Şiir Defteri

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 155

Yazan: Birturkbilgesi
23.04.2018 / 08:54
868 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Demokrasi ve insani özgürlük yani bilimsel özgürlük yanlış, kötü, akıldışı, ahlakdışı Bilimdışı, insanlıkdışı şeyler içermez Yanlış, kötü, akıldışı, ahlakdışı serbestlikler, haklar, özgürlükler olan Demokrasi de, özgürlük de yanlıştır Demokrasi ve özgürlük yanlış şeyler olmadıklarına göre Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye'ye hep cehalet egemen oldu Ve bu cehalet günümüzde Akp olarak zirveleşti, simgeleşti Siyaset okul değil ticari işyeridir zaten Siz hiç düşünür(filozof), alim, alime, bilge arayan bir ticari işyeri gördünüz mü, Alimler de yemek yerler zalimler de Zalimlerin alimlerden ana farkları Zalimlerin akıllarının ve kişiliklerinin oldukça küçük olmasıdır, Türkiye felsefe, bilim, icat ve Din hadisileri ülkesi yapılmalıdır Çünkü Türkiye Atatürk sayesinde hem dünyada buna en uygun ülkedir Hem de dünyanın her yönüne bir güneş gibi yerdedir Ancak bunun için özel sektöre, siyasete ve siyasetçilere değil Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne, düşünürlere, alimlere, alimelere Bilgelere gereksinim var Ve paradan önce bu amaça uygun akıla ve bu amaça uygun kişiliğe, İnsan halileri(halleri) vardır ve bilinmesi gereken, insana ait dört temel hal vardır: 1. hal: Örneğin yıllardır yaşamakta olduğunuz bir ilden(şehirden) başka bir ile gidip yerleştiğinizde ve geriye artık hiç dönmeyeceğinizde orası ve oradakiler için artık ölü biri gibi olursunuz mantık olarak yani size yani birilerine göre varsınız ancak oradakilere göre yani birilerine göre yoksunuz, işte ölüm, ölmek böyle birşeydir, biryerde yani hayatta artık yoksunuz ancak biryerde artık varsınız yani mezarda, bunu anlamak iki tür insan, toplum, insanlık, dünya yaratır, düşünürler-alimler-alimeler-bilgeler bunu bilip bu halde yaşayan insanlardır, cehalet-nefs içindeki insanlar da bu hali bilmeden 2. hal: Uykuda iken dünyadan, hayattan, kendinizden, başkalarından, hiçbirşeyden haberiniz olmaz ancak uyku ya da rüya denilen bir dünyada, hayatta hayattasınız, yaşamaktasınızdır, ölüm işte böyle birşeydir, kendinizi var sanırsınız ancak gerçekte yoksunuzdur ve sizin dışınızdakiler için de yoksunuzdur, bunu anlamak da iki tür insan, toplum, insanlık, dünya yaratır, düşünürler-alimler-alimeler-bilgeler bu hali bilip bu halde yaşayanlardır, cehalet-nefs içinde olanlar da bu hali dışlayıp yaşayanlar 3. hal: Ağaça(Ağaca) ya da ağaçın bir dalına tutunup aşağı sallanık durumda konuşmak: Bu durum bedene, hayata, dünyaya, işe, cehalete, nefse sarılıp konuşmak gibidir ve felsefe ile ilgisiz olanların konu açıldığında felsefe; ve insan, toplum, gerçek, doğru gibi felsefe konusularında(konularında) konuşmasıdır ve üstelik bir bilirkişi, uzman gibi de konuşabilir yani niceliğe sarılıp nitellik, somutluğa sarılıp soyutluk, tikelliğe sarılıp tümellik, bedene sarılıp ruh hakkında konuşmak gibidir, bu hal de iki tür insan, toplum, insanlık ve dünya yaratır, düşünürler-alimler-alimeler-bilgeler yerdeki konuşan insan gibidirler, bu hali bilip bu halde yaşayan insanlardır; ağaçta sallanıp konuşan insan da bu hali dışlayıp dünyaya, bedenine, hayata, cehalete, nefse sıkısıkıya sarılıp konuşan insan 4. hal: Diyelim ki bir A köyünde doğdunuz büyüdünüz yaşadınız ya da orada bir zaman tatil yapdınız(yaptınız) ve sonra oradan tam ters yönde ve çok uzaklardaki B ülkesine gittiniz. A köyündeki insanların sabahları kalktıklarını, sabahları ne yapmaya başladıklarını, neler yapmakta olduklarını ve akşam yatıncaya kadar neler yapacaklarını düşünebilirsiniz ancak onlarla aranızda koca bir uzaklık var yani düşünenle yani sizle yaşayanlar, var olanlar arasında. İnsan da böyle üç türlüdür yani hayatı, dünyayı, gününü, kendini, anlarını düşünmeden, hayal etmeden, birebir yaşayanlar; beyini ile hayat, dünya arasına bir uzaklık(mesafe) koyanlar ancak bu uzaklık birebir yani sıkı yani çok yakın olanlar ve dünyayı, bedenlerini, hayatlarını, kendilerini, anları amaç edinmiş olanlar; ve o uzaklık çok olanlar yani dünyayı, hayatı, kendini, anları bir hayale aleminde imiş gibi yaşayanlar ve dünyayı, hayatı, bedenini, kendilerini, anlarını, yaşamayı amaç edinmemiş, düşünmeyi, hayal etmeyi amaç edinmiş olanlar. Bu üç durum üç farklı insan, toplum, insanlık, hayat ve dünya türü de yaratır; düşünürler-alimler-alimeler-bilgeler bu halip bu halde bilip yaşayan insanlardır, cehalet-nefs içindekiler de bu hali dışlayıp yaşayan, Yani düşünürler-alimler-alimeler-bilgeler kendileri, bedenleri, hayat, dünya ile aralarına çok büyük uzaklıklar, aralıklar, aralar koymuşlarken ve önce beyin, ruh, düşünce, hayal, soyutluk, tümellik ile ve önce hayal içinde yaşarlarken cehalet ve nefs içinde olanlar ise kendilerine, bedenlerine, hayata, dünyaya sımsıkı, birebir sarılmış yaşarlar ve konu açılırsa da üstelik bir de o konularda çok kafayormuşlar(kafa yormuşlar) gibi lakluk ederler, buyüzden ki örneğin bir şairin şiir yazması ile şair olmayan birinin şiir yazması farklıdır, bencil birinin şiir yazması ile evrensel birinin şiir yazması farklıdır, bencil birinin sanatı ile evrensel birinin sanatı farklıdır yani aynı şey içinde çok farklı ve birbirine zıt şeyler olabilir yani aynı şeyleri aynı şeyler sanmamak gerekir, Kuş için önemli olan şey gökyüzü değil, sağlam tutunabileceği bir daldır Demokrasi demokrasicileri Diktatörlük ise diktatörlüğe boyuneğenleri(boyun eğenleri) korur Tıpkı kafesteki kuş gibi Balığın hayali yazmak değil yüzmektir Kuşun hayali konuşmak değil uçmaktır Yani olağan şeyler de amaç ve hayal olabilirler İnsanın hayali de felsefe, bilim, Din hadisileri Düşünür, alim, alime, bilge olmak Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne göre örnek insan olmak olmalıdır İnsanın insanca olması oldukça olağan birşeydir, 'Bazı kapıları kapayın Gururunuzdan dolayı değil Artık hayatınıza uygun olmadıkları için' demiş Coelho İnsan felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne zıt ise Kuşkusuz ki yanlış kapı diye doğru kapıları kapatır Yani bazı kapılar insanların kendilerine uygun olmayabilirler Ancak doğruya ve insanlığa uygun kapılar olabilirler Felsefe böyle muğlak Yanlışa, kötüye de hizmet edebilecek sözleri sevmez, Vatan, millet, devlet sevgisinin 'Yalnızca devletimiz için çalışalım, herşeyi devletimiz yapsın Hep devletimiz en çok kazansın'ın adı sömürülmek, fakirlik 'Herşey benim olsun, en çok ben kazanayım, ben zengin olayım Herkes bana çalışsın, ben yalnızca kendimi düşüneyim'in adı da özel sektör olmuş Devletler, insanlık ve akıllı insanlar, akıllı toplumlar hangisinin yanında durmalı Hangisinin yanında olmalı acaba, Bir bayan oyuncu 'Ben hayatta en çok bir gerillayı oynamak isterim' demiş Bir sanatçının hayaline bakın Yahu hiç değilse de ki 'Madam Curiye'yi oynamak isterim, Hz Rabia'yı oynamak isterim' Bunlar da kendilerini aydın, sanatçı sanıyorlar Çıplaklığın ya da pornonun sanat sayıldığı yerde akılsızlık da medenilik Aydın olmak sayılır Bir üstelik de bir bayan sanatçının hayaline bakın Ey cehalet ve nefs, senin yenemeyeceğin tek şey dini tanımlayan Din hadisileri'dir Yumurtanın içinden neyi çıkmaz, kabuğu Açar ancak açmaz, kitap olur ancak okunmaz, çiçek ve yaprakları Umre'ye, hacca gitmek parayla olur Önemli olan şey Din hadisileri'nin miracına gitmek, üstelik bedava da Ve din ne para ile yapılır ne parası olanlarla ne para isteyen şeylerle ne özel bir dille Çünkü din akılı başında herkes içindir Mevsimler size gelmek için sizden para mı istiyor Güneş sizden para mı istiyor Modaya uyan insan mabedde(mabette) olsa dinli sayılmaz Bikini giyen insan akademisyen olsa alim sayılmaz Cehaletle ve nefsle dinin yolu zıttır Bilimdışılık ve nefs içindeki insan alim olsa alim sayılmaz, Ben 'Milletin efendisi köylüdür' demiyorum 'Milletin efendisi felsefe, bilim ve Din hadisileri'dir' diyorum Ben ülkeyi gençliğe, gençliği de öğretmenlere emanet etmiyorum Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne emanet ediyorum, İstenir ki ülkede ve dünyada herşey felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne uygun olsun Ancak bir kadın gibi davranan İyi parti başkanı kadın Meral Akşener Akp'yi ve Mhp'yi öyle bir büyük korkuya ve öyle büyük bir telaşa düşürdü ki İktidarın Chp'yi hiç önemsememesi, hiç tehdit olarak görmemesi Acaba Chp başkanının erkek gibi davranmaması mı diye düşünmek gerekiyor Ve acaba Baykal'ın ayağı erkek gibi davrandığı için mi kaydırıldı Ve beliki de Akşener erkek gibi davranıyordur Demek ki siyasette de hala 'Erkek gibi davranmak' gibi feodal kültürler geçerli Ancak erkek olup da erkek gibi davranamamak da var Örneğin Hitler gibi ve erkek gibi olmakla diktatör olmayı birbirine karıştıran Oysa diktatörlük erkeklik değildir, adamlık da Bayandan insan olur, baydan insan olur Ancak diktatörden bay ya da bayan olur da insan olmaz Demek ki insanları insan yapmak yerine bay ve bayan yapmaya çalışan Moda da bir diktatörlük gerçekte Çünkü bakın moda da ahlak, edeb, şeref namus tanımıyor Belki de modanın da arkasında gizli bir diktatörlük vardır Bence insan çıplaklığını da erkekliğini de dişiliğini de yatak odasında bırakmalı Ve kamusal alanda 'İnsan' olmalı Ve düşünür, alim, alime, bilge insan olmak da en zirvesi Ben 'Birinci görevin Türk istiklalini, Türk cumhuriyeti'ni baştaçı etmektir' demiyorum 'Birinci görevin felsefeyi, bilimi, Din hadisileri'ni Düşünürlüğü, alimliği, alimeliği, bilgeliği baştaçı etmektir' diyorum, 'Dünü toprağa gömmezseniz, yarınlarınız açmaz' demiş La Edri İhanete 'Yarın' demek yanlıştır Yarınlar dünü gömmekle değil felsefe, bilim ve Din hadisileri ile açmalı zaten Ki felsefe, bilim ve Din hadisileri'nin de 'Dün'leri vardır zaten Doğru hiçbirşey geçmişsiz olmaz, verilmiş emek bile 'Geçmiş'tir. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 23.4.18/08.37
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
  • eseisa
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir