bir milletvekili de; türbanlı bir bakan da; türbanlı bir sanatçı da, türbanlı bir eğitim de; açık açık, açıkça, herkesin içinde, kamusal alanda, hukukun önünde, bilimin önünde, insanlığın önünde 'Ben Cehennem'i savunuyorum ve istiyorum, ben Cehennem'de insanların diri diri yakılmalarını, kaynatılmalarını savunuyorum ve istiyorum; ben Cehennem'de insanların işkence, zulüm, vahşet görmelerini savunuyorum ve istiyorum' demek anlamına gelir ki bu durum demokratik-laik-bilimsel hukuka da, tıbba da, öğretmenliğe de, akademisyenliğe de, bilime de, Türkiye'yi yönetmeye de, sanata da, bilimsel eğitime de, insanlığa da aykırıdır. Oysa türban takmamak bu durumu belli etmemektir. Bazı insanlar, dini inanç olarak örnek ki 'Biz Öteki dünya'da insan eti yiyeceğiz, bizim dini inancımızda bu var' diyebilirler ancak bunu kamusal alanda, herkesin içinde açıkça belirtmek, açıkça belli edecek şeyler taşımak akıla da, demokrasiye de aykırıdır. Yani bu durum; evli bir kadına ya da baya aşık birinin, bunu kendi içinde saklamak yerine, ortaya çıkıp, herkese, topluma açıklamasına benzer. Yani zulüm, vahşet içeren dini inançlar konusunda kural şu olmalıdır: 'İçinde kalabilir ancak dışına vurma, kendini belli etme', ve 'Bilim, eğitim, hukuk, ülke yönetmek, sanat gibi şeylerden yani toplumu ve insanlığı ilgilendiren şeylerden ve yerlerden uzak dur'. Yani düşünün ki bir çocuk yuvasında ya da ilkokulda, Cehennem'i savunan/isteyen bir öğretmen var; düşünün ki bir hastahanede, Cehennem'i savunan/isteyen bir doktor var; bu çok tuhaf bir durum olur. Yani ülke/devlet/kamu yönetimi siyasete ve seçim sandıklarına değil, bilime yönelmeli. Yani 'Ben insanların diri diri yakılmalarını savunuyorum, istiyorum' diyen biri nasıl hukukta ya da sağlıkta ya da eğitimde ya da demokratik bir ülke yönetiminde ya da sanatta yer alabilir; böyle bir insana demokratik bir ülke sisteminde nasıl hak ve yer verilebilir; yani Cehennem'i savunmasalar yine neyse. Yani Cehennem'i savunan hakim, savcı, avukat, hukukçu, doktor, öğretmen, akademisyen, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, siyasetçi, sanatçı akıla, vicdana, bilime ve insanlığa aykırı bir durumdur ki demokraside, laiklikte, bilimsel ülkede, 'Dinin inanç serbestliği' adı altında da olsa, böyle birşey olamaz; bu nedenle ki öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını, öz evladlarını bile öldürtmekten çekinmemiş ve bir de bunu gelenek, töre, hukuk yapmış Osmanlı hanedanlığı'nı, Osmanlı sultanlarını baştaçı etmek, savunmak da hem demokrasiye, laikliğe, bilimselliğe hem de hukukçuluğa, sağlıkçılığa, bilimciliğe, eğitimciliğe, sanatçılığa ve Türkiye'yi yönetmeye aykırıdır. Yani bu durumda; insanların; türbanlı hakimleri, savcıları, avukatları, öğretmenleri, akademisyenleri, doktorları, hasta bakıcısılarını(bakıcılarını), siyasetçileri, ülke yöneticisileri(yöneticilerini), ve türbanı savunan hukukları, kanunları(yasaları), kuralları, düzenlemeleri vicdani red hakkı doğar; ve bu ayrımcılık değil, vicdani red hakkıdır ve bilimsel red hakkıdır; türbanlılar da, ahlakçılar da örnek ki bikini, mayo, mini şort, mini etek, ahlaka aykırı giysiler giyenleri, ahlaka aykırı yaşayanları, ahlaka aykırı tercihler yapmış kişileri-ortamları-hukukları-kanunları-kuralları-düzenlemeleri red edebilirler ve bu da ayrımcılık değildir, ahlaki red hakkıdır. Yani serbestlik vicdani red hakkı yaratır ancak özgürlük yaratmaz. Ülkeler serbestliğe değil, özgürlüğe sarılmalıdır çünkü özgürlüğe akıldışılık, ahlakdışılık dahil değildir ancak serbestliğe dahildir örnek ki sevişmek özgürlüğe dahildir ancak işkenceli, sadist sevişmek de, tecavüz de, zina da, fuhuş da, porno da özgürlüğe dahil değildir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.9.19/00.24
Düzenleme: 10.09.2019 / 00:27
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir