Şiir Defteri

SANAT VE SANATÇI (ÖYKÜ)

Yazan: Birturkbilgesi
17.03.2018 / 00:37
1229 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Olağandan biraz daha soğuk bir kış akşamı ilin(şehirin) ana alanından(meydanından) evimin bulunduğu semte giden belediye otobüsülerinin(otobüslerinin) olduğu yere doğru giderken bir kıyıda, kendi yaptığı çok güzel yağlı tablolar satan bir ressama rastladım ve birkaç tablo almaya niyetlendim Yanına yaklaşdım(yaklaştım) ve: - 'Bu saatte ve bu soğukta neden buradasın?' diye sordum. - 'Geçim için buradayım ve çok da borcum var' dedi. Böyle deyince almadım. Bu saatte, bunca soğuğa sanat, sanata saygı, sanatına saygı ve halk için değil geçim, borçları için katlanıyormuş. Git o zaman sanat değil simit sat, midye sat, dürüm sat, çiğ köfte sat. Sanat hayattır, hiç insan hayatını para için satar mı? sanat sevgidir, hiç insan sevgisini para için satar mı? Sanat insanlıktır, hiç insan insanlığını para için satar mı? Sanat dünya görüşüdür, inançtır, hiç insan dünya görüşünü, inançını(inancını) para için satar mı? Sanat kişiliktir, özgürlüktür, hiç insan kişiliğini, özgürlüğünü para için satar mı? Para için değil, aç kalacağını bilsen de, hiç tablo satamayacağını bilsen de, hiç borçlarını ödeyemeyeceğini bilsen de para için değil sanat için gelmeliydin oraya. Hiç değilse 'Sanat için geldim ancak çok da borcum var, borçlarımı ödeyebilirsem daha da mutlu olurum' falan deseydin. Belki o zaman senden beş tane tablo birden alırdım. 'Tuu' dedim; 'tüh' anlamında; sanat ve insanlık adına bir acı, üzüntü, hüzün, düşkırıklığı belirtisi olarak, içimden Biraz ileride kendi yaptığı yağlıboya tabloları satan bir başka ressama rastladım. Ona da aynı soruyu sordum: - 'Bu saatte ve bu soğukta neden buradasın?' - 'Sanat için buradayım' dedi; 'insanları hava soğuk da olsa sanattan mahrum(yoksun) etmek istemedim.'. 'Vay' dedim, 'gel seni alınından(alnından) öpeyim, geçim için değil sanat için buradasın ha!', dedim içimden ve çok mutlu oldum ve birkaç tablo seçmeye başladım. Üç tane tablo seçdim(seçtim) ve ressama sarması için uzatdım(uzattım). - 'Bunları alayım' dedim. Bir daha seslendim. Bir daha seslendim. Ancak ne o tabloları benim elimden alabildi ne de ben onun elinden: Ölmüşdü(Ölmüştü)! Zarif bir heykel gibi oturduğu yerde duruyordu, sanki diri gibi. Polisi çağırdım. Geldi. Evet, ölmüşdü. Yüzüne gözüne ve ceplerine(ceblerine) bakıp 'Uyuşturucudan ölmüş' dedi. 'Hay' dedim 'sizin gibi sanatçının göbek bağınızı kesen makasa, jilete, bistüriye tüküreyim, yav içinizde hiç doğru dürüst sanatçı yok mu!' dedim ve yürüdüm. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 30.12.16/12.30
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir