saat sabahon sekizi bende akşamın dokuzu
günler geçer ben koşarım
sen yoksun
sana yaklaştığımı sandıkça yıldızlara öykünürsün
nerede ne an belirirsin
senin saatin tarihin yok mu
zamanı , mekanı kaybetmişsin
çık bağandan gökyüzüne bak
hantal bir yolculııktasın
birkaç tekme ile ayak uçlarında
arpanın boyunu aşmışsın
gitme yerin yurdun burası
mutluluık başucunda
sana bahçemde en güzel güller baksın
en taze kokular saklasın seni
bağrı açık bir ağacım sana
tırtılların, ağaçkakanın oyduğu
seni bir asır bekledim ben
kovuğum bile kucağın olmadı
gel, taş ol yerinde ağır,
sana muhtaçlığımdan değil,
bilmez misin ağaçlar ayakta ölür? Düzenleme: 19.09.2017 / 15:51