üzülme sevdiğim
dağlara sırtını veren pencerenden ay girmediyse bu gece
bir rakı masasında bakışlarım şerefe içmediyse gözlerini
her iki yandan bıcırıkların
kıkır kıkır gülmediyse halimize
o iki gelincik tanesi
tarla faresi sevimliliğinde
girmediyse yorgan altına uyku vakti
üzülme
tekli koltuğunda oturmuşsun
sana her gün masal anlatmaktan yorulmuş yavru da sızmış
kucağında süzme öyle gözlerini
üzülme
kısmetse güler insan
bazen de gülmek istemez
damlama şakağına
yosun tutmuş baharın
erteleme düşlerini hasat zamanı
bir yusufçuk uçuramadıysan
akikine parlak gümüş kanadında
üzülme
gün ola devran döne umuda
heyyam ola gemileri
gemileri yüzdüren sabaha
sabah ola hayrola
toprakta ayçiçeğine
gün ola harman ola
umut yetişe
keyfinin kahyası geciktiyse üzülme
bir tek daha at benim için
bu gece