Karanlık geniş caddeler, dar pencereler
Aklımda hep sen, dilim ismini heceler
Soğuk bir oda, kırık camlar, dar perdeler
Duvara yazdığım ismin, yerde boş şişeler
Tenim soğuk, gözlerim yorgun, saat bir hayli geç
Yerde boş bir yatak, bedenim uyumaya üşengeç
Aklımda pişmanlıklar, geriye dönmek için çok geç
İşlediğim günahlar, hepsi birbirinden iğrenç.
Sabaha çok mu var, yoksa saat mi durmuş
Mekansız insana zaman mı sorulurmuş
Yazılanlar eksik, kelimeler yanlış, heceler yutulmuş,
Yalnızlık çok zor insana konuşmayı unuttururmuş.