ADAPAZARI
MEMLEKETİMDE MİSAFİR
Uyanan gözlerimi kamaştırıyordu kar yağışı
Bu sabah, beyaz meşalelerle süslenmiş ağaçları,
Gelin duvağı giymiş Gökçegelin gibi çarşısı,
Yitip giden aşklarımızın şehri, Adapazarı.
Ah, o oynayıp gülüştüğümüz, aşık olduğumuz cadde,
Yürürken, o eski günlerden bir parça kesip yerim,
Bir yaprak koptu yüreğimden, durup seyrettim,
İki damla yaş suladı anılarımı, başladı yeşermeye.
Şimdi içimde bir şebibe yaşasa, on yedi on sekiz yaşında,
Gidip baksa, bulurmu dostlarını, sevgililerini,
Gökyüzünde acı tatlı hatıralar toplayan kış güneşi,
Gem vurur gamlarıma ama, ruhum hala dolanmakta.
Her şey değişiyor yalan dünyada, kalbimiz bile,
Sakaryamın beslediği halkım mağrur, gözü tok,
Yüzyıllardır el uzatır gamlıya düşmüşe, çok
Uzak kaldım şehrimden, körelen benim belki de!...
Hey gökyüzünde bulutları rüzgarla yarışan sonsuz gök,
Yaşardık gençliğimizi müselsel, neş'eli ve güzel,
Memleketimden uzak kalalı ruhum bölündü, tel tel
Hatıralarımı dök, şehrimin üzerine yağan karlarla dök.
Gönlümde hala Adapazarı, o Bulvar, o Çark caddesi,
Bir yabancı gibiyim şimdi, meraklı bir turist gibi,
Lapa lapa kar yağışının altında bu akşam vakti,
Bakınırım kaldıysa bir dost, misafirini uğurlar belki.
Ümit Nadir Esirci Düzenleme: 19.02.2020 / 21:32